Toplantının konuğu ise Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’di. Toplantı her zamanki gibi klasik bir giriş ile başlayacak, ballı bir ortam olacak derken, ATB Başkanı Ali Çandır’ın çuvaldızı kendimize batıran Antalya gerçekleri, benim içimi yine deşti. Marka şehir Antalya dediğimiz yalanı, bu toplantıda bir kez daha masaya yatırdık.
Ali Çandır’ın dediği gibi, görsel kirlilikte, disiplin eksikliğinde, denetimsizlikte, doğa katliamında Antalya’nın eline kimse su dökecek pozisyonda değil.
Antalya gibi bir yerde ne kadar çok eksiğimiz olduğunu, daha kat edecek çok yolumuz olduğunu daha iyi anladık.
Mezbahası, hali, tek çatı altında oto pazarı, çevre yolları, alt yapısı, trafiği, imarı, oto parkları, yolları, sağlıklı toplu taşıması ve daha bir sürü ihtiyacı hala karşılanmamış, denetim denen kültür aşılanmamış şehir Antalya.
Toplantının soru cevap bölümünde bende Menderes Türel’e Antalya ile ilgili dört soru sordum. Bunlardan biri denetim ekibinin yetersiz olduğu ile ilgili. Antalya denetlenmiyor, buda ‘kafana göre takıl Antalya’yı ortaya çıkartıyor’ demek istedim. Türel bu konuda denetim personelinin artacağını, hatta bu konuda vatandaşları da kullanacağını aktardı. Bu sevindirici bir gelişme. Bekleyip göreceğiz. Benim isteğim, ben dahil denetimde nefes aldırmayın, göstermelik denetim yapmayın!.
İkinci sorum Antalya’nın bir estetik kurulu olup olmadığı, varsa çalışıp çalışmadığı. Türel var dedi ancak varlığı ile ilgili ne yaptığını söylemedi. Şehrin hangi estetiğine katkı sağladılar bildirmedi. Bana göre estetik kurulu varsa da, bundan estetik kurulunun bile haberi yok.
Üçüncü sorum belediyenin sosyal medya üzerinden şikayetlerin yeterince dikkate alınmadığı, cevap verilmediği ve Kumluca Belediyesi’nde olduğu gibi bir şikayet yönetim sisteminin belediyede olup olmadığı ile ilgiliydi.
Türel, Antalya Büyükşehir @ANTALYABB sosyal medya ağlarına yapılan şikayetlerde geri dönüşüm sağlandığını söyledi ama ben bu konuda personelin bir kulağının çekilmesi, birimlerinde sorunları çözmek adına daha disiplinli hareket etmesini isterim. Şikayet konusu çözüldükten sonra da fotoğraf ve belgesi ile ihbar edene bildirilmesi gerekir. Bu bir mutlu edici geri dönüşüm hizmetidir.
Dördüncü sorum raylı sitem duraklarındaki kart okuyucuların kartları okumadığını ve sistemin eskiliğini, aynı zamanda yaşattığı sıkıntılarını dile getirdim. Türel bu konuda durak teknolojilerini kuran firma yetkililerine veya ilgili muhataplarına ulaşamadıklarını aktardı.
Bu bana, ‘nasıl yani’ dedirten bir cevap oldu. Antalya’nın Başbakanı Menderes Türel ‘O turist bu dükkana gelecek’ diyor ya, o makineleri kim taktıysa tıpış tıpış değiştirmeye ya da onarmaya gelecek. Bu işi de elbet mazeretsiz şekilde Başkan Türel çözecek.
Benim sorularımdan sonra gelen en rahatsız edici sorunlardan biri de haberci arkadaşımızın sorduğu toplu taşıma araçlarını kullanan şoförlerin vatandaşa yaptığı eziyet.
Eziyetin arkasında şoförlerin sığındıkları bir isim var. Vatandaşların şoförler ile ilgili haber merkezlerine yansıyan şikayetlerin de, şoförlerin kendilerince Menderes Türel’i kendilerinin seçtiğini, Türel olduğu sürece onların istediğinin olacağını’ söylediklerini belirtmeleri, artık sorunun sorun olmaktan çıktığı, yumruğun masaya vurulma zamanının geldiğini gösteriyor.
Kim bu sözleri söyleyip vatandaşa eziyet ederek insan yerine koymayacak kadar ile gidenler. Türel bu konuda şoförlere eğitim verileceğini söyledi ancak bunun çözüm getireceğine kimse inanmadı. Demek ki toplu taşımada ciddi bir disiplin sorunu var. Bunu çözecek olan da Menderes Türel ve o örgütün başındakiler.
Elbet Türel’in görevi ağır. Ancak Antalya’yı yönetmenin de bedeli ağır. Yönetim sistemini genel hatlarıyla beğendiğim Türel bu sorunları çözecek mi bunu zaman gösterecek. Ancak iş zor ve yorucu.
Kazasız ve cezasız günler dileğiyle.