Yurtdışında inşaat mühendisliği yapan ve Antalya’da yaşayan bir Türk vatandaşı, iddiaya göre “Kooperatif başkanıyım” diyen birisi ve çevresindekiler tarafından 140 bin lira dolandırıldı
İnşaat Mühendisi Mehmet Ata Ağırman yurtdışında bir şirkette çalışıyordu. Ağırman geçtiğimiz aylarda Antalya’da aracını satmak isterken bazı şahıslar tarafından akıl almaz bir yöntemle 140 bin lira dolandırıldığını belirterek savcılığa başvurdu ve suç duyurusunda bulundu. Dolandırıcılık iddiasına konu olay, Nisan 2019 başında yaşandı. Mehmet Ata Ağırman, Antalya’nın Kepez ilçesi Kuzeyyaka Mahallesinde tanıdık bir emlakçıya gitti. Evinin kiralama işini görüşürken aracının da satılık olduğunu belirtti. Emlakçı ona bir müşteri buldu. Gelen şahıslarla görüştü ve otomobilini Denizli’nin Çivril ilçesinde 140 bin liraya satmaya anlaştı.
‘Kooperatif başkanıyım’ dedi
Noter işleminden önce şahıslar Ağırman’a 140 bin liralık senet verdi, devir sonrası parayı verip senedi alacaklarını, parayı Denizli’deki bir esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifinden yattıktan sonra bankadan teslim alacaklarını beyan etti. Hatta inandırıcı olsun diye “Kooperatif başkanı” olduğunu öne sürdükleri bir şahıs ile Ağırman’ı birkaç kez telefonla görüştürdü. Noterde devir işlemi yapıldı. Ağırman noterden imzayı verdikten hemen sonra parasını istedi. Şahıslar ise bankadan çekip vereceklerini söyledi. Kişiler noterden çıkarken bankaya yönelmeyince Ağırman parası için ısrarcı oldu. Bu kez kendisini Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı olduğunu öne sürdükleri bir kişiyle telefonda tekrar görüştürdüler. Başkan olduğunu iddia eden kişi, paranın bankada blokede olduğunu ve hesaba yatacağını, arkadaşların kendisini Antalya’ya bırakacaklarını, kente ulaşıncaya değin paranın hesapta olacağını belirtti.
Petrolde tuvaletten kaçtılar
Ağırman olayın bundan sonrasını şu sözlerle anlattı: “Devir işlemi sonrası şahıslardan bir kaçıyla beraber Denizli’den Antalya’ya geldik. Para hesabıma yatmamıştı. Ben de Denizli’ye geri dönelim dedim. ‘Ya arabamı verin ya da paramı dedim’. Denizli’ye doğru yola çıktık. Döşemealtı ilçesinde Nebiler Mahallesinde bir petrol istasyonunda durduk. Arabayı satın alan ekipteki kişiler tuvalet ihtiyaçları olduğunu söyledi. Ben de onlarla beraber tuvalete girdim. Onlar tuvaletten benden önce çıkıp arabaya binip kaçmışlar. Polisi aradım ve bu şebekeden şikâyetçi oldum. O kaçan şahısları da aradım bana küfredip beni tehdit ettiler. Başkan dedikleri kişinin de orada bir esnaf odasının yöneticisinin bir akrabası olduğunu öğrendim. Davacı ve şikâyetçiyim. Ayrıca Çivril’de mahkemeye başvurup arabanın üzerine tedbir kararı koydurttum. Şahıslar bir hafta olmadan arabayı 4-5 kişiye art arda satmışlar. Mahkeme bu nedenle teminatsız olarak tedbir talebini kabul etti. Bu şahısları Denizli Çivril ve Buldan’da araştırdık. Kime sorsam bunlara dikkat et bunlar tehlikeli adamlar diyor. Şimdi ise ifadelerinde parayı elden verdiklerini hatta senetlerini geri almadıklarını söylüyorlar. Bir de beni haksız duruma düşürecekler. Şahıslar telefon numaralarını bile değiştirmiş. Polisin araştırması sonucu numaralar Suriyeli kişilerin üzerine çıktı. Bunların bir şebeke olduğunu öğrendim, bir çok kişinin canını yakmışlar. Bunların yakalanması ve mağduriyetimizin giderilmesi gerekiyor.”
