Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’den sonra Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Akaydın’ın da Perşembe Akşamı Bisikletçileri (PAB) ile “pedalladığını” öğrenmek mutlu edici bir haber oldu.

Perşembe Akşamı Bisikletçilerinin 100. turuna katılan Sayın Akaydın burada bazı açıklamalarda bulunmuş. Belediyenin resmi internet sayfasında yer alan bilgilere göre Başkan Akaydın, Antalya’da bisiklet kullanımını arttırmak için gerekli çalışmaları yaptıklarını belirtmiş. Seçimin üzerinden 3 yıl geçtikten sonra böyle bir açıklamanın yapılmış olması da bir gelişme tabi. Umarım gereği yerine getirilir.

Anladığımız kadarıyla bu çalışmalardan birisi toplu ulaşım kartlarıyla bisiklet kiralanabilecek bisiklet istasyonları kurulması. Bu çok güzel bir proje. Sonuna kadar destekliyorum. Ancak bu bisiklet kullanımını arttıracak bir proje gibi gelmiyor bana.

Zira şehrin her tarafına bisiklet istasyonları kurmak mümkün değil. Bu ancak turistik gezi amaçlı, şehir turu atmak amaçlı olarak kullanılabilir. Hâlbuki bisiklet kullanmak daha doğrusu “bisikletli” olmak, bisikleti bir ulaşım aracı olarak kullanmaktır. Kiralık bisikletlerle bu olmaz. Hazırlanacak projelerin bu bakış açısıyla hazırlanması gerekir.

Sayın Akaydın’ın beyanatında katıldığım noktalar da var. Maalesef şehrimizde yollar planlanırken bisiklet yolları düşünülmedi. Geçmiş dönemdeki belediye başkanlarımızın hiçbirisi böylesi bir vizyona sahip olmadılar. Bu sebepledir ki planlı ve imar planlarına işlenmiş bisiklet yollarımız yok. Hali hazırdaki bazı yollara da bisiklet yolu açmak çok zor görünüyor.

Sayın Akaydın’ın en karşı çıktığım projesi ise kaldırımlarda yaya yoluyla ortak bisiklet kullanımı sağlamak. Bu çok yanlış olur. Böyle bisiklet yolları şehrimizin çeşitli yerlerinde var ancak kullanılmıyorlar. Nasıl ki bir araç sürücüsü 10 metrede bir kasis olan yoldan gitmek istemezse, bir bisikletli de 10 metrede bir önüne yaya çıkacak olan yolda bisiklet sürmek istemez. Tabi kaldırımların bir bölümünü yaya giremeyecek şekilde düzenleyip sadece bisikletlilerin kullanımına tahsis edeceklerse o başka.

İşin özünü düşündüğümüzde Sayın Akaydın’ın da konuya yüzeysel baktığını düşünüyorum. Antalya’nın topyekün bir dönüşüm yaşayarak bir bisiklet kenti olması için atılması gereken adımlardan hiç bahsedilmiyor. Bu adımların neler olduğunu önceki yazılarımda detaylı olarak anlatmıştım. İsteyenler açıp bakabilirler.

Her şeyden önce Antalya kamuoyuna bisikleti tanıtmak, bisiklet kullanımını özendirici kampanyalar ve projeler düzenlemek asıl hedefimiz olmalıdır. Nasıl ki bundan 20 yıl önce motosiklet kullanımı bu düzeyde değildi. Ve nasıl ki şimdi motosiklet ve elektrikli bisikletler caddelerimizin her yerini kapladı. İşte aynı şekilde bisikletlilerin de sayısını arttıracak, bisikletlilerin trafikteki varlığını yadsınamaz sayılara ulaştıracak projelere imza atmaktan başka bir yol yok.

İşte o gün geldiğinde Güllük Caddesinin iki şeridinden birini bisiklete ayırırsınız kimsenin gıkı çıkmaz, çıkamaz. Bunlar dışında atılacak adımlar da yüzeysel ve günü kurtarmaya yönelik olmaktan öteye geçmez, geçemez.