Son iki yazımda Antalyaspor Kulübü (Dernek) Başkanı Mustafa Ergün’e bir dizi soru sormuş ve kamuoyunun yanıt beklediğini dile getirmiştim. Yanıt vermesi halinde ise sorumlu gazetecilik ilkeleri doğrultusunda cevap hakkına saygı duyacağımı söyledim. Başkan Ergün ilk günkü 11 soruya tek tek yanıt vermiş. Ben de noktasına virgülüne dokunmadan paylaşıyorum. Buyurun okuyun ve yorumu siz yapın.

1- Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Antalyaspor tarihinde (AŞ veya Kulüp/Dernek olarak ayırmıyorum) bugüne gelinceye değin futbol takımının deplasmanları için kaldırılan özel uçaklarda, futbolcularımız, AŞ. Yöneticilerimiz, kulüp üyelerimiz, taraftarlarımız, davet edilen gazeteci arkadaşlarımız ve Antalyaspor’a gönül vermiş tüm talepçilerle ilgililer deplasmana beraber gitmiş ve gelmişlerdir. Bu da bir yerleşmiş bir uygulama halini almıştır. Bugüne kadar kimse biz gidelim kulüptekiler ayrı gelsin dememiş, bu şekilde düşünmemiştir. Bundan sonrasında da böyle olacağını sanmıyorum. Dolayısıyla sorunuzun kaynağı nedir bilmiyorum ama camia olma bilincimiz gereği biz böyle düşünmeye devam edeceğiz. Antalyaspor AŞ’nin özel uçakla gittiği maçlarda Antalyaspor Kulübü yönetim kurulu ve misafirlerinin ücretsiz olarak misafir edilmesi gibi bir uygulama hiç olmamıştır. Bu yanlış bilgi ve istihbaratın size ne şekilde verildiğini anlayabilmiş değilim. Çünkü ben ve yönetimim göreve geldiğimiz ilk toplantıdan itibaren bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyarak tüm yönetim kurulunun ve getiriyorlarsa misafirlerinin masraflarının bizzat üyelerimizce karşılanması noktasında hassasiyetle hareket ettik. Bırakın kulüp olarak AŞ’ye yük olmayı, kulübün kasasından dahi bu konuda bir kuruş para çıkmamıştır. Sorunuzun Antalyaspor futbol takımının bir deplasmanına sponsorluk yapmayı düşünür müsünüz şeklindeki ikinci kısmıyla ilgili olaraksa demek isterim ki “Çoğun içinde az da vardır.” Bizim kulüp olarak AŞ’ye maddi desteğimiz zaten vardır ve elimizden geldiğince de devam edecektir. Pek çok personelinin ve altyapı elemanlarının maaşlarını biz ödüyoruz, bazı masrafları doğrudan doğruya bizim tarafımızdan karşılanıyor. Dolayısıyla gönderilen paraların nereye sarf edileceği, bunun içerisinde deplasman masraflarının olup olmadığını değerlendirmek konusu AŞ’nin yönetim anlayışına aittir. Ancak herhalde kastettiğiniz kulüp yönetim kurulu üyelerinin bizzat, şahsen sponsor olup olmayacağı noktasındadır ki bu konuda diyebilirim ki “LAFI BİLE OLMAZ.”

2- Sorunuzun ilk kısmıyla olan Antalyaspor AŞ.’ye finansman desteğinde bulunup bulunmadığımızla ilgili olarak ebetteki bulunduk. Sorunuzun ikinci kısmı olan bizden önceki dönemde AŞ’ye kaç para sıcak para aktarımı olduğu konusundaysa öncelikle “hangi yönetim” diye sormak isterim. Çünkü bizden önceki yönetim, kulübe ayrı ayrı dönemlerde emek vermiş ve ayrı ayrı dönemlerde genel kurul önüne gelerek hesabını verip ibra edilmiş pek çok yönetimden oluşmakta. Eğer sormaya çalıştığınız bizden bir önceki yönetim olan Aziz Çetin dönemi ise, yine bunun cevabı da yakın zamanda yapılan ve sizin de hazirun olarak yer aldığınız genel kurulda rakamlarla ifade edilmişti. Hatta takriben 900 kişilik hazirun içerisinde yönetimin mali olarak ibrası yalnızca Sabri Gülel ve Tuncay Gülel’in karşı oy şerhleriyle geçti. Geriye kalan tüm hazirun ibra için el kaldırdı. Dolayısıyla bu soruya cevabı Antalyaspor Kulübü Genel Kurulu vermiştir diyebilirim. Biz göreve gelirken yaptığımız konuşmada demiştik ki “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” Dolayısıyla genel kurulun önünde konuşulup, halledilen bir meseleyle ilgili olarak bir şeyler söylemeyi de kendi adıma zul sayıyorum.

