“Seçilebilir bir yerden milletvekili adayı olma” kavgası..
Vatan-Millet-Sakarya sadece CHP’nin tabanının umurunda..
“Vatan-Millet-Sakarya” mefhumu Mustafa Akaydın, Devrim Kök, Ercan Erkan, Deniz Baykal gibi, “parti içinde iktidar olma” savaşı verenler için pek bir şey ifade etmiyor..
Nitekim..
Bunu iki genel, iki yerel seçim ve referandumda bol bol gördük..
…
Şu anda beni en çok şaşırtan nedir, biliyor musunuz?
“Üç parça” olmuş partililerin birbirlerini yerden yere vurmaları..
CHP kendi içinde değil de, sanki rakip bir partiyle yarışıyor gibi..
Birbirlerine öylesine laflar söylüyor, özellikle sosyal medyada öyle şeyler yazıyorlar ki..
Benim yıllarca CHP için yaptığım eleştiriler “övgü” gibi kalıyor..
…
Günlerden beri, “yahu CHP’yi hep eleştirirdin, parti şu anda yangın yeri gibi, ama sen bu konuda tek kelam etmiyorsun” diyorlar bana..
Neyine edeyim?
Şu anda (olmaz ama) bir il başkanlığı için istenen bütün özelliklere sahip biri Antalya’ya İl Başkanı oldu diyelim..
CHP’de yine değişen bir şey olmaz..
Yani..
Edilen bu kavgalar, yapılan tartışmalar –bence- boşuna..
Çünkü..
CHP’yi taşıyamayan, bir adım yukarı götüremeyen Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir genel başkan var..
Sonunda o kimi isterse, il başkanı o olacak..
Ardından 8-9 ay sonra yapılacak genel seçimler için Akaydın ve Kök gibi “Antalya’ya en büyük zararı vermiş” kişiler “seçilebilir bir yerden” aday yapılacak..
Partinin tabanı da (yani gerçek CHP’liler de) Kılıçdaroğlu’nun belirlediği isme gidip “tıpış tıpış” oy verecek..
Hatırlayın..
Bu CHP tabanı, kadına şiddet sabıkalısı birini TBMM’ye göndermedi mi?
Şimdi de Antalya’nın canına okuyan, Antalya halkının parasını babasının parası gibi harcayan ve bunların hesabını vermemek için vekil dokunulmazlığına sarılmaya çalışan Akaydın’ı (aday yapılırsa-ki yapılacak) TBMM’ye göndermeyecekler mi?
Ee, ne değişti CHP’de?
…
Zaman zaman o “gerçek CHP’li” dediğim kişilerin sosyal medyada yazdıkları doğru bulduğum bazı yazılarını paylaşıyorum..
Çoğu kişi şaşırıyor..
“Hem CHP’yi eleştiriyorsunuz, hem de CHP’lilerin yazılarını paylaşıyorsunuz, bu nasıl bir şey” diye soruyorlar..
Cevap çok kolay..
Demokrasilerin sağlıklı işlemesi ve yürüyebilmesi için “sağlıklı ve karakterli” siyasi partilere ihtiyacı vardır..
Bu tanımıma uyan yazıları kim yazarsa yazsın, partisine bile bakmam ve paylaşırım..
…
Şu anda Türkiye’nin en önemli eksiklerinden biri “güçlü bir muhalefet”..
Halk bunu CHP’den bekliyor..
Ama..
CHP ne yazık ki, daha kendi içindeki türlü çelişkileri ve entrikaları aşamıyor..
Bu haliyle hem iktidarı zorlayıcı hem de ülkeye hizmet edecek bir parti olabilirler mi sizce?
Üstelik..
Eleştirdikleri ne varsa, aynısını yapıyorlar..
…
CHP Antalya’da bir “İl Başkanı” seçilecekmiş..
Kim seçilirse seçilsin..
Göreceksiniz, yine değişen pek bir şey olmayacak..
Çünkü CHP “değişim” istemiyor..
Değişirlerse…. “düzen” bozulur..