Şükrü AĞIRMAN
İnşaat Mühendisi Mehmet Ata Ağırman yurtdışında bir şirkette çalışıyordu. Ağırman geçtiğimiz aylarda Antalya’da aracını satmak isterken bazı şahıslar tarafından akıl almaz bir yöntemle 140 bin lira dolandırıldığını belirterek savcılığa başvurdu ve suç duyurusunda bulundu. Dolandırıcılık iddiasına konu olay, Nisan 2019 başında yaşandı. Mehmet Ata Ağırman, Antalya’nın Kepez ilçesi Kuzeyyaka Mahallesinde tanıdık bir emlakçıya gitti. Evinin kiralama işini görüşürken aracının da satılık olduğunu belirtti. Emlakçı ona bir müşteri buldu. Gelen şahıslarla görüştü ve otomobilini Denizli’nin Çivril ilçesinde 140 bin liraya satmaya anlaştı.
‘Kooperatif başkanıyım’ dedi
Noter işleminden önce şahıslar Ağırman’a 140 bin liralık senet verdi, devir sonrası parayı verip senedi alacaklarını, parayı Denizli’deki bir esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifinden yattıktan sonra bankadan teslim alacaklarını beyan etti. Hatta inandırıcı olsun diye “Kooperatif başkanı” olduğunu öne sürdükleri bir şahıs ile Ağırman’ı birkaç kez telefonla görüştürdü. Noterde devir işlemi yapıldı. Ağırman noterden imzayı verdikten hemen sonra parasını istedi. Şahıslar ise bankadan çekip vereceklerini söyledi. Kişiler noterden çıkarken bankaya yönelmeyince Ağırman parası için ısrarcı oldu. Bu kez kendisini Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı olduğunu öne sürdükleri bir kişiyle telefonda tekrar görüştürdüler. Başkan olduğunu iddia eden kişi, paranın bankada blokede olduğunu ve hesaba yatacağını, arkadaşların kendisini Antalya’ya bırakacaklarını, kente ulaşıncaya değin paranın hesapta olacağını belirtti.
Petrolde tuvaletten kaçtılar
Ağırman olayın bundan sonrasını şu sözlerle anlattı: “Devir işlemi sonrası şahıslardan bir kaçıyla beraber Denizli’den Antalya’ya geldik. Para hesabıma yatmamıştı. Ben de Denizli’ye geri dönelim dedim. ‘Ya arabamı verin ya da paramı dedim’. Denizli’ye doğru yola çıktık. Döşemealtı ilçesinde Nebiler Mahallesinde bir petrol istasyonunda durduk. Arabayı satın alan ekipteki kişiler tuvalet ihtiyaçları olduğunu söyledi. Ben de onlarla beraber tuvalete girdim. Onlar tuvaletten benden önce çıkıp arabaya binip kaçmışlar. Polisi aradım ve bu şebekeden şikâyetçi oldum. O kaçan şahısları da aradım bana küfredip beni tehdit ettiler. Başkan dedikleri kişinin de orada bir esnaf odasının yöneticisinin bir akrabası olduğunu öğrendim. Davacı ve şikâyetçiyim. Ayrıca Çivril’de mahkemeye başvurup arabanın üzerine tedbir kararı koydurttum. Şahıslar bir hafta olmadan arabayı 4-5 kişiye art arda satmışlar. Mahkeme bu nedenle teminatsız olarak tedbir talebini kabul etti. Bu şahısları Denizli Çivril ve Buldan’da araştırdık. Kime sorsam bunlara dikkat et bunlar tehlikeli adamlar diyor. Şimdi ise ifadelerinde parayı elden verdiklerini hatta senetlerini geri almadıklarını söylüyorlar. Bir de beni haksız duruma düşürecekler. Şahıslar telefon numaralarını bile değiştirmiş. Polisin araştırması sonucu numaralar Suriyeli kişilerin üzerine çıktı. Bunların bir şebeke olduğunu öğrendim, bir çok kişinin canını yakmışlar. Bunların yakalanması ve mağduriyetimizin giderilmesi gerekiyor.”
Şükrü AĞIRMAN