3- Hafriyat soruşturması şu an kulübümüzün idari olarak bağlı olduğu Gençlik ve Spor Bakanlığının müfettişleri tarafından soruşturulmaya devam ediliyor. Zaman zaman bizden de bilgi ve belge talep ediliyor, bizler de götürüp veriyoruz. Zannediyorum yakın zamanda müfettiş raporları tamamlanacak ve kamunun bilgisine sunulacak şekilde ilgililerince paylaşılacaktır. Ancak şu an idari bir soruşturma devam ederken, soruşturmayı etkileyebilecek şekilde belge paylaşılması doğru olmaz. Bu durum yasal da olmaz. Yani durum şeffaflık ve doğrulukla değil, idari ve hukuksal zorunluluklarla ilgili. Önümüzdeki süreçte Antalyaspor zarara mı uğratıldı, yoksa sırf dedikodu üzerine mi bu söylentiler çıktı, durum müfettiş raporlarıyla ortaya çıkacak. Ancak hala devam eden böylesi bir süreçte sırf iddia üzerine yorum yapmak bana yakışmayacaktır. Eğer bir zararın olduğu ortaya çıkarsa elbette ki gerekli hukuki yollara da başvurulur.

4- Sorunuzun ilk kısmının cevabını ikinci soruya verdiğim cevapta belirtmiş olduğumu düşünüyorum. İkinci kısmıyla ilgili olaraksa “Sinan Boztepe ve yönetimi kendisinden önceki dönemlerde yapılan borçlardan dolayı ibra edilmeme tehlikesi yaşıyor” demişsiniz. Böylesi bir durum yok. Çünkü az önceki cevabımda da belirttiğim gibi her bir yönetim zaten ayrı ayrı ibra ediliyor. Yani Sinan Boztepe’nin kendisinden önceki dönemle ilgili olarak sıkıştırıldığı falan yok. Tam tersine biz kulüp olarak AŞ’nin 18.03.2025 tarihinde yapılan genel kurulunda bu hususu özellikle vurgulayarak dedik ki “Biz şu anda 31.05.2023-31.05.2024 arasını ibra ediyoruz. Ancak bu genel kurul yapıldığı esnada neredeyse 10 aylık bir dönem, yani 31.05.2024-18.03.2025 tarihi arasına dair hiçbir bilgimiz yok. Dolayısıyla 31.05.2023-31.05.2024 tarihleri arasındaki hesaplara ibra veriyor olmamız, 31.05.2024- 18.03.2025 tarihi arasındaki hesaplara ibra vereceğimiz şeklinde yorumlanmasın. Çünkü şu andaki AŞ yönetiminin maddi olarak son 10-11 aydır borç yükünü ciddi miktarda artırdığı duyumlarını alıyoruz. Fakat bilgi alışverişini sağlamakta güçlük çekiyoruz. Bu nedenle de büyük hissedar olarak bundan sonrasında AŞ yönetiminin hesapları konusunda daha hassas davranacağız ve hesaplar konusunda da tarafımıza düzenli bilgi verilmesini istiyoruz.” Hatta daha henüz 14.04.2025 tarih ve 199 gelen evrak sayısıyla AŞ. ‘ye gönderdiğimiz dilekçemizle bu konularla ilgili olarak AŞ’den bilgi istedik. Çünkü genel kuruldaki bu talebimize rağmen ne yazık ki yine istediğimiz bilgi ve evraklar verilmedi. Şimdi AŞ’den gelecek evrakları ve cevapları bekliyoruz. AŞ’nin %59,80’ına sahip en büyük hissedar sıfatıyla evrakları gönderdiklerinde mali tabloyu ayrıntılıca değerlendirebileceğiz. Çünkü malum 31.05.2025 tarihinde diğer mali yıl sona erecek ve AŞ yönetiminin derhal Haziran sonu veya Temmuz başı gibi yeniden mali genel kurul yapması gerekiyor. Bir önceki mali kongre gibi bu kongrenin de geciktirilmemesi gerektiğini genel kurul konuşmamızda AŞ’ye iletmiştik. Dolayısıyla kimsenin kendi dönemi haricindekilerin hesabını vermesi söz konusu değil. Yani bizim uyarımız, Sinan Boztepe öncesindeki döneme ait değil, Sinan Boztepe ve ekibinin 31.05.2024-31.05.2025 dönemine aitti. Benim işaret ettiğim buydu. Haziran ayındaki genel kurulumuzda da 07.07.2022-07.01.2025 tarihleri arasındaki Aziz Çetin dönemi ayrı ve benim göreve geldiğim 07.01.2025-Haziran 2025 arası ayrı ayrı oylanacak. Bu nedenle de Hazirandaki genel kurulda başkasına ait borçlardan ötürü ibra edilmem veya edilmemem gibi bir durumun söz konusu değil. Zaten yasal olarak da böyle bir durum mümkün değil.

