CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, geçtiğimiz hafta içerisinde kente gelip, seçim çalışmalarına start verdi. Baykal’ı karşılama görüntülerini ve Baykal’ı izlerken, bir anda kendimi çok duygusal bir moda girmiş buldum. Baykal’ın hayatının son bir yılını düşünüp, müthiş haksızlıklara uğradığı sonucuna vardım.
Yazılarımı dikkatle takip edenler bilir. Sayın Baykal’ın Genel Başkanlığı süresince kimi zaman bazı yönlerini övmüş olsam bile, çoğu zaman eleştirmişimdir. Yıllarca CHP’nin iktidar olmasının önündeki büyük engel olarak görmüşümdür. Bu yönde yazılarım yayınlanmıştır. Ancak son bir yılda yaşananlara bakınca ve özellikle Kemal Kılıçdaroğlu ile kıyaslayınca, vicdani bir rahatsızlık yaşamaya başladığımı gördüm.
Tartıya konamayacak kadar büyük bir fark var. Birinde “Devlet adamı ciddiyeti” öbüründe, “Tiyatro sahnesindeki komik adam” görüntüsü var. Bu sözler Kılıçdaroğlu’nu sevenlere ağır gelebilir. Ancak benim gözümde kesinlikle böyle. Yıllarca “Baykal gitmelidir. CHP’nin önü ancak böyle açılır” derken, yerine gelecek isim konusunda bir fikir sahibi olmadığımız ortaya çıkmıştır. Tıpkı Libya gibi. Herkes “Kaddafi gitsin” diyor. Ama o gidince yerine kimin geleceği hiç düşünülmüyor. Ben söyleyeyim. Kaddafi giderse, onun yerine İngiltere, Fransa ve ABD’nin kuklası biri gelecektir. Yazın bir kenara, kesinlikle böyle olacaktır. Irak’ta Saddam gitti de, ne oldu?
Evine, Antalya’ya hoş geldin sayın Deniz Baykal.
Bunda da bir hayır vardır.
Belki de yaşadıkların, yıllarca sana tepki gösterenlerin bugün karşı karşıya kaldığı manzaranın görülmesi açısından hayırlı olmuştur.
Belki de sana bu acıları yaşatanlar, bugün gelinen noktada “Biz ne yaptık!..” diyorlardır. Eminim bir kısmı bunu söylüyordur. Ancak bir kısmının anlaşılmaz bir biçimde seninle uğraşmaya devam ettiğini görüyoruz. Avukatın açıkladı. İklim Bayraktar’ın bazı kişiler ile sana komplo kurmak için “taciz” iddialarını gündeme getirdiği ortaya çıkacak gibi görünüyor. Merak ediyorum sayın Baykal. Bunlar ortaya çıktığı zaman, bunun altına imza atanlar milletin yüzüne nasıl bakacak? Merak ediyorum. Bu kişiler parti içerisinden ise veya partiye yakın kesimler ise bu partinin üyelerine nasıl hesap verecek?
En fazla merak ettiğim yüzde 28’lerde bıraktığın CHP’nin, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde yüzde kaç oy alacağı. 12 Haziran’a ne kaldı sayın Baykal? Bunu da öğreneceğiz.
Evine, Antalya’ya hoş geldin Deniz Bey.
Herkesin evi, dönüp, dolaşacağı adresidir. Belki de bugünlerde Antalya’da yürüttüğün seçim çalışmaları, senin için “Silbaştan bir siyaset”in başlangıcıdır. Eminim kendi partinin içerisinde sana yapılan bu kadar haksızlığa rağmen, gösterdiğin dik duruş, sana olumlu puan kazandıracaktır. Sen susuyorsun Deniz Bey. Bunu anlıyorum. Ancak kimi zaman vicdani muhasebe, bizlerin de tamamen susmasını engelliyor. Zaman zaman bugünkü yazım gibi tepki sesleri yükseliyor. Ancak emin ol asıl tepki, 12 Haziran’dan sonradır.
Trend Haberler

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Antalya çalkalanıyor... Bu nasıl bir malvarlığı?

Antalyalı Vali Ekici, Şırnak’ta destan yazıyor: Antalya’nın gururu

Lüks yaşam, rüşvet, uyuşturucu: Gökhan Böcek soruşturmasında şok tapeler

Antalya Pastacılar Odası Başkanı inti*har etti

Manavgat tarımında sulama için kritik adım