Türkiye’de son günlerde iyimser bir hava esiyor.
İmralı görüşmeleri ilk kez bu kadar büyük bir halk desteği alıyor.
Türkiye Şehit ve Gaziler Derneği’nin bazı şubeleri bile sürece destek veriyor.
CHP ve BDP de iktidara yardımcı oluyor.
Kürtlerin neredeyse tamamı artık akan kanın durmasını istiyor.
Kısacası ülkede “Barış” sözcüğü daha gür seslendiriliyor.
Tabi böyle bir durumda süreci baltalamak isteyenler hep oldu.
İşte bu zihniyet Fransa’da da ortaya çıktı.
Paris’in merkezinde 3 PKK’lı kadını öldürüp yeniden doğan “Barış” umutlarını yok etmek istediler.
Geçmişte buna benzer provokasyonlar yapıldı. Doğrusunu isterseniz bunda da başarılı oldular.
Ancak bu kez baltayı taşa vurdular. 3 kadını katlederek yeniden bir çatışma ortama yaratmak isteyen zihniyetin oyunu tutmadı. Özellikle cenaze töreninde olay bekleyenler, umduğunu bulamadı. Diyarbakır’da düzenlenen ve onbinlerin katıldığı cenaze töreninde tek bir olay bile yaşanmadı. Tam aksine hep “Barış” kelimesi telaffuz edildi. “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz” diye açılan pankart ise her şeyi özetledi.
Barışı inşa etmek gerçekten çok zor. Barışı ancak yürekli insanlar ister. Ben de diyorum ki bu ülkede halen cesur ve yürekli insanlar var. Daha fazla kan akmadan, daha fazla gözyaşı dökülmeden savaşın sona ermesi gerekir.
Dini açıdan baktığınızda da Müslümanlığın kutsal kitabında “Barış” sözcüğü “Savaş” sözcüğünden daha fazla geçiyor. Bu nedenle Müslüman olan bu iki halkın “Barış”tan başka şansı yok. Gencecik fidanların toprağa düşmemesi için “Barış”ı haykırmanın zamanı geldi, geçti bile.

+++++++++
Güle güle büyük gazeteci

Türkiye, bir usta gazetecisini daha kaybetti.
Her zaman simge isimlerden oldu.
Zor ve tehlikeli şartlarda yaptığı röportajlarla dünyadaki sayılı gazeteciler arasında yer aldı.
Tahmin ettiğiniz gibi Mehmet Ali Birand’tan söz ediyorum.
50 yıla yakın bir süredir gazetecilik yapan Birand, 32. Gün programıyla zirve yaptı.
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumları anlatan ve Türk siyasetini içeren birçok kitap yayınladı.
Mithat Bereket, Ali Kırca, Cüneyt Özdemir, Can Dündar gibi isim yapmış gazetecilere hocalık yaptı.
Böyle büyük bir gazetecinin ölümü Türkiye için kayıptır.
Ruhu şad olsun.