Antalyaspor A.Ş ve Kulüp Derneği Başkanı Hasan Akıncıoğlu’nun ani bir kararla, “14 Haziran’da yapılacak olan Genel Kurul’da başkanlığa tekrar aday değilim. Göreve devam etmeyeceğim” sözleri Kırmızı-Beyazlı camiaya bomba gibi düştü.
Ve sanal alem anında hareketlendi.
“Biz ne dersek o.”
“Taraftar ne istedi de yapılmadı.”
“Hasan gitti sıra Mehmet’te.”
“İstemediklerimiz tutunamaz”
Gibi v.s v.s görüş ortaya atanlar o kadar çok oldu ki, saymakla bitmez.
Ardından Mehmet Özdilek, “Yokum” dedi.
Özdilek’in bu sözünden sonra yine sanal âlemdeki paylaşımları buradan yazmaya terbiyem müsaade etmiyor.
Yazık.
Koskoca Antalyaspor’u kimler ne hale getirmiş de yeni yeni tanıklık ediyoruz.
Öncelikle.,
Kongre’ye 15 gün kala göreve devam etmeyeceğini deklare eden Başkan Hasan Akıncıoğlu’nun davranış şekline yazık.
Bu hareketiyle demek ki Hasan Subaşı zamanındaki Dış ilişkiler sorumluluğunun yanı sıra, 5 yıllık Antalyaspor A.Ş Yönetim Kurulu Başkanlığını şahsi şanı ve şöhreti için yapmış.
Öyle olmasaydı Kırmızı-Beyazlı kulübü karanlıklar içerisine itecek davranış şeklinden kaçınırdı.
Akıncıoğlu asla vazgeçilmez değildir.
Hele hele kendileri bulunmaz Hint kumaşı hiç değil.
Antalyaspor Başkanlığı anlık kararlar alan kişinin işi hiçbir zaman olmadı, olmamalıdır da.
Bu nedenledir ki, Türkiye Süper Ligi’nde yer Alan Antalyaspor’un başkanının yapması gerekeni, sezonun bitimine 4-5 hafta kala genel kurul kararı alıp, önceki gün dediği, “Ben bu kongrede yokum” sözünü en kötü ihtimalle 2 ay öncesinden söylemesi gerekirdi.
Yaptı mı?
Hayır.
Bunu en azından şehrin kulübüne gönül veren, Antalyaspor sevdalısı iş adamlarının önünü açıp, yeni sezona eksiksiz girilmesi mantığı açısından yapmak zorundaydı.
Yaptı mı?
Yapmadı.
Peki ne yaptı Akıncıoğlu?
Tüm kulüplerin harıl harıl transfer çalışmalarını yaptığı, yeni sezon oluşumunu eskizsiz yapabilme gayreti içerisinde olduğu bir dönemde Hasan Akıncıoğlu Antalyaspor’da yönetim boşluğu olmasını sağlayıp, takımı teknik adamsızlığa itti.
Ne bekliyor Akıncıoğlu?
Kendisine yalvarılmasını mı?
Hiç kimse bunun yakınından bile geçmez.
Tüm bunlara rağmen eğer ki en kritik dönemde Antalyaspor’dan arkasına bile bakmadan gider ise, bunun adı Antalyaspor’a ihanetten başka bir şey olamaz.
Beş yıldır Süper Lig’de yer alan bir kulübün yeni sezona nasıl hazırlanıldığını yada nasıl hazırlanmak zorunda olunduğunu en iyi bilmesi gerekenlerin başında gelen kişi, böylesine bir ortamda ceketini alıp çekip gidemez.
Bunu yaparsa eğer tarih asla ve asla Hasan Akıncıoğlu’nu affetmez.
Zira bu hareket Kırmızı-Beyazlı ekibin sonu demektir de ondan.
Not: Akıncıoğlu ve ekibinin en kötü ihtimalle Ocak ayına kadar kalıp, olağanüstü genel kurulla şirketi devretmesi gerekir. Aksi takdirde Antalyaspor için Süper Lig konusunda tehlike çanlarını Akıncıoğlu çalmaya başlatmış olacaktır.