İki gün önce Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın..
Önceki gün de Büyükşehir Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cem Oğuz..
100. Yıl’da yapımı devam eden “Stadyum”la ilgili “tehlikeli” açıklamalar yaptı..
…
Akaydın, 5 yıl önceki “istemezük” tavrını aynen sürdürüyor..
Ve yine “rezidans” bahanesini öne sürüyor, “TOKİ” üzerinden giderek stadyumun yapılmasını engellemeye ya da en azından geciktirmeye çalışıyor..
İMO Başkanı Oğuz ise “kışkırtıcı” açıklamalar yapıyor..
O da “TOKİ”yi bahane ediyor ve Meltem Mahallesi halkını “Gezi ruhu”yla, yani “eylemlerle” tepki vermeye çağırıyor..
…
Şuna eminim..
Stadyum inşaatı ilerledikçe, 30 Mart’a kadar bir çok defa (belki de her gün) Akaydın ve CHP’nin arka bahçesi STK’lar 5 yıl önce yaptıkları gibi bir propaganda ile Antalya halkının aklını çelmeye, bu sayede de oy sayılarını arttırmaya çalışacaklar..
Buna bir şey demiyorum..
Maalesef açıklamalar, suçlamalar, vaadler hep “siyasi rant” sağlamak için..
Ama..
Yaptıkları açıklamalar, Antalya halkını birbirine düşürecek nitelik taşıyor..
Cem Oğuz Meltem Mahallesi halkını “Gezi ruhu” ile tepki göstermeye çağırırken, bunca yıldır stadyumsuz bırakılan Antalyaspor taraftarları da, “biz de stadyumumuzu istiyoruz” diye onların karşısına çıkarsa, “bir çatışma” kaçınılmaz olmaz mı?
“Siyasi rant” uğruna yapılan böylesine bir “kışkırtma”yı kabul etmek mümkün değil..
Bu durumu Antalya halkının dikkatine sunuyorum..
Özellikle Akaydın, CHP’li adaylar ve Eşgüdüm Kurulu’ndaki Cem Oğuz-Osman Aydın gibi CHP’nin arka bahçesi niteliğindeki STK’ların söylemlerine dikkat edin..
Ve..
Nereden gelirse gelsin, kim ne derse desin, aman bu tür “kışkırtmaları dinlemeyin, onlara alet olmayın”..
…
Herkese soruyorum..
Bu kentte ne konuşulmalıdır?
Çevre düzeni..
Ulaşımdaki rahatsızlıkların giderilmesi..
Daha yaşanabilir ve ekonomi grafiği yükselen bir şehir..
Geleceğe dönük projeler, yatırımlar..
Seçim öncesi verilen vaadlerin “yapılabilir” nitelikte olması..
Peki..
5 yıldır Antalya’da ne konuşuluyor?
Ne tür bir siyaset uygulanıyor, herhalde farkındasınızdır..
…
Bu kentin toplum önderleri..
Bu kentin “aklı başında” sivil toplum kuruluşları..
Bu kenti yönetmekle yetkili ve yönetmeye aday kişileri uyarmak zorundadır..
Öncelik, “kente hizmet” olması gerekirken..
“Yolsuzluk siyaseti” ve “istemezük” tavırlarla hizmetlerin geciktirilmesinin önüne geçmelidir..
…
5 yıl önce Akaydın, “kentin böğrüne hançer saplatmam” diyerek rezidansa karşı çıktı, ama Konuksever’e dev AVM’nin yapılmaması için parmağını bile kıpırdatmadı..
Stadyum projesini iptal etti, “daha iyisini yapacağım” diyerek milleti kandırdı, beceremedi, becerenlerin altında ezildi, şimdi bu ezikliğini “kışkırtarak kapatmaya çalışıyor..
Ve Antalya’yı bu kadar zamandır stadyumsuz bıraktı, yine bu tavrını sürdürüyor..
Kamp yapmaya “tırı-vırı takımlar gelirken, “turnuva maçları” isteyen “büyük ve önemli” takımlar sırf stadyumsuzluk yüzünden başka ülkelere gidiyor..
Akaydın’ın Antalya’ya verdiği zararı görebiliyor musunuz?
…
Antalya adına “kötü” olabilecek her şeye karşı çıkmak, bu kentte yaşayan herkesin görevidir..
Ama..
“İyi” şeyleri “kötü” gösterenlere de dikkat etmek zorundadır..
Bu nedenle..
Birileri bir şeyler söyledikçe..
Bir sözlerine bakın “söz” mü diye, bir de söyleyene bakın “adam” mı diye..
Çünkü..
Başka Antalya yok..