Kabotaj Bayramı’nda “Antalya’nın en büyük eksikliğini” yani “denizciliği” bir kez daha hatırladık, andık..
Önceki gün Konyaaltı Kültür Eğitim Sanat ve Sosyal yardımlaşma Derneği (KONDER) Başkanı Durali Kolpak dedi ki:
“640 kilometrelik doğal sahili ile Antalya deniz ulaşımından hak ettiği payı alamıyor..
Yerel yönetimler yeni projeler üreterek bu eksikliği gidermeli..”
Yerel yöneticiler bu tür projeler yapmadı mı?
Elbette yaptı..
Ama..
Dün Akdeniz Manşet Gazetesi’nden Şükrü Ağırman bu tür projelerden biri olan “Büyükşehir’in deniz otobüsleri” için bakın ne yazdı:
“Oteller bölgesi Kundu-Yat Limanı arası turist taşımak yerine..
Tadilattaki Yat Limanı’ndan kişi başı 45 liraya Antalya-Kemer arası seferler yaptılar..
Karayoluyla 10 lira olan Kemer’e denizde 3 gün çalışabildiler..
Ücretin 30 liraya indirilmesi de fayda etmedi..”
…
Hatırlayın..
Geçtiğimiz ay içinde otobüsleri törenle başlatırken ne demişti Başkan Mustafa Akaydın?
“Bugün, Antalya’nın yıllardır konuştuğu denizde ulaşım projesinin başlangıç günüdür..”
Evet..
Başladı..
Ama, hevesler kursaklarda, proje de havada kaldı..
Çünkü..
Amaç, “iyi planlanmış, vatandaşa ve turizme yönelik bir hizmet” değildi..
Çünkü..
Amaç, “bir önceki yönetimin getirdiği otobüsleri işe yaramaz diye göstermek”ti..
Bir çeşit “siyasi şov” yapmaktı..
Nitekim, istediklerine de kavuştular..
3 gün çalışan “deniz otobüsleri” artık sefere çıkmıyor..
…
Oysa..
Büyükşehir Meclis Üyesi Hasan Gürsel Karabayır, otellerden çıkmayan turistin kent merkezine taşınması, kent merkezine canlılık gelmesi ve esnafın da kazanması için bir proje geliştirmişti..
Kundu’dan Kaleiçi Yat Limanı’na ve tersi yönde turist ve vatandaş taşınması Kundu-Lara-Yat Limanı arasında seferler yapılabilmesi projesini ortaya koymuştu..
Mardan Palace Oteli’nin bulunduğu noktada mendirek var..
Ama..
Büyükşehir’in “akil adamları” Kemer’de ısrar etti..
Deniz otobüsleri 3 gün çalıştı, durdu..
Akaydın, Kundu yerine Kemer’i seçerek bile bile lades dedi..
…
Tekrar Antalya’nın denizine ve denizciliğine gelelim..
Dünyanın hiçbir yerinde..
Yılda 11 milyon turist ağırlayan bir sahil kentinde denizi ve denizciliği bu kadar boş, yöneticileri denize karşı bu kadar ilgisiz bir yer bulamazsınız..
Tanrı ve tarih, Antalya’ya çok cömert davranmış..
Ama..
Maalesef, “aklı başında, hizmeti düşünen” yöneticiler vermemiş..
Bu kenti yönetenlerin çok büyük bir çoğunluğu hala Antalya’nın bir metropol, üstelik bir “sahil kenti” olduğunun farkında bile değiller..
Gömmüşler kafalarını “rant”a ve “siyaset”e, başka hiçbir şey görmüyorlar..
Akşam olduğunda “körfezdeki karanlığı” fark edemiyorlar..
Kapkaranlık falezlerin korkutucu silüetinden etkilenmiyorlar..
Denizde her gün bir kayık, yat, kano, yüzme ve bu gibi yarışmalar düzenleyerek canlandırmayı veya buna önayak olmayı düşünmüyorlar..
Dubaların üzerine koyulacak güçlü lambalarla körfezi aydınlatmayı akıllarına getirmiyorlar..
Eğlenceyi, dansı, tiyatroyu denizin üstüne taşımayı akıl edemiyorlar..
Akıl edenleri de dinlemiyor, burun kıvırıyorlar..
…
Özlemleri anlatmak, hayalleri dile getirmek yetmez..
Bunları gerçekleştirecek akla ve iradeye sahip, eğlenceden çok “hizmeti” düşünen yöneticilere ihtiyacımız var Antalya’da..
Bu da yetmez..
Yöneticileri bu konularda yüreklendirecek, motive edecek STK’lara ve gazetecilere de ihtiyaç var..
Antalya’da bunlar olmadığı için..
Bu kentin bir denizi var mı, belli değil..
…
Kayseri Başbakan’dan “bize deniz getir” diye talepte bulunuyor..
Antalya elindeki denizin kıymetini bilmiyor..
Yazık..
Trend Haberler

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Manavgat Şelalesi’nde şaşırtan görüntü!

Antalya çalkalanıyor... Bu nasıl bir malvarlığı?

Antalyaspor’dan flaş hamle: Mathew Ryan’a resmi teklif

Lüks yaşam, rüşvet, uyuşturucu: Gökhan Böcek soruşturmasında şok tapeler

SON DAKİKA… Havalimanı’nda sıcak saatler: Oğul Böcek Antalya’ya döndü