100. Yıl’a yapılacak stadyumu engelleyenler..
Hazıra konmaya çalışanlar..
Antalyaspor’u düşünüyormuş gibi davrananlar..
Oturmuşlar, “maçlar Üniversite Stadı’nda oynansın” diye tartışmışlar..
Körlerle sağırlar, birbirini ağırlar misali..
Eski rektör Mustafa Akaydın’ın Üniversite’yi zor duruma düşürmek için, “Antalya’nın Stada ihtiyacı yok, Antalyaspor maçlarını Üniversite Stadı’nda oynasın” sözüne, birileri mal bulmuş mağribi gibi atlamış..
Ve..
Antalyaspor’un gelecek sezondan itibaren (yeni bir stadı oluncaya kadar) maçlarını Üniversite’de yapması konusunda hemen hemen anlaşma olmuş..

23 Haziran 2011 ve 16 Ağustos 2011’de iki kez, “Üniversite’deki stadyumda Antalyaspor oynayamaz” diyerek, bu konuya dikkat çektim..
Bunları yazarken..
Üniversite Stadı ile ilgili gerekli bütün bilgileri edindim..
Akaydın’ın “Türel’in şu anda gösterdiği 100. Yıl’a stad yapılması konusundaki çabasına karşı duyduğu kıskançlık” içinde olmadım..
“100. Yıl’a stad yaptırmayız” düşüncesinde olanlar gibi “ezbere” konuşmadım..
Araştırdım ve edindiğim bilgileri kamuoyuna aktardım..
Bugün yine aynı şeyi yapacağım..

Haziran 2011’deki stad yerlerinin belirlenmesi için yapılan toplantıda Akaydın, “Üniversite’deki stadı” bir kez daha gündeme taşıdı..
“Antalyaspor maçlarını Üniversite’de oynasın” dedi..
Bununla da yetinmedi..
“Stadyumlar kent merkezinde olacak söylemlerine katılmıyorum, kolay ulaşılır bir yerde olması yeterli” dedi..
İstanbul’da “Olimpiyat”, İzmir’de “Atatürk”, Ankara’da “ASKİ” örnekleri sık sık “yanlış yatırım” olarak nitelendirilirken..
Akaydın bu sözlerine kimse bir anlam veremedi..
Adını saydığım bu 3 stad da “kolay ulaşılır” bir yerde, ama hep “atıl” kalıyor..
Devam etti:
“Acil çözüm, Üniversite Stadı’dır..”

O günlerde (23 Haziran 2011) şöyle bir yazı yazmıştım..
Dikkatli okuyun, ilgili bölümü aynen veriyorum:

Üniversite Stadı için..
Akaydın yine, “Antalyaspor’a güvenlik gerekçesiyle verilmemiş, Emniyet ne güne duruyor, böyle bir saçmalık olur mu” demiş..
Dedim ya..
Bu adam rektör olmuş, ama demek ki hiç rektörlük yapmamış..
Bir kere dünyanın hiçbir yerinde (geri kalmış ülkeler dahil) bir kentin ligde oynayan futbol takımına Üniversite kampusu içinde maç yaptırılmamış, yaptırılmıyor..
Örneği yok..
İkincisi ve daha önemlisi..
“Güvenlik” en üst düzeyde sağlanmış olsa bile..
Üniversite bir “bilim yuvası”dır..
Bilimin mesai saati olmaz..
Gece de, hafta sonları da bilim insanları sürekli olarak çalışıyor..
Artı, her yıl 52 haftanın en az 40 haftasında cumartesi-pazar günleri sınav yapılıyor..
Sessizliğin ve sükunetin hakim olması gereken bir yerde bir lig maçı nasıl oynanabilir?
Oynanabilir mi?
Bunu Akaydın’ın çok daha iyi biliyor olması gerekmez mi?
Ayrıca..
Sahanın çevresi tartan pist..
Her maçta kramponlarla bu pist bozulacak..
Maliyeti, Akaydın’ın çim sahasından fazla..
Buna ödenek bulmak kolay mı?

Yani..
Neresinden bakarsanız bakın..
Üniversite’de süper ligi maçları oy-na-na-maz..
Yapılacak tek şey var..
Büyükşehir yönetimi ve hükümetin ilgili birimleri, Antalya’nın ihtiyacı olan stadın bir an önce yapılması için gerekeni yapacak..
Bu yıl temeli atılsa, en geç iki sezon sonunda Antalya hak ettiği stadyuma kavuşur..
Mardan’a 3 yıldır sabrediyor, 2 yıl daha sabreder, olur biter..

Bence “akılcı yol” budur..
“Akılcı olmayan yolu” uygulamak isteyenlerin de yolu açık olsun..