Ligde uzun zaman sonra deplasmanda yeniden puan kazanan Antalyaspor’un bu maçtan puan çıkartması oldukça önemliydi. Keza rakibin kazanmasından ziyade maçın berabere bitmesi bile galibiyet kadar sevindiriciydi. Çünkü rakip düşme mücadelesinde çırpınırken, sezonun en zorlu deplasman maçında kazanılan puanın ehemmiyeti de yine sezonun en değerli puanı olacaktır.

Maça bakıldığında ise yine kadroda değişik reformlar göze çarptı. Son zamanların formda ismi Sakıb Aytaç kafilede yer almazken, takımın pas tutan oyuncusu Lazarevic’in oynaması sürpriz oldu. Farklı bölgelerdeki yaşanan bu değişiklik bile takımın kimyasını ister istemez etkiledi. Bu durumda maalesef statik defans oynamak zorunda kalındı. Daha doğru tabirle rakibe oyunun başından sonuna teslim olundu. Aslında mevcut kadro yapısında ideal defans hali bu zorlu deplasman maçıyla test edilmiş oldu. Kimi zaman uçurumun kıyısından dönüldü. Kale önünde rakibin etkisi epey hissedildi. Fakat defansın konsantrasyonu oyun boyunca etkileyiciydi. Antalya kamuoyu takımın oyununu pekala beğenmedi, ancak defans yaparak da puan çıkartmak da bir taktiktir neticede. Bir puanın önemi açısından kötü de olsa kazanılmış bir galibiyet kadar değerlidir.

Kaptan Samuel Eto’o ise, son haftalarda motivasyon anlamında eksikliği hissediliyor. Böyle özel oyuncuların zirve noktasında bu gibi statik durumlarını normal karşılamak gerekir. Her maç üst düzey performans beklenemez. Ancak başkana bu sezon 20 gol sözünü hatırlatmak gerekir. Eto’nun gollerine ve saha içi liderliğine takımın üst sıralara tırmanması adına son haftalarda daha çok ihtiyaç var.

Dönüş yolunda taraftarlar arasında yaşanan ulaşım krizinin aile içinde tatlı bağlanmasıyla, birlikte ortak hedefimiz Antalyaspor adına hep birlikte hareket ederek, birbirimize sarılmak yakışır.

“Teslim oyunla puan kopartmak” kalan haftalarda çok işimize gelecektir. Yazımın genelinde belirttiğim sezonun en değerli puanı olacaktır.

Sporla kalın.