30 Mart seçimlerindeki başarısızlıklarını örtebilmenin gayreti içinde olan CHP’li yöneticiler, dikkatleri başka yöne çevirmek için sürekli “senaryo” yazıyorlar..

Özellikle CHP’nin Antalya sorumluları Devrim Kök, Ercan Erkan ve Mustafa Akaydın, bu “senaryo” yazmayı o kadar abarttılar ki..

Akaydın döneminde Büyükşehir’de görev yapan ve seçimden sonra görevlerinden alınan bürokratları “mağdur” olarak gösteriyorlar..

Akaydın’ın “Üniversite’den getirdiği ekip” işbaşı yaparken, Türel’in bürokratları görevden alınırken hiç böyle bir şey söylemiyorlardı..

Ve hiçbir Ak Parti’li çıkıp da “mağdur bürokrat” edebiyatı yapmadı..

Kaldı ki..

Eğer Akaydın yeniden başkan seçilseydi bile..

Bu bürokratların “yarısından fazlası” zaten görevden alınacaktı..

Sorun Akaydın’a..

Antalya’ya “Büyük İskender” edasıyla gelen CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger ile “nasıl bir pazarlık” yapmış onu anlatsın..

Aksünger Akaydın’a, “bu bürokratların yarısından çoğu gidecek.. Çünkü hiçbiri CHP’li değil.. Kabul etmezsen aday da olamazsın” demiş mi, dememiş mi?

Aday olabilmek için, Akaydın da bunu kabul etmiş mi, etmemiş mi?

Bunları Kök ve Erkan bilmiyor mu?

Elbette biliyor..

Buna rağmen, sırf kendilerini kurtarabilmek adına kamuoyuna yalan-yanlış bilgiler verip “Ak parti mağdur bürokrat yaratıyor” algısı yaymaya çalışıyorlar..

Öte yandan..

Bu “mağduriyet”i pek anlayamadım..

Bu bürokratların hemen hepsi neredeyse bütün dünyayı gezdi..

Dünyayı gezmekle kalmadı, dünya kadar da “harcırah” aldı..

İşçilere maaş yok, ama bürokratların harcırahları tıkır tıkır ödendi..

CHP’nin “halkçılığı” böyle bir halkçılık işte..

Bir de bu bürokratların “mal varlıkları” konusu var..

Merak ediyor ve kamu adına öğrenmek istiyorum; “bu bürokratların mal varlıkları işe girerken ne kadardı, şimdi ne kadar”?

Emlak bedeli 950 bin lira olan Varsak’taki 23 dönüm araziyi alan bir bürokrat var mı yok mu?

Cevap verilirse, onu da buradan yayınlayacağım, söz..

Akaydın ve Kök, ağızlarında “mağdur bürokrat” tekerlemesi, CHP’li belediye başkanlarını bir bir ziyaret edip, “bunlar bizim prens ve prenseslerimiz, yanınızda bir yer ayırın” diye baskı yapıyor..

Neymiş?

Menderes Türel, bu bürokratları Akseki-İbradı’ya sürgüne göndermiş..

Yahu Akseki ve İbradı niye “sürgün yeri” oluyor?

Antalya artık bir “Bütünşehir”..

Her ilçede Büyükşehir’in “koordinasyon merkezi” olacak..

Bu merkezlerde görevlendirilenler sürgüne mi gönderilmiş oluyor?

Artık, sadece 2’şer-3’e sekreterle çalışamayacaklar, o kadar..

Oralar Antalya değil mi?

Bir de madalyonun öbür tarafına bakalım..

Menderes Türel, başarılı olan hiçbir bürokratı partili-partisiz diye ayırmaz..

İşini adam gibi yapan, hizmet üreten, arı gibi çalışan kim olursa olsun yanında tutar..

İşin garip yanı ne biliyor musunuz?

Akaydın ve Kök’ün bütün baskılarına rağmen, CHP’li belediyeler bu bürokratları almaya yanaşmıyor..

CHP’li oldukları iddia edilen bu bürokratları CHP’li belediyeler bile istemezken, Türel niye yanında tutsun?

Başarılı birini herkes yanında ister değil mi?

Sırf CHP’li prens ve prenses olmak yetmiyor demek ki..

Özetle..

Türel yanında başarılı, işini ciddiye alan, Antalya için hizmet üretecek bürokratlar olsun istiyor..

Ve bu özelliklere sahip olanlarla çalışıyor..

Aklı-fikri gezmede-eğlencede olanlarla değil..

Buna kimse laf edemez..

Türel’in 5 yılı ile Akaydın’ın 5 yılını bir kıyaslayın, öyle karar verin..

Siz olsanız bu bürokratlarla çalışmak ister miydiniz?

İşlerinden atılmayan, ama iş beğenmeyen bu bürokratları “mağdur” diye nitelendirir miydiniz?

CHP ve MHP’lileri uyarıyorum..

Akaydın ve Kök’ün senaryolarına kanmayın artık..