Son günlerdeki gelişmelere bakınca, ister istemez bu soru takılıyor kafama..

Evet, CHP Atatürk’ün önderliğinde kuruldu..

Evet, neredeyse bütün CHP’liler, CHP’yi Atatürk’ün partisi olarak kabul ediyor..

Ama..

Atatürk’ün ilke ve inkılaplarını hiçe sayan bugünkü CHP, eminim büyük önderin kemiklerini sızlatıyor..

Gelişmelere iyi bakın..

“LAİKLİK” İLKESİNE N’OLDU?

CHP ile Ak Parti arasındaki “koalisyon” görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlansa da, “çok önemli” bir çok detayı da ortaya çıkardı..

Biliyorsunuz..

CHP için olmazsa olmazlardan biri “laiklik” konusudur..

Asla taviz verilmeyen bu ilke, son 5 yılda Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetiminin tutumuyla sessiz-sedasız değişim geçirdi..

Örneğin; CHP’nin başörtüsü konusunda sergilediği katı tutum, artık sona erdi..

Hatta bu konuda Başbakan Davutoğlu, (koalisyon görüşmeleri sırasında başörtüsü sorununun çözümüyle ilgili YAPICI katkılarından dolayı) Kılıçdaroğlu’na bizzat teşekkür etti..

Bir başka örnek; “İmam Hatip” liseleri..

CHP, koalisyon görüşmeleri sırasında bu konuda da “hiçbir olumsuz tavır” sergilemedi..

Hatta Kılıçdaroğlu,, “CHP’nin İmam Hatip liselerine asla karşı olmadığını, tersine İmam Hatip’lerde okuyanların güvencesi olduğunu” söyledi..

CHP’ye oy verenler, hep bunları reddetmiyor muydu?

Parti olarak gelinen nokta, bu işte..

NURSİ’YE ÖZGÜRLÜK CHP’DEN

Bir de görüşme tutanaklarına yansıyan “ilginç bir detay” daha var..

Tutanaklara göre; Kılıçdaroğlu, CHP’deki değişimi Davutoğlu’na şöyle anlatıyor:

“Siz, CHP’nin 1930’larda Said-i Nursi’yi yasakladığını sık sık gündeme getirirsiniz.. Ancak, 2014’te bir torba yasaya eklenen madde ile Nursi eserlerinin basımını devlet tekeline aldınız.. Biz de bunu AYM’ye başvurarak iptal ettirdik..”

CHP’nin talebiyle Said-i Nursi eserleri nin“özgür” bırakılması, Nur Cemaati’nde büyük bir memnuniyet yaratmıştı..

Konu “yasaklama” tartışması olunca..

Said-i Nursi için bu dosyada, Ak Parti ile CHP rolleri değişmiş olmuyor mu?

DEĞİŞMEK Mİ TESLİM OLMAK MI?

CHP’yi “değiştiği” için eleştirdiğimi ya da kötülediğimi falan sanmayın sakın..

Aksine..

“Gelişerek değişmek” için elinden geleni yapanları (aynı görüşte olamasam bile) takdir ederim..

CHP, “günün gerçeklerinin ve şartlarının gereğini” yapıyor bence..

(Ama.. Hala bunun farkında olmayan CHP’lilerin sayısı çok çok fazla.. Onlar, kafalarını kuma gömmüş, dünyayı gerileriyle görmeye çalışıyorlar..)

Benim CHP’yi eleştirdiğim nokta şu;

CHP, “değişim”le belli çevrelere ve Cemaat’e “teslim olmayı” birbirine karıştırıyor..

Üstelik bunu “bilerek ve isteyerek” yapıyor..

Bir parti “teslim” olacaksa, halka teslim olmalı..

(Cemaat ve küresel güçlerin Türkiye ayağı gibi) tek gayeleri halkı sömürmek olan “çıkar gruplarına” değil..

Üstelik..

CHP, önümüzdeki seçimlerde (PKK’nın siyasi ayağı) HDP ile “ittifak” yapmak için görüşmeler yapabiliyor..

Birlikte “hükümet” olmayı bile isteyebiliyor..

Şimdi iyi düşünün..

“Atatürk’ün partisi” diye oy verdiğiniz böyle bir CHP, “Atatürk’ün partisi” olma özelliğini taşıyor mu sizce?

Ve soruyorum;

“Böyle bir partinin peşinden hala koşacak mısınız?”