Antalya’da bir şeyleri yapmak için neden bekleriz anlamam. Zaten anlatanı da bulamam. Bulsam da dediklerine inanamam. Zor şehir bu Antalya vesselam.
Geçtiğimiz hafta başlayan ‘Yörex’ Yöresel Ürünler Fuarında ağır ağabeyler stantları gezerken gözüme ilişti Expo 2016 standı. Yani stant dediysek, standa benzer bir şeydi.
Yörex’te Expo 2016 ile ilgili varsa bilgilenmek isteyen, o birilerine bilgi versin diye bir-iki görevli stantta görevlendirilen mekan.
Aceleye getirilmiş, birkaç görselle renklendirilmeye çalışılmış bir stant. Yapılmak istenen doğru, ancak kimsenin de dönüp, nedir burada tanıtılan diye soru soracağı bir özelliği de yoktu.
Tam içimden geçirdiklerimi dışa vurmaya başlamışken, EXPO 2016 Antalya Ajansı Genel Sekreteri Selami Gülay belirdi derinlerden.
Gülay gelene kadar film şeridi gibi geçti Expo 2016 gözlerimin önünden.
Şu fuarda olsaydı devasa Expo 2016 kulesi, herkes sorsaydı ‘bu nerede’ diye. Sonra cevaplansaydı şurada olacak, insanlar Aksu’dan Aspendos’u, Aksu’yu, denizi izleyecek. Expo 2016 için yapılan yatırımları zirveden görecek’ denseydi.
Bitmemişti hayalim. Bu kule maketi şehrin alışveriş merkezlerinde, önemli meydanlarında teşhir edilse, vatandaş Expo 2016’nın ne olduğunu bilse’ dedim kendime ve çevremdekine.
Bunları düşünürken yanaştı Selami Gülay. İçimden geçenleri anlattım ona. Çağırdı görevliyi, ‘dinle bak neler diyor’’ dedi. Ben anlattım görevli dinledi. Gülay ekledi, ‘buradaki stant bile değil, daha çok güzel hareketler olacak’’.
Nerede hareket var, orada bereket var. Senede kısa bir süreliğine etrafa serpiştirilen Altın Portakal heykelinin dışında Expo Kulesi şehrin her yanını yıl boyunca sarsa. Üzerine geri sayım sayacı konsa. Heyecan artsa.
Hatta bir de slogan patlatılsa. ‘Dünyanın insanı gelecek, kuleden Antalya’yı izleyecek’ deniverse. Hiç olmazsa insanların beynine, ‘yukarıdan bakıldığında benim Antalya’m güzel gözüksün, ne kadar kirlilik varsa örtülsün’ diye düşünce ekilse.
Gönül daha neler ister neler. Gönül milyonlarca turistin Antalya’yı hayranlıkla izlemesini, şehre dövizi akıtıp gitmesini ister.
Gönül kazasız ve cezasız günler diler.