Birileri çıktı, “Sayın Davutoğlu Başbakan olarak iki kez seçimlere girmiş, 7 Haziran’da yüzde 40.87, 1 Kasım’da da yüzde 49,5 oranında oy almıştır.. Ancak Sayın Davutoğlu kendisine ve partisine oy veren 23 milyon 681 bin 926 kişinin iradesiyle değil, bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır” dedi..
Birileri de çıktı, “21 milyon oy alan kişi, 23 milyon oy alan kişiyi saf dışı bıraktı” gibi bir laf etti..
Bunu söyleyenlerin “zekalarından” şüphe duyuyorum..
Çünkü..
Dünya-alem biliyor ki; Ak Parti’ye oy veren herkes, aslında Recep Tayyip Erdoğan’a oy veriyor..
Bunlar hala dünyaya “at gözlüğü” ile bakıyor maalesef..
…
FARKLI BİR AÇISI DA VAR
Ahmet Davutoğlu’nun “ayrılıyorum” açıklamasından sonra, neredeyse “Ak Parti biter artık” şeklinde yorum yapanlara Adil Gür, çok iyi cevaplar vermiş..
Siyasetle uğraşan herkes biliyor ki..
Kamuoyu araştırmacısı A&G’nin sahibi Adil Gür, “en isabetli seçim tahmini yapan kişi”dir..
Bugün O’na biraz kulak vermenizde fayda var..
Davutoğlu’nun ayrılışına “farklı bir açıdan” bakmanızı sağlayacağına eminim..
…
BAKIN ADİL GÜR NE DİYOR?
- 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle Türkiye’de fiilen parlamenter sistem değişti ve Ahmet Davutoğlu’nun görevden ayrılacağını açıkladığı 4 Mayıs 2016 tarihiyle de fiilen ‘Başbakanlık’ sistemi sona erdi..
- Bu ayrılık kişisel çatışma değil sistem tıkanıklığının sonucudur.. Seçilmiş iki yönetici oldu.. 5-6 aydır valiler ve emniyet müdürleri atamaları yapılamıyordu.. Müsteşar atanamayan bakanlıklar, vekaleten yürütülen genel müdürlükler var.. Yani, sorun Davutoğlu veya Erdoğan çekişmesi değil, sistem..
- AK Parti’nin Davutoğlu yerine yeni bir genel başkan ve başbakan ile yola devam etmesi oy oranını düşürmeyecektir.. Çünkü, lider olarak Tayyip Erdoğan’ı görüyorlar.. Genel Başkan değişse de oy değişmiyor..
- 1 Kasım seçimlerinden önce de sonra da yaptığımız araştırmalarda AK Parti seçmeninin çok büyük bir bölümünün ‘oyumu Tayyip Erdoğan’a veriyorum’ dediğini gördük..
- Mevcut sistemde hükümetin yani ‘yürütmenin’ başı olarak Başbakan görünüyor, ama (iyi araştırdık) halka göre Türkiye’yi yöneten lider fiilen Cumhurbaşkanı Erdoğan..
- “Türkiye’de en beğendiğiniz siyasetçi kim” diye sorulduğunda yüzde 50 ‘Erdoğan’ diyor..
- Muhalefet, “Cumhurbaşkanı tarafsız olur, siyasi bir figür değildir” diyor, ama Erdoğan toplum nazarında Türkiye’de en önemli siyasi figür.. Kendisinden sonraki siyasi figür ile 36 puan fark var üstelik..
- Her iki haftada bir kamuoyu araştırması yapıyoruz.. Buna göre, AK Parti’nin oy oranı 1 Kasım seçimlerinin üzerinde.. Diğer tüm partilerin oy oran ise düşüşte..
- AK Parti ortaya yeni bir anayasa koyup kamuoyuyla paylaşır ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da “ben bunu istiyorum ve arkasındayım” dediğinde, o başkanlık sistemine halk “evet” diyecektir..
- Muhalefet, “AK Parti içinde bir kavga var, yarın öbür gün parti bölünür bana da ekmek çıkar” diye bekliyor, ama nafile.. 2002’den beri AK Parti siyasi birliktelikten daha çok bir gönüldaşlıkla hareket ediyor..
- Bugün AK Parti’nin ideolojik temellerinde bir kırılma yok, dolayısıyla aynı ideolojik temel üzerine kurulacak yeni bir partinin var olma şansı da yok..
…
“REİS BİZİM HOCA BİZİM”
En başta, “birilerinin” Ahmet Davutoğlu’nun ayrılış yorumlarını aktarırken, “bu bir darbedir, üstelik 28 Şubat darbesinden de beterdir” diye açıklamalar yaptıklarını belirtmiştim..
Bir başkası da “Erdoğan-Davutoğlu çatışması çıkarsa, bize de buradan ekmek çıkar” diye bir oy kıyaslamasıyla girmişti olayın içine..
Bunlara cevabı Adil Gür, gayet güzel verdi..
Ama, asıl cevap Ak Parti seçmeninden geldi..
Dün..
Başbakan Ahmet Davutoğlu, memleketi Konya’ya gitti..
Peki, Davutoğlu memleketinde hangi sözlerle karşılandı dersiniz?
“Erdoğan liderimiz, Davutoğlu değerimiz.. Reis bizim hoca bizim..”
İşte işin özeti budur..
Ötesi fasa-fiso..