Geçen yıl turizmde rekor kırmıştık..
Bu da bizi, “gelecek için” umutlandırmıştı..
Hatta..
Ortadoğu ülkelerindeki karışıklık bizi daha da sevindirdi..
Ve..
Bu krize bağlı olarak ülkemize gelen ziyaretçi akışı
Ocak ayında yüzde 20.46..
Şubat ayında yüzde 13.17..
Mart ayında yüzde 14.36..
Nisan ayında ise yüzde 31.30 oranında artınca, “sevinçten” ne yapacağımızı bilemez hale geldik..
Öylesine “ne yapacağımızı bilemez hale” geldik ki..
“Ulan” dedik kendi kendimize, “fırsat bu fırsat, bu turistleri biraz yolalım..”
Hemen kolları sıvadık..
Nisan ayı sonlarına doğru önce “erken rezervasyon” avantajını kaldırdık..
Yetmedi..
Konaklama ücretlerine de zam yaptık..
Aa, o da ne?
Yılın başından beri artarak gelen turistler, neredeyse bir anda yok oluverdi..
Nere gitti bunlar?
Hemen söyleyeyim..
Turistler hiçbir yere gitmedi..
Türklerin bu “fırsatçılığına” kızan turist, Türkiye’yi hemen cezalandırdı..
Avrupalı ve Rus turistler beklemeye geçti..
Nisan ayında yüzde 32’lere çıkan ziyaretçi akışı da, mayısta birden 4.28’e geriledi..
…
Oysa..
Turizmde bahar havasının sönebileceğine dikkat çeken otelciler nisan ayında sektörü uyarmıştı..
GTI Travel’ın da sahibi Kayı Grup Başkanı Talha Görgülü, şöyle demişti:
“TÜRSAB olarak uyarılarımızı yapıyoruz..
Buna rağmen oteller burunlarından kıl aldırmadılar..
Şimdi bir anda satışlar kesildi..
Tabir yerindeyse ayağımıza kurşun sıktık..
Netice itibarıyla, Türk turizmi çok iyi bir sezon geçirebilecekken, bu fırsatı kaçırdı..”
Ne olmuş ne olmuş?
“Türkiye büyük bir fırsatı kaçırmış..”
Yani..
Ava giderken avlanıvermiş..
Hatta..
Ayağına kurşun sıkmış..
…
Biliyorsunuz..
Aslında bizim bu “fırsatçı” tutumumuz sadece turizmle sınırlı değil..
Vergi kaçırmaktan tutun, sağlığı ticarete dönüştürmeye kadar her alanda bunu görebilirsiniz..
Hem bu “fırsatçılığı” yaparız..
Hem de “halimizden şikayet ederiz”..
Bizi yöneten kişilere sallarız..
Merak etmeyin..
Önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısındaki artış durmaya devam ederse..
Atılacak çığlıkları şimdiden duyar gibiyim..
Ve..
Çığlık atanlara bakın..
Asla kendilerini suçlu görmeyeceklerdir..
…
Her şey değişiyor, gelişiyor..
Ama..
Bu huyumuz hep sabit kalıyor..
Yazık..