CHP Muratpaşa İlçe Başkanı önceki gün, “çelişkilerle dolu bir duyuru” yayınladı..

Amacı;

1- “Taşeron işçi” düzenlemesiyle büyük puan kazanan iktidarı yıpratmak..

2- Bir “kargaşa/korku” yaratarak işçileri ve ailelerini korkutmak ve bu korku üzerinden/bu kaos ortamından siyasi rant sağlamak..

Yani, tipik bir CHP harekatı..

Buna birileri cevap verecektir elbet..

Ama, ben halkın “enayi” yerine konmasına tahammül edemiyorum..

Bu yüzden, birkaç laf etmem gerekiyor..

Size Hasan Şahin imzalı “duyuruyu” aynen aktarıyorum..

Sonra sıra bana gelecek..

BASINA VE KAMUOYUNA

“Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde çalışan ve AKP iktidarına muhalif olan işçi ve memur kardeşlerimize reva görülen sürgünleri hepimiz biliyoruz..

Bunların yanında hala işçi ve memur olan kardeşlerimizin işten uzaklaştırılmaya çalışıldığı ve istifaya zorlamak için psikolojik baskıların yapıldığını görüyoruz..

Tüm bunlar yetmezmiş gibi ‘Taşeron Sistemini’ düzenlemek için çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname kapsamında, kadroya geçmek isteyen işçiler açısından ‘güvenlik soruşturması’ kriteri getirilmiştir..

Güvenlik soruşturmasının kapsamı açıkça belirtilmemiştir..

Taşeron işçi olan binlerce vatandaşımız bu konuda tedirginlik yaşamaktadır..

Ailesi AKP iktidarına muhalif olan ve AKP iktidarının halkımıza yaşattığı adaletsizlikleri bilen tüm vatandaşlarımız, muhalif tutumları sebebiyle bu haktan yararlanmayacağını düşünmekte, anne, baba ve eşler; çocukları ve eşleri için kendilerinin tehdit olabileceğini düşünmektedirler..

AKP her geçen gün korku imparatorluğunu büyütmekte ve yandaş ise vatandaş anlayışını hakim kılmaktadır..

Muhalif diye işçileri ve memurları sürgünlere yollayan, istifaya zorlayan, işten çıkaran Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı’na soruyoruz..

Kadro alacak işçilerin kendilerinin, anne, baba ve kardeşlerinin muhalif olması güvenlik soruşturması açısından kriter olarak tutulacak mıdır?

Eğer bu durum kriter olarak alınacaksa, şu anda halihazırda Büyükşehir Belediyesi’nde bürokrat olarak çalışan yöneticiler de güvenlik soruşturmasına tabi tutulacak mıdır?

Belediye bürokratlarının arasında, ailesi ve birinci dereceden akrabaları çocuğa karşı cinsel suç ve uyuşturucu ticaretinden hüküm giymiş kimseler var mıdır?

Bürokratların ailelerinin bu tür suçlara karışmış olması da sizin için bir güvenlik soruşturması kriteri midir?

Ailesi bu tür yüz kızartıcı suçlara bulaşmış kimseye Büyükşehir Belediyesi’nde önemli kadrolarda görev vererek, beraber yol yürümeniz siyasi etik ve ahlak anlayışınıza uygun mudur?

Tabelacı başkan bu kimseleri bilmiyorsa, BİZ BİLİYORUZ..

Siz güvenlik soruşturmasını alın teriyle ekmek kavgasında olan işçilere değil, bürokratlarınıza uygulayın..”

HEP AYNI TAKTİK: “KARIŞTIR”

Gördüğünüz gibi;

1- Önce Büyükşehir’i ve hükümeti güzelce suçluyor..

2- Sonra cevap verilmesini istediği soruları soruyor..

3- Sorulara cevabı kafasına göre yine kendisi veriyor..

4- Ardından da konuyla ilgisi olmayan kişileri suçlayıp “kafa karışıklığı” yaratıyor..

Genel başkanlarından başlayarak, bütün CHP’li vekil ve yöneticilerin hepsi aynı..

Halka güven veremedikleri için bir türlü yüzde 25’lerden yukarı çıkamayınca, “insanları ikna edemiyorsan kafalarını karıştır” taktiğini uyguluyor..

1- Hatırladığım kadarıyla, CHP’lilerin “sürgüne gönderildiler” dediği elemanlar için Büyükşehir Başkanı, “vatan toprağında sürgün mü olur, görev her yerde yapılır” diye cevap vermiş ve konu kapatılmıştı..

Seçim yaklaştıkça, CHP’liler “kafa karıştırmak” için bunu da ısıtıp ısıtıp ortaya koyacaklar anlaşılan..

2- At iziyle it izi birbirine karıştığı için, (ayrı-gayrı yok) taşeron işçilerin hepsi için “AYNI ŞEKİLDE” güvenlik soruşturması gerekiyor..

Bunu CHP’liler bilmiyor mu?

Elbette biliyor, ama “halkı ikna etmek” yerine “kafa karışıklığı ve korku yaratarak” oy almaya çalışmak kolaylarına geliyor..

Kafa işte; “güvenlik soruşturması” iktidar yanlısına ayrı-muhalif olana ayrı mı yapılır?

Kaldı ki, “iktidar yanlısı ya da muhalif” diye insanların alnında mı yazıyor?

3- Büyükşehir bürokratlarını “belaltı” vurarak suçlamak ise olacak şey değil..

Eğer bu kişilerin işleriyle ilgili bir yanlış, bir eksik, bir fazla, bir eğri varsa..

Ve sen bunları biliyorsan..

Bu bildiklerini de halka anlatmıyorsan..

O zaman SUÇA ORTAKSIN demektir..

Böyle bir şey yok da yine “kafa karıştırmak” için suçluyorsan, bu bir iftiradır ve sen “müfteri”sin demektir..

Ki, bu da ayrı bir SUÇ..

CAN SIKICI BİRKAÇ SORU

Şimdi, Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Şahin’e “kamuoyu” adına soruyorum..

1- Böylesine “çelişkili” ve “korku yaratma” amaçlı bir duyuru ile vatandaşı kandırmaya/enayi yerine koymaya mı çalışıyorsunuz?

2- Böyle bir duyuru yapma hakkını size kim verdi?

3- CHP’yi 70 yıldır iktidar yapmayan halktan intikam almaya mı çalışıyorsunuz?

4- Atatürk’ün partisini böylesine, “halk için proje üretmeyen ve kafa karıştırmaktan medet uman bir parti” haline getirmekten utanmıyor musunuz?

5- Suçladığınız kişilerle ilgili olarak duyuruda “biliyoruz” diyorsunuz, bu bildiklerinizi halka anlatacak mısınız?

Evet, cevap bekliyorum..