Büyükşehir Başkanı Menderes Türel’in işi oldukça zor..
Ama..
Üstesinden geleceğinden kimsenin kuşkusu olmasın..
Sadece “birazcık” zamana ihtiyacı var..
Çünkü..
Mustafa Akaydın ve yönetimi Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni adeta “hallaç pamuğu”na çevirmiş..
Bunların temizlenmesi ve organların “çalışır” hale gelmesi gerekiyor..
…
Biliyorsunuz..
Akaydın göreve gelirken Üniversite’den getirdiği ekip “belediyeciliği” bilmiyordu..
Akaydın da bilmiyordu..
Belediyeciliği bilenleri de “Türel’in adamı” diye kızağa çekip oturttular..
Her gelenin “kendi kadrosunu” kurması normaldir, doğaldır..
Ama..
Hem işi bilmeyeceksiniz, hem işi bilenleri uzaklaştıracaksınız, hem de yerlerine yine işi bilmeyenleri getireceksiniz..
Bunun adı “kente ihanet”tir..
…
Akaydın ve ekibi bununla da sınırlı kalmamış..
“Kadrolaşmayı” o kadar abartmışlar ki..
İşi bilen-bilmeyen, işe gelen-gelmeyen- çalışan-çalışmayan normal kadronun dışında 2300 kişiye daha “Büyükşehir Belediyesi’nde görev vermiş, maaş bağlamışlar”..
Çalışana, işini yapana helal olsun..
Ama..
Sırf “yandaşlarına yer bulabilmek” için, (inanamayacaksınız) “temizlikçi yardımcısı” diye bir kadro bile uydurmuşlar..
Daire başkanlarına ikişer-üçer “sekreter” vermişler..
Bütün kadroları akıl almaz bir şekilde şişirmişler..
Maaşlarını da farklı uygulamışlar..
Ve “maaş ödeyemez” duruma gelmişler..
…
Böylesine Arap saçına çevrilmiş bir belediyenin “hizmet üretmesi” mümkün mü?
Elbette değil..
Şimdi Türel, “belediyeciliği bilen bir ekip” oluşturmaya çalışıyor..
2300 kişiyi mağdur etmeden “eritmeye-yerleştirmeye” çalışıyor..
“Lay lay lom belediyeciliği”nden sonra Büyükşehir Belediyesi’ni “hizmet üretir” bir hale getirmeye çalışıyor..
Bu da elbet “zaman” işi..
Türel, çok kısa bir süre içinde bunları düzene sokup, çarkları çalışır hale getirecektir..
Akaydın için “hizmet üretemez” demiştim, çıktı..
Türel için “hizmet üretir” diyorsam, bu da çıkacak..
…
Bakın dünyanın çeşitli ülkelerinden 800 çocuk 23 Nisan için Antalya’ya geldi..
Göreve başladığının haftasında böylesine büyük ve önemli bir organizasyonu “sorunsuz” götürmek büyük bir bilgi-beceri işidir..
Demek ki, işi bilenin hali başka oluyor..
Ayrıca..
Demre-Beymelek köprüsü için, “1.5 ayda bitecek” dedi, köprü bitti..
O sözü verdiğinde “Başkan” bile değildi, buna rağmen yaptırdı..
Türel sözüne sadıktır, söylerse yapar..
Akaydın gibi, insanların gözünün içine baka baka “kıvırtmaz”..
Bunu herkes bilmelidir..
…
Öte yandan..
Yine biliyorsunuz..
Bu yıldan itibaren Büyükşehir Belediyesi, Gazipaşa’dan Kaşa’a bütün ilçelere ve “mahalle” olan köylere hizmet götürecek..
Bu, “yeniden yapılanma” demektir..
“Makine parkı”ndan tutun, altyapıdan sağlığa, tarımdan ticaret ve turizme kadar aklınıza gelen her konuda “işi bilen” elemanlara ihtiyaç var..
Daha da önemlisi; 5 yıldır yapılması gereken işler hiç yapılmadığı için “biriken iş” çok fazla..
Özellikle Antalya’da “kördüğüm” olmuş, kentin en büyük sorunu haline gelmiş bir “kent içi trafik sorunu” var..
Yine kent içinde bir “toplu ulaşım kaosu” var..
Bunların hepsi “önceliklerine göre” sıralanacak, planlanacak ve yapılacak..
Bunlar hemen 1-2 ayda çözülebilecek işler değil..
Ama..
Bütün bu işler, Türel ve ekibi tarafından “çok kısa bir süre içinde” halledilecek, kotarılacaktır..
Göreceksiniz..
5 yıl Akaydın’a tahammül eden bu kent halkı, herhalde birkaç ay daha sabredebilir, değil mi?