Geçtiğimiz hafta elime bir “rapor” geldi..

Rapor; Menderes Türel’in bir önceki döneminde “en iyi projem” dediği “Engelli Rehabilitasyon Merkezi” yeni adıyla, “Özel Büyükşehir Özel Eğitim Okulu”na ait..

Biliyorsunuz, Türel seçimi kaybettiğinde bu Merkez’in yüzde 80’lik bölümü bitmişti..

Mustafa Akaydın ise, devam eden bu projeyi, “kendi projesi” olarak göstermeye çalışmıştı..

11 bin metrekarelik alan üzerine inşa edilen Türkiye'nin en büyük Engelliler Rehabilitasyon Merkezi, “Türkiye’nin en kapsamlı ve donanımlı ‘engelli merkezi’ olacaktı..

Ama..

Elime geçen rapora göre; bu engelli merkezini “Akaydın”lar tam anlamıyla bir “Hanımın Çiftliği” haline getirmiş..

Merkez’de 85 kişi çalışıyor görünüyor..

Ama gittiğinizde yüzde 80’ini göremiyorsunuz..

“Neredeler” diye sorduğunuzda, “işi vardı çıktı, hastası vardı gitti” gibi değişik mazeretler ileri sürülüyor..

Adı “Engelli Merkezi”..

Günde 500-600 engelliye eğitim verebilecek kapasitede..

Ama..

Merkez’de “birkaç tanenin dışında” engelli yok..

Durum öyle bir hal almış ki..

30 çalışana bir engelli düşüyor neredeyse..

Yani, gerçekten tam “çiftlik” olmuş..

Merkez’i, Mustafa Akaydın’ın eşi Günseli Akaydın’ın yönettiği  “Engelli Bireyler Derneği” işletiyor..

10 yıllığına işletme hakkı derneğe verilmiş..

Dernek, Merkez’den elde edilen geliri kendisi alıyor..

Ama Merkez’in bütün harcamalarını Antalya Büyükşehir Belediyesi yapıyor..

Dernek sadece, “dernek yoluyla gelen birkaç öğretmenin” maaşını ödüyor o kadar..

Bu öğretmenler ise, aslında “engelli öğretmeni” değil..

Emekli olmuş, CHP’ye yakın, akraba-arkadaş..

Oysa..

Üniversitelerde engelli bireyler için özel eğitim öğretmenleri yetişiyor..

Merkez’de de bu öğretmenlerden olması gerekiyor..

Merkez’de bu nitelikte bir tane bile “öğretmen” yok..

Çalışma sistemi tam bir kaos içinde..

Müdür sayısı o kadar fazla ki..

Kim hangi görevde, kim nereden sorumlu belli değil..

Çalışanların ve Merkez’in sorunlarını “adamına göre” değerlendiriyor..

Servis ücretleri ise dudak uçuklatıyor..

Örneğin; 2.700 lira olması gereken servis ücreti 6.500 lira olarak ödeniyor..

Para Büyükşehir’den çıkınca, dernek bunu da kafasına göre ücretlendirip çalıştırıyor..

Bazı kişiler için “özel araç” gibi hizmet bile veriyor..

Döşemealtı Çıplaklı’daki bu Merkez’de engelli öğrenciler, ilköğretim okulundan iş hayatına atılıncaya kadar eğitim alma imkanı bulacaktı..

Ama..

Çok özetle anlattığım nedenler yüzünden, ne yazık ki burası “Engelli Merkezi” ve “Engelli Okulu” olmaktan çıkarılmış..

Engelliler eğitim alamıyor..

Çünkü, engellilere eğitim verecek öğretmen bile yok..

Hatta..

Eğitim verilecek engelli bile yok denecek kadar az..

Fizik-tedavi hizmeti alamıyor..

Çünkü..

Kapalı ve açık yüzme havuzları Günseli Akaydın tarafından, “bu havuzlara sakatlar girmeyecek” diyerek, yasak getirmiş..

İş bununla da kalmamış..

Gezi eylemleri sırasında Merkez’deki engelliler ve çalışanlar talimatla “eylem alanlarına” götürülmüş..

Raporu hazırlayanların da söylediği gibi; burası tam bir “Hanımın Çiftliği” haline gelmiş..

Maaş ve masraflar Büyükşehir’den, harcama yetkisi Dernek’te, kimin ne yaptığı belli değil..

İşte, Türkiye’nin en iyi “engelli merkezi”nin hali –maalesef- bu..

Peki düzelir mi?

Türel, yeniden seçildikten sonra ilk iş buraya el attı..

Türel el attıysa “düzelecek” demektir..

Bir kere ya Merkez’i işleten derneğe el çektirilecek, ya da Türel’in şartlarında işletmeyi kabul edecek..

Merkez “kurumsal” bir yapıya kavuşturulup “iyi yönetilmesi” sağlanacak..

Öğretmenlerin, “engelliler için özel eğitim almış” kişilerden olması sağlanacak..

Merkez, iyi bir işletme sistemi ile “kendi masrafını karşılar” hale getirilecek..

Böylece..

Merkez “çiftlik” olmaktan kurtarılacak..

Ve..

Bu Merkez’de engelli öğrenciler, “ilköğretim okulundan iş hayatına atılıncaya kadar eğitim alma imkanı” bulacak..