Cumhurbaşkanlığı "siyasal hiyerarşi”nin bir numaralı makamıdır..
Aynı zamanda “ülkenin renginin belirdiği” yerdir..
Anayasa, “Cumhurbaşkanı devletin başıdır, bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletinin birliğini temsil eder” der..
Bu yeterince güçlü bir tanımdır..
Bu seçimde bu makam, aynı zamanda “halkoyu” ile güçlenmiş ve “siyasi bir anlam” kazanmış olacaktır..
Konu-olay ve yapılacak seçim bu nedenle çok önemlidir..
…
Önceki gün Ak Parti Cumhurbaşkanı adayını açıklarken, “bir ayrıntı” çok dikkat çekiciydi..
“Partiler arasında siyaseti ve seçimleri gerçekten ciddiye alan” meğer sadece Ak Parti’ymiş..
Düşünün..
Türkiye Cumhuriyeti’nde bir “Cumhur Reisi” ilk kez halk tarafından seçilecek..
Ak Parti Cumhurbaşkanı adayını “görkemli bir toplantı” ile açıklıyor..
Recep Tayyip Erdoğan, adaylar arasında “en tanınmış kişi” olmasına rağmen, halka bir kez daha ve detaylı olarak tanıtılıyor..
Peki diğerleri..
Hatırlayın; diğer Cumhurbaşkanı adayları adeta “rutin bir açıklama” gibi açıklandı..
Hatta..
Dün partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP?ve CHP’nin Cumhurbaşkanlığı için birlikte gösterdiği çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu överken, “google sonuçları”na atıf yaptı..
“İsmini aratırsanız ‘bilim adamı’ yazdığını görürsünüz” dedi..
Yani..
Kılıçdaroğlu için, İhsanoğlu’nun “bilim adamı” olması yeter de artar bile..
“Siyaseti bilmese de olur, halk tanımasa da olur..”
Sizce olur mu?
…
Bütün bunların seçimde ne kadar önemli olduğu, sonuçlar açıklandığında ortaya çıkacaktır..
Ama..
Liderlerin yaptıkları işi ve TC vatandaşlarını kim ne kadar ciddiye alıyor, bunu herkes görmelidir..
Göğsünü kabarta kabarta, “google’da ismini aratırsanız ‘bilim adamı’ yazdığını görürsünüz” diyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletinin birliğini temsil edecek kişi”nin, ülke ve dünya siyasetini iyi bilmesi gerektiğinin farkında bile değil..
Ya da farkında ve “aman Erdoğan Çankaya’ya gitsin de ortalık bize kalsın” düşüncesiyle bir bilim adamını siyasi arenada yem etme niyetinde..
Yani..
“Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletinin birliğini temsil edecek kişi” Kılıçdaroğlu için pek bir şey ifade etmiyor..
Aynı şey MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için de geçerli..
“Başa çıkamadıkları” Erdoğan’dan kurtulma umuduyla hareket ediyor gibiler..
…
Başa dönelim ve tekrarlayalım..
“Partiler arasında siyaseti ve seçimleri gerçekten ciddiye alan” meğer sadece Ak Parti’ymiş..
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin kafasında ise “bambaşka düşünceler” var..
Zaman her şeyi gösterecek..