Uzun bir aradan sonra önceki gün toplu taşıma araçlarından minibüse binmek zorunda kaldım.
İlk koltuğa oturdum. Böylelikle Halkkart’ın işleyişini de görme şansım oldu.
Daha ilk durakta bomba patladı. Binen vatandaşın kartını cihaz okumadı. Bu arada cihaz okumadığı için arkada sıra oluştu. Olaya şoför el koydu, ancak kart yine okumadı. Sonunda vatandaş para ödemek zorunda kaldı. Böyle durumlarda şoförler kullanıcı hatası diye yolculardan en yüksek ücreti alıyor. Yani A-Kent’in hatası vatandaşın cebini yakıyor.
Neyse yola devam ettik. Bu kez bir başka durukta durdu araç. Yaşlı bir amca binip kartını okuttu. Cihaz “Ücretsiz geçiş” diye adeta canlı yayın yaptı. O esnada, yolcu utandığından olacak kafasını eğip yavaşça arkaya doğru ilerledi.
Sonra bir başka durak. İki yaşlı vatandaş bindi bu kez. İlk vatandaşın kartı arıza verdi. Birkaç deneme daha sonuç vermeyince diğer yolcu kartını uzattı. Bu kez sorun çıkmadı. Ancak canlı yayın devam etti ve yine “Ücretsiz geçiş” diye bir ses minibüsü inletti. Bu arada 65 yaş üstü olan ve ücretsiz binmesi gereken yolcu kartı okumadığı için en yüksek ücreti ödemek zorunda kaldı.
Yola devam ederken bu kez Meltem’de bir grup genç aracı durdurdu. 6 kişi olan gençler tek tek kartını okutmak için sıraya girdi. Burada da kartlar birkaç denemeden sonra okudu.
Dolayısıyla yine kuyruk oluştu ve zaman kaybı yaşandı. Bu esnada arkada oturan bir vatandaş şoföre seslenerek arka bölümde klimanın çalışmadığını söyledi. Sürücü gayet rahat bir ses tonuyla “Bozuk” cevabı verdi.
Evet, Hasan Subaşı Caddesi’nde bindiğim minibüsten Mini City önünde indim. Bu süre zarfında Halkkart kaynaklı birçok sorun yaşandı. Ücretsiz binmesi gerekenler ücret ödedi. Bununla da bitmiyor sorun. Zira kartların değişmesi gerekiyor. Üstelik de kendilerinden kaynaklı olmayan kart arızası için A-Kent firmasına 10 TL ödemek zorunda kalacaklar. Çalışmayan klimalar da çabası.
Her gün yüzlerce kartın arıza verdiğinden söz ediliyor. Bu da bize firmanın günlük kazancının sanılandan çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Ancak, ilginçtir tüm bu olumsuzluklara bir merci, makam dur demiyor. Olan da vatandaşa oluyor.