Sayın Vali’m,
3 gün önce “Ezgi’nin köpeği ve insanlar” diyerek bir yazı yazdım..
Bir Petshop’tan alınan köpeğin öldüğünü, ardından gelişen olayları aktardım..
Bu arada vatandaştan gelen tepkileri ve Hayvanları Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı’nın açıklamalarını bu köşeye taşıdım..
Bunları okuma fırsatınız oldu mu bilmiyorum..
Ama.
Olaylar öyle bir noktaya geldi ki..
Bir köpeğin ölümü, konuyu “devletin işleyişini sorgulama” gereği hissettirdi..
Bugün bunu kamuoyu önünde dile getirip, sizden de gereğini bekleyeceğim..

Evet, Ezgi’nin köpeği öldü..
Ama bu, “Petshop’ların ve bunları denetlemekle yükümlü memurların gerçek yüzünü” ortaya bir kez daha çıkardı..

Ezgi hakkını aramak için Tüketiciler Birliği’ne gider, “ihter mektubu” yazdırır..
Ardından hayvanların durumunu anlatmak için de Muratpaşa Kaymakamlığı’na gider..
Tarım İlçe Müdürlüğü’ndeki veteriner hekimle görüşür..
Veteriner hanım, Petshop’larla ilgili onlarca şikayet aldığını söyler..
Aldıkları şikayetlerin çoğunun “hastalıklı hayvan”lar, daha çok da “kanlı ishal” olduğunu ifade eder..
Ancak..
Çoğu kişinin, “uğraşmak istemediği” için, olayı “yazılı şikayet” konusu yapmadığını belirtir..
Ezgi diyor ki..
“Veteriner hanım bana, kanunlar gereği çok bir şey yapamadıklarını söyledi..
Hatta içimi burkan bir konuyu da anlattı..
Petshop sahipleri maymunların köpek dişlerini çekiyor, hayvanlara adeta işkence ediyormuş..”

Sayın Vali’m,
Bundan sonra anlatılanlar ve söylenenler öyle vahim ki..
Özellikle buna dikkatinizi çekmek istiyorum..

Ezgi anlatmaya devam ediyor:
“Bu Petshop sahiplerinin çok tehlikeli insanlar olduğunu söylediler bana..
Veteriner hanım Petshop’ların çok pis ve hastalık dolu yerler olduğunun bilindiğini, fakat kanıt gerektiğini belirterek benden bir ‘şikayet dilekçesi’ yazmamı istedi..
Dilekçemi imzalayan şahıs, ‘şikayet dilekçesi yazmak için çok genç’ olduğumu söyledi..
Acır gibi baktı bana..
O beni Tarım İlçe Müdürü’ne yönlendirdi..
Müdür Bey bana, bu konuda yapabilecekleri fazla bir şey olmadığını, sadece gidip küçük bir ceza yazabileceklerini, bu işin üstüne fazla gitmememi söyledi..
Şaşırdım..
Devlet görevlilerinin bu Petshop sahiplerinden korktuğunu gördüm..
Kimse hayvanların temiz bir ortamda olmasını istemiyor, bunun için çaba göstermiyor..
Bu yetki verilen insanlar niye işini yapmıyor?
Neden biz böyleyiz, neden?”

Sayın Vali’m,
İşte gelmek istediğim asıl nokta burası..
Hayvanları Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Sevda Kıraç’ın açıklamaları da Ezgi’nin anlattıklarıyla örtüşüyor..
Petshop’lar pislikten ve hastalıktan geçilmiyor(sa)..
Bunları denetlemekle görevli kişiler, işlerini yapmıyor(sa)..
Vatandaş devletine nasıl güvenecek?
Kime sığınacak?
Çocuklarımıza hayvan sevgisi aşılamak istiyoruz, sevgiyi onlarla öğrensinler istiyoruz..
Ama..
Barınaklar gerektiği kadar yok, gerektiği gibi de çalıştırılmadığı için haliyle Petshop’lara yöneliyorlar..
Oradaki hayvanlardan hastalık kapabilirler..
Bu da toplum sağlığını bozar..
Bunu ister misiniz?

Sayın Vali’m,
Konuyu çok uzatmak istemiyorum..
Özetle..
Petshop’lar temiz değil..
Ve bunu denetlemekle görevliler kişiler de biliyor, ama her nedense gerektiği gibi denetlemiyorlar..
Sevda Hanım’ın dediği gibi Petshop’larda hayvan satışı yasaklanabilir veya çok hijyen bir ortam oluşturulması sağlanabilir..
Denetimlerde de “çok başlılık” ortadan kaldırılabilir..
Bunun gereğini sizden bekliyoruz..
Saygılarımla..