Dün sosyal medya hesabımdan, “Antalyaspor’da taşları yerinden oynatacak, uzun yıllar kapanması zor yaralar açacak bir duyum aldım. Umarım bu kritik dönemde kulağıma gelen olay duyumdan öteye gitmez” diye bir paylaşımda bulundum.
Paylaşımımdan sonra deyim yerindeyse telefonlarım kilitlendi. Eski başkanlar, yöneticiler, grup liderleri, kısacası Antalyaspor sevdalısı birçok kişi aradı, mesaj attı, olayın ne olduğunu sordu.
Tabi duyum olduğu için açık konuşmak gerekirse haber yapma gereği duymadım. Zira teyide muhtaç bir bilgiydi. O nedenle sadece kişisel özel hesabımdan paylaştım. Bu kadar yankı yaratacağını tahmin etmemiştim. Baskı o kadar arttı ki ne yapacağımı şaşırdım. Duyumumu açıklayıp açıklamama konusunda gelgitler yaşadım. Açıklarsam takıma zarar mı veririm yoksa yarar mı? Sonuç olarak gelinen noktada konuya açıklama getirmemin yararlı olacağını ve oluşabilecek dedikoduların önünü keseceğini düşündüm.
Gelelim duyuma; 
Bana gelen bilgi başkan Ali Şafak Öztürk’ün istifa kararı aldığı yönündeydi. Yöneticilerin ise Öztürk’ü bu kararından vazgeçirmek için çabaladığıydı. Ancak yineliyorum. Bu bir duyumdu ve halen doğru olup olmadığını bilmiyorum. Araştırıyorum, bu konuda etkili ve yetkili kişilerin açıklama yapmasını bekliyorum.
Peki böyle bir olay yaşanmış olabilir mi?
Açık konuşmak gerekirse son dönemlerde bazı olaylar, beni Öztürk’ün aldığı istifa kararının doğru olabileceği yönünde düşünmeye sevk ediyor. Maçlara gelmemesi, transferlerde imza törenine katılmaması, açıklama yapmaması, ortalıkta gözükmemesi düşündürücü değil mi? Size de garip gelmiyor mu? Ayrıca son yönetim kurulu toplantısında baba Fikret Öztürk’ün “Takımı almak isteyen varsa eski başkan Gültekin Gencer’in bıraktığı borçla devretmeye hazırız. Geri kalan borcu hallederiz” dediği iddiası ayyuka çıkmış durumda. İşte tüm bu gelişmeler ister istemez soru işaretlerine neden oluyor. 
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bu takımı yaşadığı kötü günlerden kurtaracak olan Öztürk ailesidir ve göreve devam etmelidir.