Belgesi elimde duruyor. Belge, CHP Antalya Milletvekili adayı Yıldıray Sapan’ın eşi Başak Sedef Sapan’ın eşinden dayak yedikten sonra şikayetçi olurken verdiği ifadeyi içeriyor. Okurken, tüylerim diken diken oldu. “Bu kadarına da pes doğrusu” dedirtti. Düne kadar, “Acaba bir ailevi meseleye girmek doğrumu?” diye düşünüyordum. O ifadeyi okuduktan sonra, “Bunun ailevi mesele ile ilgisi yok” sonucuna vardım. Bunları kent sakinlerine duyurmamak, ihanet olacaktır. Bu kentin sakinleri yarın sandık başına gittiğinde, kime oy vereceğini iyi bilmeli, iyi görmelidir.
Uzatmak istemiyorum. Utanarak, sıkılarak, tüylerim diken diken bir vaziyet de, o ifadeyi bu sütunlardan sizinle paylaşmak istiyorum. Bu ifade, genç kadının bir değil, birden fazla kez dayak yediğini de ispat ediyor. Yıldıray efendinin hayat arkadaşı, onu ifadesinde şöyle anlatıyor “Hatırlatılan yasal haklarımı anladım. Yukarıda vermiş olduğum kimlik ve adres bilgilerim doğrudur ve bana aittir. Avukat istemiyorum, ifademi kendim vereceğim. Ben eşim olan Yıldıray Sapan ile 10 aylık resmi nikahlı olarak evliyim. Kendisi Antalya Büyükşehir Belediyesi EKDAĞ A.Ş.Genel Müdürü olarak görev yapar. Telefon numarası 0532261….’tir.
Eşim, evlendiğimiz tarihten bu yana sürekli olarak beni darp etmektedir. 18 Temmuz 2010 tarihinde yine beni darp ederek, evden kovaladı. Ben o tarihte polise gelerek şikayet etmedim. Giresun’da bulunan ailemin yanına gittim. EŞİM BENİ DARP ETTİĞİNDE HAMİLEYDİM. ANCAK DARPTAN SONRA 10 AĞUSTOS 2010 GÜNÜ DÜŞÜK YAPTIM. Sonra İstanbul’da bir ev tutarak kendim kalmaya başladım. Eşim Yıldıray Sapan Eylül ayı içerisinde yanıma gelerek beni sevdiğini, tekrar denememizi söyledi. Bende kabul ettim ancak beni kovaladığı eve oturmayacağımı söyleyerek başka bir ev tutalım dedim ve kendisi de kabul etti. Bunun üzerine ben 22 Eylül 2010 günü Antalya’ya geldim ve kendi anneme ait evde kalmaktayız.
07.10.2010 günü saat 19.30 sıralarında bir restauranta yemeğe gittik. Burada eşim ile birlikte alkol aldık, eşim burada yeniden bana hitaben aşağılayıcı sözler ve hakaretlerde bulunmaya başladı. Bana ANNEN BİZİ KISKANIYOR, BENDE GÖZÜ VAR diye hakaret edince, bende ne demek istiyorsun karşılığını verdim. Bana BEN BUNU SANA İSPATLAYACAĞIM. ANNENİ KUCAĞIMA OTURTACAĞIM diye hakaret ve küfür etmeye devam etti. Daha sonra yemekten kalktık. Evimize doğru arabamız ile giderken, aynı şekilde arabadada bana küfür ve hakaret etmeye başladı. Bende bana söylediklerinin hepsini sana iade ediyorum deyince, araba içerisinde beni dövmeye başladı. Ben kendimi korumaya çalıştım. Kırmızı ışıkta durunca bir elimle kapıyı açtım, diğer elimlede sürekli kornaya bastım. Beni bıraktığı anda araçtan inerek kaçtım. Daha sonra hastaneye gittim.
Beni sürekli darp eden, küfür ve hakaret eden, aileme aynı şekilde küfür eden ve aşağılayıcı hareketler yaparak küfür eden eşim Yıldıray Sapan’dan şikayetçiyim. Yanıma yaklaşmasını istemiyorum. HAYATİ TEHLİKEM VARDIR. BANA ZARAR VERMESİNDEN KORKUYORUM. BAŞIMA BİR OLAY GELİRSE, SORUMLUSU EŞİMDİR.
İfade aynen bu şekilde.
Nerede bizim aslan yürekli kadın hakları savunucuları?
Dün bir bilgi aldım. Muhabir arkadaşımız bu konu ile ilgili Kadın Örgütleri, Siyasi Partilerin Kadın Kolları Yöneticileri’nden görüş alırken, CHP’li bir bayan, Sapan için “O bizim gururumuzdur” demiş.. Mahkemelerin verdiği kararları yayınlamamıza rağmen, haberlerden şüphesi olduğunu ifade etmiş. O bayana sesleniyorum. Alın hanımefendi size, kapı gibi ifade tutanağı. Buna rağmen Sapan sizin gururunuz ise, ben ne diyeyim?