Dünyanın her yerinde yaygın ölüm nedenlerinden biri olan suda boğulma çok önemli bir

halk sağlığı problemi olmasına rağmen gerekli önem verilmemektedir. Bu ülkemizde de aynı şekilde büyük bir sorundur. Dünya genelinde her yıl çeyrek milyondan fazla kişi suda boğulma sonucu ölüyor ve bu sayının büyük çoğunluğunu çocuklar oluşturuyor. Suda boğulma sonucu hayatını kaybeden 1-4 yaş arası çocukların sayısı zatürre, kızamık ve tetanoz gibi diğer tüm ölüme sebep olan hastalıkların oranından daha fazla.

Çocuklar yetişkinlere kıyasla, çok kısa zamanda ve nispeten küçük su birikintilerinde de boğulabiliyor. Çocuklarda görülen suda boğulma vakalarının büyük kısmı aile veya bakıcının gözetim eksiliğinden kaynaklanıyor. Bununla birlikte su ortamı çevresinde gerekli engelleyici önlemlerin alınmaması suda boğulma vakalarının sayısını arttırabiliyor.

Antalya’ya her yıl yerli ve yabancılar tatil için geliyor. Kimi zaman ya denizde ya da havuzda boğulmalar yaşanabiliyor. Çoğunlukla kırsal kesimde yangın söndürme havuzları, gölet, baraj, su kanalları, akarsu ve çaylarda son yıllarda da süs havuzlarında çok üzücü boğulmalar oluyor. Kamu kurum ve kuruluşlarının uyarıcı açıklamaları, hazırladıkları afiş ve tabelaları dikkate alınmıyor.

Hangi havuz olursa olsun boğulmaları önlemek amacıyla, daha güvenli ortamların sağlanması gerekir. Özellikle otellerdeki havuzda boğulmaların bir kısmı yeterli güvenlik önlemlerinin alınmamasından kaynaklandığı yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır. Uzmanlar havuz kenarlarının güvenlik çitleriyle kapatılmasını ve havuz kenarına bilgi ve uyarı tabelaları asılarak insanların bilinçlendirmelerini istiyor. Ayrıca havuzlarda cankurtaran ve kurtarma ekipmanlarının bulunması zorunlu hale getirilmesi de gerekiyor.

Çocuklarımıza yüzmeyi öğretmeliyiz. Sadece çocuklar değil herkes yüzmeyi öğrenmeli. Bu sorunu bir şekilde çözeriz o da tüm ülke genelinde yüzme havuzlarının sayısını artırarak ve eğitim sistemimize yüzmeyi de katarak. Dünyada bir çok ülke eğitim sisteminin içinde haftada bir gün yüzme derslerine yer vermiştir. Üç tarafı denizlerle çevrili yarımada olan Türkiye’de neden olmasın yeter ki isteyelim.