Genel Başkan’ken işi tıkırındaydı..
“Adaylık” endişesi hiç olmadı..
“Yazın beni 1. sıraya bakiim” dedi mi, kimse itiraz edemezdi..
Ama..
Şimdi işi pek kolay değil..
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in sözlerini hatırlayın..
“Baykal’ın yeri garanti değil” dememiş miydi?

“Eski Genel Başkan” olmak kolay değildir..
Aslında, “eski genel başkan” parti içinde ve siyaset dünyasında bir çeşit “ombudsman”dır..
Ya da, en azından böyle olmalıdır..
Ombudsmanı, “akıl danışılacak kadar bilgili-tecrübeli, özü-sözü değerli” diye nitelendirdiğinizde..
Deniz Baykal’ı nasıl tarif etmek gerekir?
“Gel sen bizim başımızın tacı ol, başkanlığı bıraktın ama bizleri bırakma” diyen olmuş mudur acaba?
Gelişmeleri görünce, “olmadığını” anlıyorsunuz..
Ankara’da aday adaylığı müracaatını yapıp Antalya’ya döndüğü gün ne demişti?
“Olursun olursun, zirveye çıkarsın..
Sonra bir bakarsın, haydi sil baştan gelirsin, milletvekili adayı olarak işe başlarsın..
Bu işler böyle..
Bunları içine sindirmek lazım..”
Sizce, Baykal’ın durumu “içe sindirilecek bir durum” mudur?

Neyse..
Sayın Baykal olan-biteni içine sindiriyorsa, söylenecek söz yok elbet..
Ancak..
Bırakın ombudsmanlığı, milletvekilliği bile risk altında olunca..
Dişine tırnağına taktı, büyük bir mücadele veriyor..
Antalya’ya geldiği gün..
Uçaktan iner inmez etrafında toplanan aday adaylarına seslendi..
Ardından il başkanlığına gitti, 2.5 saati aşkın kaldı..
Antalya’da oyları nasıl artıracaklarının planlarıyla en ince detaylara kadar ilgilendi..
İl başkanı Özer Ülken’e yapılması gerekenleri söyledi..
Ertesi sabah düştü yollara..
Merkez ilçe örgütlerini gezdi, nabzı yokladı..
Üyeleri dinledi, onlara yapılması gerekenleri söyledi..
CHP’nin önceliğinin Kepez olması gerektiğini belirtti..
Kepez’de birinci parti olmadan Antalya’da başarının yakalanamayacağını ifade etti..
Sonraki gün esnaf ziyaretlerine çıktı..
Neredeyse kapı kapı dolaştı, önüne kim çıktıysa hal hatır sordu, öptü, fotoğraf çektirdi..
El sallayanın yanına gitti..
Dert dinledi, gazetecilerin sorularını cevapladı..
Börek açtı, kestaneci oldu..
Fırında ekmek pişirdi..
Seçimlere kadar da bu çırpınışı devam edecek gibi..

Baykal böyle kılıktan kılığa niye giriyor?
İki nedeni var..
BİR..
Birinci sırayı garantilemek..
Hala Antalya’da güçlü bir yerinin olduğunu Genel Başkan ve ekibine göstermek..
İKİ..
Antalya’da “Baykal karşıtı” olan partililerine bir ders vermek..
Nitekim, bunu Korkuteli’deki konuşmasında açık açık ortaya koydu..

Geçen gün yazmıştım..
Bu seçimde, Gürsel Tekin “belli değil” dese de, Baykal kesinlikle 1. sıraya koyulacaktır..
Çünkü..
Eğer 12 Haziran’da, yerel seçimlerde alınan oy oranına ulaşılamazsa..
“Baykal’ın bitişi” ilan edilecektir..
İşi hiç kolay değil..
“Sil baştan” gelmek hiç kolay değil..
Bunu başarmak için gösterdiği çırpınışı dikkatle izliyorum..