Ne yaparsanız yapın, boşa kürek sallamayın..
Her ne yapacaksanız, yaptığınıza değsin..
N’oldu bu “tencereli-tavalı eylem”ler?
Amaç 5 tane ağacın kesilmesini engellemekse, bu engellendi..
Ama..
Bütün eylemciler, “eylemin amacının 5 tane ağaç olduğunu mu sanıyorsunuz, Tayyip gidene kadar sürecek” diyordu..
Tayyip gitti mi?

Şimdi de bir “merdiven boyama eylemi” furyası yaşıyoruz..
Cihangir'de Orman Mühendisi Hüseyin Çetinel tarafından gökkuşağının renklerine boyanan merdivenler, tekrar gri renge boyanmıştı..
Tepkiler üzerine gece gelen Beyoğlu Belediyesi'nden işçiler, merdivenleri tekrar gökkuşağı renklerine boyadı..
Ancak..
Kendilerini “eylemci” olarak niteleyen, ama bence “eğlence” arayan bazı gruplar, değişik il ve ilçelerde “merdiven boyama eylemi” yaptıklarını iddia ediyorlar..
Örneğin Ankara Seyranbağları mahallesinde bir grup, Bülbül Deresi Caddesi üzerinde bulunan merdivenleri gökkuşağı renklerine boyadı ve merdivenlerin üzerine de “Diren Suriye-Boyun Eğme ve Savaşa Hayır” gibi yazılar yazdı..
Antalya’da Manavgat, Konyaaltı, Kaş gibi ilçelerde de benzer “eylem”ler yapıldı, yapılıyor..
Amaçları da “tencere-tavacılarla” aynı..
Tayyip’e ders vermek..
Merdiven boyama ile Tayyip neyin dersini alacak onu pek anlayabilmiş değilim..
Biri lütfen “mantıklı bir şekilde” anlatırsa çok sevineceğim..

Olayın bir de “şehircilik” yönü var, onu asla es geçmeyelim..
Eline fırçayı alan, “kafasına göre” merdiven, duvar, taş boyamaya kalkarsa, o kent ne hale gelir düşünebiliyor musunuz?
Plansız-programsız-sistemsiz ne yapılırsa yapılsın, sonu hep “kaos” olur..
Ve içinden çıkılamayacak, çözülemeyecek sorunlar yaratır..
Aynı zamanda, eline kazma-kürek alıp “kafasına göre” yolu-sokağı kazmak- duvarları yıkmak isteyenlere de “emsal” oluşturur..
Merdiven-taş boyayanlara destek çıkan bir belediye başkanı (CHP’li Manavgat Başkanı Şükrü Sözen), eline kazma-kürek alıp bir yerleri yıkmak isteyenlere ne diyecek?
“Onlar beğenmediği yerleri boyuyor, biz de beğenmediğimiz yerleri yıkıyoruz” derlerse, bu işin sonu nereye varır?
Herkes, yaptığı hareketin sonucunun nereye kadar varacağını hesap etmek zorundadır..

Benim belediye başkanlarına ve belediye meclislerine bir önerim var..
Bulunduğunuz ilin-ilçenin-beldenin daha renkli hale gelmesini istiyorsanız, konuyu “eylemcilik oynayanlara” bırakmayın..
Oturun, boyanacak-kazılacak-yıkılacak-yapılacak yerleri belirleyin..
Planlayın..
Bunu vatandaşa ilan edin..
Gönüllüler de gelsin boyayacaklarsa boyasın, yıkıp-yapacaklarsa yıkıp-yapsın..

Bence o boyamalar gayet hoş oluyor aslında..
Her şeyin grileştiği bir ortamda, hayatımıza bir renk katıyor en azından..
Ama..
Bunu bir “tepki eylemi” haline getirmeden, yaşadığınız yöreye renk katmak için yapın..
Bunu da belediyelerin planladığı yerlerde yapın..
Yoksa “kaos” kaçınılmaz olur..
İstediğiniz şey güzellik mi kaos mu, buna karar verin artık..
Ve unutmayın..
Ne yaparsanız yapın, boşa kürek sallamayın..
“Eylem” yapacaksanız adam gibi yapın, sonunu iyi düşünün, sonuna kadar yapın ve yaptığınıza değsin..
Ya da “eylemcilik” oynamayın..