Herkes “kendine göre” haber ya da yazı istiyor..
Hoşuna giderse övüyor, gitmezse dövüyor..
Bazıları bir adım öte gidip, “sövüyor”..
Ama..
Hele bazıları var ki; Allah düşmanımın başına bile vermesin..
Durumu “kavga” haline dönüştürüyor..
Başlıyor sosyal medya üzerinden sallamaya..
Adileşiyor, seviyesizleşiyor, başlıyor belden aşağı vurmaya..
Kavganın bile bir “ahlakı” vardır..
Ama..
Bunlarda “ahlak” sıfır olduğu için, intikam duygularını “belaltı” vuruşlarla lehlerine çevirmeye çalışıp orgazm olmaya çalışıyorlar..
…
HER HİKAYE BİR ŞEY ANLATIR
Facebook’ta bir “kıssa” paylaşılmıştı..
Şöyle diyordu:
…
Çocuğun biri babasına sormuş:
“Baba biz nasıl olduk?”
Baba cevap vermiş:
“Maymunlardan türeye türeye biz olduk evladım..”
Çocuk cevabı tam alamadığını düşünüp aynı soruyu annesine de sormuş..”
“Anne biz nasıl olduk?”
Anne cevap vermiş:
“Allah, ilk önce Adem babayla Havva annemizi yaratmış, nesilden nesile biz olmuşuz..”
Bunun üzerine hayret içerisinde kalan çocuk, “ama anne, babam maymunlardan türeye türeye biz olduk dedi, buna ne diyeceksin” deyince, anne cevabı yapıştırmış:
“O babanın sülalesi oğlum, bizi ilgilendirmez..”
…
“NORMAL” İNSAN SAYILMAZ
Herkes kendi düşüncesi doğrultusunda yazı ve haber istiyor, beğenirse övüyor, beğenmezse dövüyor demiştim ya..
Aslında bunu doğal karşılıyorum..
“Eleştiri ve tartışmalarını seviyesizleştirmedikleri sürece” hepsine de saygı duyarım..
Nitekim, benimle aynı fikirde olmayan ve yazılarımı ağır biçimde eleştirenler var..
Bazen biz gazetecilerin göremediği birçok şeyi onların daha iyi gördüğüne de şahit oluyorum..
Ama..
Bir de (kıssada dendiği gibi) normal insanların sülalesinin dışında bazı “seviyesiz hilkat garibeleri” var..
Ve bunlar güya okumuş-üfürmüş, hatta bazıları milletvekili bile olmuş..
Ama, ne yazık ki “adam” olamamışlar..
Üstelik bunlar öylesine bir “aşağılık” düşünce içindeler ki..
Kişilere olmadığı gibi, ülkesinin kutsal makamlarına bile saygıları yok..
…
ÖNCE ŞU ORTAMA BİR BAKIN
Aslında bu tür bir yazı yazmak istemezdim..
Ancak..
Çok kritik bir dönemden geçiyoruz..
Daha da önemlisi, (sık sık söylendiği gibi) ikinci bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz..
Ülkemizi 400 yıldır sömürenlerin kurduğu siyasi, sosyal, ekonomik tuzaklarla ölümüne mücadele ediyoruz..
Böylesine büyük ve önemli bir “varolma” mücadelesi veren ülkemin insanından sadece bu mücadeleye ne kadar verebilirse o kadar katkı koymasını bekliyorum..
Her görüşten kişinin kafasını kuma gömmek, sömürücülerin maşası olmak yerine, enerjisini/düşüncesini buna yöneltmesini istiyorum..
Özellikle siyasetçilere bakıyorum..
Bir kesimi, vatandaşı “daha iyi hizmet” vereceği konusunda ikna etmeye çalışmıyor..
Ya ne yapıyor?
Yalan-yanlış bilgi-belge ve çirkin dedikodularla rakiplerini vatandaşın gözünden düşürmeye çalışıyor..
Bunu yaparken de “en adi, en alçak, en seviyesiz” üslubu kullanıyor..
Bulduğu “yandaş” gazete ve gazetecileri hatta birçok vatandaşı da buna alet ediyor..
Bununla da yetinmiyor..
Gelip olayı veya konuyu ya da yazıyı “uygarca” tartışmaya yüreği yetmiyor..
“Sosyal medya” üzerinden şerefsizce saldırıyor..
…
KAVGANIN BİLE AHLAKI VAR
Evet..
Kavganın bile bir “ahlakı” vardır..
Ama..
Bu sülaleleri farklı olanlarda “ahlak” kavramı hiçbir şey ifade etmiyor..
Elbette herkes istediği görüşü savunabilir, istediği görüşe değer verebilir..
Ancak..
Oynanan kirli oyunu ve takınılan seviyesiz üslubu da vatandaşlar gözardı etmemelidir..
…
İyi haftasonları diliyorum..