5- Göreve geldiğimizden bu yana gerek mali ve gerekse idari yönden yapısal reformlar gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda kulübümüzün şu an itibariyle ne vergi dairesine ne SGK’ya ne personele bir kuruş borcu yok. Vadesi gelenler ise zamanında ödeniyor. Zaman zaman sıkıştığımız zamanlar oluyor. Hatta çok sıkıştığımız zamanlar oluyor. Ancak bir şekilde hallediyoruz. Bu konuda ekibim de maddi manevi son derece özverili çalıyor. Kendilerine de buradan sizin aracılığınızla teşekkür etmek istiyorum. Ancak bunlar doğum sancıları. Çünkü biz yeni bir yönetim anlayışıyla yeni bir sayfa açmaya odaklandık. Ne geçmişte olanlara takılıyoruz, ne önümüzde bizi bekleyebilecek zor günler için endişeleniyoruz. Biz önümüze ve işimize bakıyoruz. Yüzme havuzumuzun üstünü kapatacağız demiştik, çalışmalar son hızla devam ediyor. Yakında bitmiş halini sizlerle paylaşacağız. Kapalı spor salonu ile ilgili olarak teklif alım sürecimizin sonuna geldik. Onu da en kısa sürede başlatma niyetindeyiz. Fakat sizler de takdir edersiniz ki bu türlü dönüşümler 3 ayda, 6 ayda olmuyor. Dolayısıyla aşkla şevkle çalışıyoruz.

6- Personel sayısında bir kısım azaltmaya gittik. Şu an itibariyle 75 çalışanımız var. Yine branşlardan da kapattıklarımız oldu. Judo vs. gibi. Bazı branşlarda da sezonların sona ermesini bekliyoruz. Çünkü biz dernek tüzüğümüzün bize verdiği amaç doğrultusunda mümkün olduğunca çok çocuğumuzu ve gencimizi spora yönlendirmek, onların önünü açmak dahası onları kötü alışkanlıklardan uzak tutmak ve verimliliklerini yükseltmek çabasındayız. Bu doğrultuda çok fazla tercih görmeyen bazı branşlarımızı kapatıp daha çok çocuğumuza ve gencimize ulaşmaya çalışıyoruz. Çalışmalarımız halen devam ediyor.

