Antalyaspor sezonu bitirdi. Ben, Gaziantepspor yenilgisinden sonra, kalan 4 maçta ortaya konan hedefin çok da gerekli olmadığına inananlardanım.
Bundan sonra hedef, toplanacak puanlarla veya takımın sıralamadaki yeri ile ilgili olmamalı.
Bu gibi durumlarda galibiyet için verilen 750 bin TL gibi bir rakam hemen öne atılıyor. Bunu düşünürsek genç oyuncu yetiştiremeyeceğiz.
Mesela, Hüseyin her maçta 90 dakika oynamalı bence.
Prosedür uygunsa, Kerem Tulgar, Tolgahan, Fuat Yaman dakika alabilmeli.
Kalede hata yapsa da Sammy’i görelim, Polat’a bir fırsat daha tanıyalım.
Devre arasında kadroya dahil edilen genç yetenek Fahri Akyüz’ü bir sunalım bakalım futbol kamuoyunun beğenisine. Ya da 3 yılda toplam 12 maç oynama fırsatı bulan Volkan Altın’ı bir hatırlatsak nasıl olur?
Ya da tüm bunları bırakalım, takım olarak bir eylem yapıp stat isteğimizi daha yüksek sesle dile getirelim.
Ne bileyim, siyah formayı bu kez de onurumuz için giyelim mesela. Stat isteğimiz için.
Bu kentin takımının maçlarını oynayacak bir stadı yok.
Bu kentin çocuklarının kendi bayramlarını kutlayacak bir stadı yok diyebilelim.
20 gün sonra bu kentin gençlerinin de bayram kutlayacak bir stadı olmayacak.
Siyasi çekişmelerden bıktık usandık diyebilelim.
Hedefimiz 4 haftada bu olsun mesela.
15 Mayıs’ta Antalya’da mitinge gelecek olan ve kendisinden çok şey beklediğimiz Sayın Başbakan’a, “4 gün sonra Gençlik ve Spor Bayramı. Bu gençliğin spor yapabilecek bir stadı yok” diye haykırabilelim.
Futbolseversek ama Antalyaspor ile ilgilenmiyorsak, başka hedeflerimiz olsun.
Kalan 3 maçtan 2’sin kazanırsa ligde kalmayı garantileyecek Kepez futbol takımının yanında olalım mesela. Veya Alanyaspor’a omuz verelim.
Evrenseki’yi tebrik edip akıl vermekten öteye gidelim. Tekirova’yı bu kez daha erken ligde kalmayı başardığı için takdir edelim.
2 yıl öncesinin şampiyon A2 takımının bugün neden en kötü 3 takımdan biri olduğunu sorgulayalım mesela.
Ya da İstanbul’da yeterli ilgi görmediği için bu sene son kez gerçekleştirecek olan F1 yarışları için yapılan 250 milyon dolarlık pistin neden İstanbul sosyetesi yerine, ülke turizmine katkı koyması için Antalya’da yapılmasına fırsat verilmediğini sorgulayalım.
Deniz kenti Antalya’nın neden su sporlarında hiçbir başarısı olmadığını, olimpik bir yüzme havuzunun neden olmadığını milletvekili olmak için oy isteyenlere bir soralım.
Ve biraz da özeleştiri yapalım.
Hiçbir şey yapmak içinizden gelmiyor mu?
O zaman 4 hafta boyunca kendimize şunu soralım
Ulu önder “Hiç şüphesiz ki Antalya, dünyanın en güzel yeridir” derken, bu güzelliğe layık bireyler olabiliyor muyuz?