Berlin Turizm Fuarı, “bizim turizmcileri” pek memnun etmemiş..
Niye?
Efendim, “yeteri kadar rezervasyon talebi” olmamışmış, bu nedenle de Rusya’dan sonra Almanya pazarı da –neredeyse- kaybedilmişmiş..
…
‘ŞÜKÜR’ DİYENİ GÖRMEDİM
Açık söyleyeyim, ben “çok iyi giden” turizm sezonlarında bile bizim turizmcilerin memnun olduğunu hiç görmedim..
“Yandık-bittik” demek işlerine geliyor..
Her “yandık-bittik” dediklerinde de devamını şöyle getiriyorlar: “Devlet bize destek çıksın..”
İşte, Berlin’den sonra bile gösterdikleri memnuniyetsizliklerinin ardındaki sebep bu..
Daha sezon başlamamış..
Bütün dünyada sürüp giden bir ekonomik kriz varken, insanlar 3-4 ay sonrası için şimdiden rezervasyon yaptırmıyor olamazlar mı?
Belki de, tıpkı bizim ülkemizde olduğu gibi, “son dakika”da karar verecekler tatil için, olamaz mı?
Talebin az olmasının sebebi sadece ülkemizdeki terör olayları mı?
…
PLAN YOK-PROGRAM YOK
Evet, Türkiye bütçesine (vergi ve ihracattan sonra) turizmden hatırı sayılır bir katkı geliyor..
Ama..
Devlet, turizmciye yaptığı milyarlarca liralık tahsis, subvansiyon ve teşvik gibi desteklerinin karşılığını hala alabilmiş değil..
Turizmciler kazandıklarını genellikle ceplerine atıyor, “istihdam yaratacak yatırımlar yaparak vatana-millete katkı sağlayalım” diye bir gayretin içinde de olmuyorlar..
Sözüm hepsi için değil tabii, ama bütün dertleri “günü kurtarmak”..
Gelecek 5 yılları-10 yılları, hatta çok daha ilerisini planlayan, programlayan ve buna göre hareket eden kaç turizmci var, biri çıksın söylesin..
“Geleni buyur edelim, zarar edersek de feryat edelim, zararımızı devlet karşılasın (veya zararımıza ortak olsun)..”
Kaç tane turizmci böyle düşünmüyor, biri çıksın söylesin..
…
‘ÖZGÜN’ OLMAMIZ GEREK
Şunu açık-seçik söyleyeyim;
Özgün tesisler, özgün destinasyonlar, özgün turlar yapmaz isek..
Bunları da bütün dünyaya değişik tanıtımlarla anlatmaz-göstermez isek..
Türkiye’de turizm zaten asla “arzu edilen” seviyeye gelmez..
“Bitişik nizam” yaptığımız 5 yıldızlı “beton” tesisler Avrupa’da-Amerika’da-Asya’da da var..
Deniz-kum-güneş dünyanın hemen her yerinde var..
Ama, “özgün” olmaları ve “etkin tanıtım politikaları uygulamaları” sayesinde bizden fazla turist çekiyorlar..
Uzak-Doğu ülkelerine, Avrupa’nın hemen her yerine, Rusya’ya, Amerika’ya, hatta Afrika’ya gidenler, gittikleri yerlerin kültür ve yaşayış biçimini merak ettikleri için gidiyorlar..
Peki, biz ne sunuyoruz turiste?
Açık büfe (bayat) yemekler, sulandırılmış içkilerle deniz ve kum keyfi, önceden avantası alınmış AVM ve restoranlarla bir şehir turu, o kadar..
Nerede bizim tarihimiz-kültürümüz-örf ve ananevi yapı ve yaşayış biçimimiz?
Türkiye nereden nereye geldi, bunları turiste sunuyor muyuz?
Romalılardan kalma tarihi kalıntıları gezdiriyoruz, ama yüzlerce yıl bu topraklarda hüküm sürmüş Türk’lerin eserlerini göstermiyoruz bile..
Öyleyse bu turist bu ülkeye niye gelsin?
…
AVRUPA İNSANI PERİŞAN
Değil Putin, feriştahı yasaklasa bile, insanların içindeki “merak” duygusunu yok edemezsiniz..
Milliyeti-cinsiyeti-yaşı ne olursa olsun insanoğlu merakını gidermek için her yolu dener ve yapar..
Yeter ki siz, “merak uyandıracak” bir şekle gelin ve bunu duyurmayı becerin..
Kaldı ki..
Günümüz Avrupa’sında insanlar eskisi gibi değiller artık..
İsveç haricinde sosyal sistemin çalıştığı hiçbir ülke yok şu anda..
İsveç de zor ayakta duruyor..
Fransa sosyal devletti, ne sosyali kaldı ne devleti..
Almanya desen, farklı değil..
İnsanlar ciddi şekilde kan ağlıyor..
Avrupa ülkelerinin çoğunda hasta oluyor, kanser oluyor, üç ay sonraya hastane randevusu vermiyorlar artık..
Sağlık sistemleri bile çökmüş..
Tedavi olmak için Türkiye'de hastane arıyor..
Böylesine bir manzara sergileyen Avrupa insanı, sizce ne kadar “turist” olabilme arzusu taşır acaba?
Turizm fuarlarında ne kadarı rezervasyon yaptırabilir?
…
BAŞKA SEKTÖR YOK MU?
Turizmciler önce kendilerini, sonra başkalarını kandırmaya çalışmasınlar..
Tesisiniz varsa “satışını yapmak” için ne gerekiyorsa kendiniz yapacaksınız..
“Birlik” olun, daha fazlasını yapın..
Ama yeter, ağlamayın ve “Rabbena hep bana” kafasını da bırakın artık..
Bu ülkeye katkı koyan, bu ülkede desteğe ihtiyacı olan sadece sizler değilsiniz..