Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır tarafından açıklanan ve 2030 yılı sonuna kadar geçerli olacak Yeni Yatırım Teşvik Sistemi, Türkiye’nin sanayileşme sürecinde köklü bir değişim yaratma iddiası taşıyor. Bu sistem yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda bölgesel kalkınma, dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve yerli üretimi de önceleyen bir yapıya sahip. Açıklanan maddeler doğrultusunda hem mevcut yatırım iklimi daha cazip hale getirilmeye çalışılıyor hem de ülkenin kalkınma dengesizliklerine yapısal bir yanıt verilmek isteniyor.

YATIRIMIN %20’SİNE, 240 MİLYON TL’YE VARAN TEŞVİK

Yatırım kredilerine sağlanacak faiz/kâr payı desteğiyle birlikte yatırım tutarının %20’sine ve azami 240 milyon TL’ye kadar nakdi destek verilecek olması, özellikle büyük ölçekli ve stratejik yatırımlar açısından önemli bir finansman rahatlığı sunuyor. Bu tür desteklerin yatırımcıya doğrudan kaynak sağlaması, reel sektörün finansman yükünü azaltırken yatırım yapma kararlarını da hızlandıracaktır

Faiz/kâr payı desteği gibi mekanizmalar, yüksek faiz ortamında yatırımı cazip kılmak adına yerinde bir hamle. Ancak destekten faydalanacak projelerin gerçekten üretim odaklı ve ithalat ikamesi sağlayacak nitelikte seçilmesi çok önemli.

DİJİTAL VE YEŞİL DÖNÜŞÜME AYRIŞTIRICI TEŞVİK

Yeni sistem, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm yatırımlarına özel destek sunmayı vadediyor. Yerel Kalkınma Hamlesi çerçevesinde her il için dört ana yatırım konusu belirlenecek ve yerel önceliklere göre destek sağlanacak.

Dijital ve çevreci üretim artık sadece lüks değil, bir zorunluluk. Bu yüzden bu alanlara özel teşvik verilmesi isabetli. Ancak bu teşviklerin sahada nasıl uygulanacağı, bürokrasiden ne kadar arındırılmış olacağı belirleyici olacak.

KDV VE KURUMLAR VERGİSİNDE YENİ İNDİRİMLER

Teşvik sistemi kapsamında KDV muafiyeti ve %20 ila %50 oranında kurumlar vergisi indirimi sunulacak. Ayrıca istihdam teşvikleri 6 bölgede sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyine göre kademelendirilecek ve süresi artırılacak.

Vergi indirimleri yatırım kararlarında doğrudan etkili. Ancak esas mesele, bu vergi indirimlerinin sadece yatırım sürecine değil, sonrasındaki üretim ve ihracat sürecine de yayılması. Aksi halde yatırım yapılıyor ama sürdürülebilirlik sağlanamıyor.

SGK PRİMİ 10-14 YIL DEVLETTEN: İSTİHDAMA DEV DESTEK

Bölge illeri, depremden etkilenen ilçeler ve cazibe merkezleri gibi öncelikli bölgelerde, çalışanların SGK primlerinin hem işveren hem çalışan payı devlet tarafından uzun yıllar boyunca karşılanacak. Bu da doğrudan istihdam maliyetlerini düşürecek.

Bu destek özellikle deprem bölgesi için can suyu niteliğinde. Ancak kalıcı sonuç alınabilmesi için altyapı, barınma, ulaşım gibi unsurların da bu yatırımlarla eşzamanlı geliştirilmesi gerekiyor. Aksi halde teşvik uygulanır ama yatırımcı gitmez.

GENEL TEŞVİK SİSTEMİ SONA ERDİ: ARTIK SEÇİCİ DESTEK VAR

Kapasite fazlası ve düşük verimliliğe sahip sektörler teşvik dışına çıkarıldı. Artık yalnızca “Hedef Sektörler” kapsamındaki yatırımlar desteklenecek ve yerli makine üreticilerine özel koruma sağlanacak.

Teşviklerin seçici olması doğru. Geniş yelpazede verilen teşvikler verimsiz alanlara yönelimi artırıyordu. Ancak yerli makine üreticisinin gerçekten desteklenebilmesi için bu firmalara Ar-GE, tasarım ve pazarlama desteği de verilmesi şart.

MARMARA'DAN ANADOLU’YA SANAYİ TAŞIMA STRATEJİSİ

Bölgedeki sanayi tesislerinin, 4., 5. ve 6. bölgelere taşınması durumunda, taşınılan bölgedeki tüm teşviklerden faydalanılması sağlanacak. Bu şekilde Marmara üzerindeki altyapı ve çevre yükü azaltılacak, Anadolu ise sanayileşmede daha etkin hale getirilecek.

Marmara'da sanayi artık doyuma ulaştı ve çevresel yük çok arttı. Anadolu'ya yönelimin teşvik edilmesi doğru. Ancak bu taşınma süreci lojistik, iş gücü ve yaşam koşulları gibi birçok alanda kapsamlı planlama gerektiriyor. Bu sadece “yer tahsisi” ile olacak bir iş değil.

PLANLI SANAYİLEŞME İÇİN ÜST BÖLGE TEŞVİKİ

OSB ve Endüstri Bölgeleri’nde yapılan yatırımlar, bir üst gelişmişlik bölgesinin teşviklerinden yararlanacak. Böylece yatırımcının yönlendirilmesi daha planlı hale getirilecek.

Bu teşvik, sanayileşmenin sadece rastlantısal değil planlı biçimde yönlendirilmesi açısından önemli. Ancak uygulamada bu tür bölgeler arası farklılıkların yatırım kararlarına etkisinin netleşmesi zaman alabilir.

GENEL DEĞERLENDİRME

Yeni Yatırım Teşvik Sistemi, yatırım kararlarını sadece ekonomik değil; coğrafi, teknolojik ve stratejik ölçütlere göre şekillendirmeyi hedefliyor. Özellikle bölgesel kalkınma ve yerli sanayinin korunması açısından sistemin içinde önemli mekanizmalar mevcut. Ancak sistemin başarısı, bu mekanizmaların şeffaf, hızlı ve bürokrasiden arındırılmış biçimde işletilmesine bağlı.

Açıklanan sistem, niyet ve yönelim olarak doğru yolda. Ama sahadaki uygulama kalitesi her şeyin belirleyicisi olacak. Bu sistem, yalnızca kâğıt üzerinde değil, Anadolu’daki bir yatırımcının hayatına gerçekten dokunabilirse başarıya ulaşır.

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist-Yazar

[email protected]