7- Elbette ki adayım. Ekibim ve ben, geçici veya emanetçi bir yönetim olarak göreve gelmedik. Kalıcı işler yapmak istiyoruz. Elbette ki 6 ayda bunların hepsini yapmak mümkün değil. Uzun soluklu işler için daha fazla zamana ihtiyacımız var. Bu nedenle önümüzdeki dönemde de adayım. Başkaca isimler aday olursa da bundan son derece hoşnut olurum. Çünkü son genel kurulda gördük ki, iki adaylı olarak ilk kez yapılan genel kurul bile kulübe nasıl bir taze kan getirdi. Nasıl kulübü tüm Antalya’nın ilgi odağı haline getirdi. Eskileri bilen abilerimiz bazı genel kurulların 30-35 kişiyle, en kalabalığının
120-150 kişiyle yapıldığını söylüyorlar. Bu genel kurulda neredeyse 900’e yakın hazirun vardı.
Öylesine coşkuyla ve keyifle geçti. Herkes Antalyaspor Kulübünü/Derneğini konuştu. Bundan daha güzel ne olabilir ki! Antalyaspor’da sistemin doğru işleyip işlemediği konusundaki sorunuza gelince;
Bildiğiniz gibi ben ve ekibim aday olduğumuz esnada, geçmişte başkanlık yapan pek çok büyüğümüzü ve abimizi ziyaret ettik. Bunlardan bir tanesi de Hasan Subaşı Başkanımızdı. Kendisini ziyarete gittiğimizde “Başkanım Antalyaspor’daki bu üçlü yapının temeli sizin zamanınızda atılmış. Böylesi bir idari şema hazırlarken neyi düşündünüz, neyi amaçladınız, neden üçlü bir yapı planladınız, bize de anlatır mısınız? Kulübün tarihini nesil sorumluluğuyla sonraki kuşaklara aktarmak için biz de bilgi sahibi olalım dedik. O da “Evet üçlü bir yapı kurduk, çünkü bunların birbirini denetlemesini ve birbirleri üzerinde otokontrol oluşturmasını istedik. AŞ’yi kurduk futbol takımını oraya verdik, ama en büyük ortağını dernek, ikinci büyük ortağını da vakıf yaptık. Vakfa tesisleri ve işletmeleri verdik. Derneğe futbol dışındaki branşları ve amatör çalışmaları verdik. Böylelikle örneğin AŞ’de yolunda gitmeyen bir şeyler olursa, kulüp devreye girsin. Kulübün girmediği yerde vakıf dahil olsun dedik. Yani kulübün ortak akılla ve demokratik bir yaklaşımla yönetilmesi ve bunu yaparken de kendi kendini denetleyen bir mekanizma oluşturmaya çalıştık” demişti. Bu cevap benim açımdan son derece yer eden bir cevap oldu. Açıkçası ben de bu bakış açısındayım. Ayrıca kulüp ve AŞ. Başkanları ayrı olduğunda sıkıntılar oluştuğunu düşünmüyorum. Çünkü Antalyaspor zaten yıllarca bu şekilde yönetilmiş. Son dönemlerde bu şekilde tek aday anlayışı öne sürülmeye başlandı. Ancak bu bakış açısının da çok verimli olduğunu düşünmüyorum. Çünkü hatırladığım kadarıyla dernek, vakıf, AŞ üçünün de başkanı olarak ilk kez Mustafa Yılmaz Başkanımız seçilmişti. Ancak üç kurumun da başkanı olmasına rağmen, başkanlığı 3 ay sürdü. Dolayısıyla hepsi aynı kişiye ait olsun, hepsi aynı kişide birleşsin anlayışının doğru olduğunu düşünmüyorum. Sinan Boztepe başkanımızın kulüp başkanlığını istemesi halinde de 7. Soruya verdiğim cevaptaki gibi böylesi bir durumdan keyif duyarım. Sonuçta hepimiz Antalyaspor için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

8- Antalyaspor’a üyelik başvurularının kabul edilmediği ve bizim kendimize yakın kişileri üye yaptığımız konusu ise tamamen gerçek dışı. Genel kurulun ardından kulübümüze inanılmaz bir ilgi başladı ve resmen üyelik başvurularında patlama yaşadık. Göreve geldiğimiz 07 Ocak 2025 tarihinin hemen ertesi günü bile 4 kişi başvuruda bulundu, onların kayıtlarını aldık. Ancak kulüp tüzüğümüz açık. Üyelik başvuruları her ayın ilk 7 İŞ GÜNÜ içerisinde kulübe bizzat başvuru ya da posta yoluyla yapılabiliyor. Bu nedenle bu inanılmaz yoğunluk karşısında gelenlere başvuruları tüzüğe uygun şekilde yalnızca her ayın ilk 7 işgünü içerisinde alabileceğimiz söyledik. Yani durum tamamen yasal ve tüzükten kaynaklı bir durum. Bir sonraki ay olan Şubat ayı içerisinde ise 495 üye başvurusu oldu.
Böyle bir durum Antalyaspor tarihinde yok. Biz de doğal olarak başvuru sırasına göre en erken başvuru yapan 209 kişiyi üye yaptık. Ayrıca meslek odası başkanı olan 2 kişi ve tüzük gereği vefat eden önceki üyelerimizin başvuruda bulunan çocuklarından 1 kişiyi kota dışı üye yaptık. Bu da tüzüğümüzde var. Yani ileri sürdüğünüz iddiaların gerçek dışı olduğunu açık yüreklilikle söyleyebilirim.

