Medya dünyasında çalışıp kariyerli olan, gündem yaratan bazı medya büyüğümüz insanları görsel basından ya da yazılı basından tanıyıp yazılarını ya da canlı televizyon programlarını izlerseniz fakat aradan yıllar geçer gün gelir yazılarını ve programlarını izlediğiniz o medya büyüğü ile aynı medya grubunda çalışmak nasip olabilir. İşte benim de Güneri Civaoğlu ile Doğan Grubunda çalışma onuruna sahip olmam da böyle gerçekleşti.
E Medya’da basketbol sorumlusu ve televizyon programcısı olarak çalışırken o dönem Doğan Gurubuna bağlı yayın hayatına yeni başlayan Fanatik Basket Gazetesi Yazı İşleri Müdürü rahmetli İsmet Badem tarafından tarafıma Fanatik Basket Gazetesi’nde köşe yazarlığı teklif edildi.
Bu teklifi ilk önce görev yaptığım E Medya Genel Koordinatörü Menderes Türel'e ilettim. Kendisiyle ETV Genel Müdürü Mehmet Akarca'ya durumu anlattık, her ikisinin de benim adıma gurur duyduklarını açıklamasıyla E Medya Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eyilik’e durumu anlattıktan sonra benim hem E Medya’daki görevim hem de Fanatik Basket Gazetesi’ndeki köşe yazarlığım başlamış oldu.
Böylece her ay bir gün hiç aksamadan İstanbul'a uçak ile gidip İkitelli Doğan Medya Center’de toplantılara katılıp akşam uçağı ile Antalya'ya dönmelerim başladı.
Bu aylık toplantılara katılım sürecinde haliyle Doğan Medya üst yönetim çalışanlarıyla tanışmalarım başladı.
Toplantıya gittiğim bir gün Fanatik Basket Yazı İşleri Müdürü İsmet Abi Doğan Medya Center içinde (İsmet Badem) “gel” dedi ve beraberce her tarafı cam büyük bir odaya geldik. Bu oda Güneri Civaoğlu'nun odası idi böylece yıllarca izlediğim bir medya büyüğü ile tanışmış oldum.
Departmanlarımız ayrı olmasına rağmen zaman zaman karşılaştığımızda ben de televizyon programcısı olduğum için hem E Medya hem Antalya üzerine kısa sohbetlerimiz olurdu.
Bir gün de benim için trajikomik bir olayda karşılaşmış olduk.
Doğan Medya’ya yeni alıştığım dönemlerde meydana gelen olayda Doğan Medya Center girişinde lobide dört adet yan yana asansör vardı ben o gün yanlışlıkla sağ baştaki asansöre binmişim. Binmemle beraber asansör hem kendini kitledi hem de alarm çaldı. Asansör içindeki sabit telefonla iletişim kurdum, kimliğim soruluyor o asansörde ne işim olduğu soruluyordu. Bir anda herkes telaşlanmış nihayetinde asansör yetkililerce açıldı.
Meğer o asansör sadece Doğan Medya Yönetim Kurulu üyelerine aitmiş ve şifre ile açılır kapanırmış.
Nasıl olduysa o gün o asansör bir şekilde açılmış ve ben binmişim asansör açıldığı zaman o an binaya giriş yapmış olan Güneri Civaoğlu ile karşılaştık konuyu duyunca esprili bir şekilde davrandı ve beraberce yandaki asansörlerden biriyle yukarı çıktık.
Böyle Doğan Medya’da köşe yazısı yazdığım ve tam sayfa röportajlar yayımladığım 7 yıl boyunca Güneri Civaoğlu ile karşılaştık, kısa sohbetler yaptık.
Dün meslek büyüğüm hayranlık beslediğim Güneri Civaoğlu vefat etti.
Bu vefat bende hayranlık duyduğum bir meslek büyüğümü kaybetmenin yanısıra hatıra anektodumu aklıma getirdi.
Güneri Civaoğlu gibi TRT dahil birçok ulusal kanal ve gazetede üst düzey yöneticilik yapmış bir meslek büyüğümle yıllar önce tanışmamın gururunu tekrar hissederken kendisini kaybetmemizin üzüntüsünü sizlerle paylaşmak istedim.
Gönlünüz ve kalbiniz gerçek saygı ve sevgi bilenlerle olsun.