9- Yeni üyelerin oy kullanamayacağı şeklinde bir düzenlememiz zaten tüzüğümüzde yok. Herkes üye olduktan sonrasında oy kullanma hakkına sahiptir. Siz de derneğimizin/kulübümüzün üyesi olan, üstelik eski üyesi olan bir kişi olarak bunu bilirsiniz diye düşünüyorum. Dolayısıyla tüzüğe aykırı bir durum yok, hiç de olmadı. Buyursunlar istedikleri davayı açsınlar. Yasal olmayan hiçbir durum yok ortada. Belki biz de bu vesileyle üzerimizdeki tozu silkelemiş oluruz. Ancak genel kurulun ardından sosyal medyada ve bazı köşe yazılarında öyle gerçek dışı şeyler yazılıp çizildi ki. Biz bunlara bugüne değin hiç cevap vermedik. Bundan sonrasında da cevap vermek istemiyoruz. Fakat ben böylesi bir söylenti duymadım. Ayrıca bildiğim kadarıyla genel kurul iptali davaları zaten kurulun yapıldığı tarihten itibaren bir ay içerisinde açılmak zorunda. Kaldı ki yine İstanbul’da dava açılması gibi bir durum söz konusu olamaz. Burada Antalya’da açılması yasal zorunluluk. Dolayısıyla biz söylentilere değil, işimize bakıyoruz.

10- Antalyaspor AŞ’nin düzenleyeceği gecede kaç koltuk alınacağı konusu yönetimimizde hiç konuşulmadı. Ama önümüzdeki günlerde yönetimimle bu konuyu konuşup, gereken desteği veririz.
Ayrıca biz de kulübe gelir getirici bir faaliyet olarak önümüzdeki günlerde konser planlaması yapıyoruz. Biz de tüm AŞ ve vakıf yöneticilerimizden destek bekliyoruz.

11- Yukarıdaki cevaplarımdan birisinde de belirttiğim gibi biz şu ana kadar, mevcut durumun tespitini yapıp, bir takım yapısal reformlarla kulübü stabil hale getirmeye çalıştık. Ancak kulübe gelir getirici faaliyetler noktasında böyle şeyler birkaç günde veya birkaç ayda olmuyor biliyorsunuz. Bu konuda belediyelerimizle ve bir takım kuruluşlarla istişare ve proje çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah önümüzdeki dönemimizde de bu konuda çok güzel işler yapacağız. Kalıcı çözümler üretmek için uzun soluklu çalışmalar yapılması gerekiyor ve bunlara kafa yoruyoruz. Buradan sizin vesilenizle de inisiyatif sergileme noktasındaki birtakım yetkililerimize seslenmek istiyorum. Antalyaspor hepimizin.
Bu takım hepimizin. Lütfen bu şehrin en büyük markası olan Antalyaspor için hep beraber çalışalım.
Bize destek olun.
Sevgili Başkan; Öncelikle diğer meslektaşlarınızın zamanından çalmamak için sorularınızı köşe yazınızda sormuş olmanız son derece nazik bir yaklaşım olmuş. Ben de kendi adıma teşekkür ediyorum, çünkü bu yazı vesilesiyle neredeyse bir röportaj vermiş gibi oldum. Ancak sorduğunuz soruların pek çoğunun diğer meslektaşlarınız tarafından basın toplantısında da sorulabileceğini değerlendirdiğim için bu cevaplarımı toplantının yapıldığı 16.04.2025 gününün akşamında veya ertesi günü yayınlamanızı ve ayrıca belirttiğiniz gibi aynen yayınlamanızı rica ediyorum. Selam ve sevgilerimle…

ERGÜN'E SORULAR

https://www.akdenizmanset.com.tr/yazarlar/sifa-cicek/ergun-e-sorular/37472/