Türkiye A Milli Futbol Takımı İzlanda’ya yenildi, deyim yerindeyse kıyamet koptu.

Maç sonrası hedefte Milli Takım Futbol Direktörü Fatih Terim vardı.

Özellikle kazancını sorgulayan futbolseverler, ağır eleştirilerde bulundu.

Haksız da sayılmazlar.

Yıllık maaşı 11 milyon 760 bin TL olduğu iddia edilen birinin aldığı sonuçlar hiç de iç açıcı değil. Son olarak 2-0 yenildiğimiz İzlanda’nın nüfusu bizim lisanslı sporculardan daha az. Hocasının da kazancı Terim’in belki de onda biri kadar. Hal böyle olunca haklı olarak tepkilerini ortaya koyuyorlar.

Bir takım düşünün, sürekli olarak gruptan çıkmak için hesap-kitap yapsın. Milli Takım yüzünden neredeyse hepimiz birer hesap uzmanı olduk. Sanırım Terim’in bize en büyük faydası da bu oldu!

Bir eleştiri konusu da primler.

Takım bir galibiyet alsın Futbol Federasyonu hemen kesenin ağzını açıyor. Gruptan çıksın hayal edemeyeceğimiz rakamlar futbolcuların hesabına yatıyor. Açık konuşmak gerekirse bu vicdanları yaralıyor. Milli Takıma seçilen birinin görevi zaten en iyi performansı sergilemektir. Kaldı ki bunun için parasını alıyor. Ayrıca prim vermek de neyin nesi. Kimin parasını kime veriyorsunuz. Bu primi alan futbolcudan da antrenörden de şüphe ederim. Bu da benim en doğal hakkım. Federasyonun bir an önce bu vicdanları yaralayan prim sisteminden vazgeçmesi gerekir.

Kaldı ki parayla olsaydı Milli Takım futbolcularının Dünya Kupası’nı Türkiye’ye getirmesi gerekirdi. Bakın bakalım kaç tane Avrupa takımı galip geldi, gruplara kaldı diye prim almış. Emin olun bir elin parmaklarını geçmez. Alanlar da mutlaka derece yapmıştır. Yani ülkesinin bayrağını dalgalandırmıştır. Onun dışında prim diye bir olgu yoktur kitaplarında.

Tabi bu bir tek Milli Takımla sınırlı olmamalı. Kulüpler de sözünü ettiğim prim sisteminden vazgeçmeliler. Futbolcu transfer olurken parasını alıyor, maç başına alıyor. Bütün sosyal haklarını sonuna kadar kullanıyor. Bütün masrafları kulüp tarafından karşılanıyor. Kısacası her şeyi karşılanan birine kulübün bütçesinden başka isimler altında ücret ödemek doğru değil.

Yukarıda belirttiğim gibi futbolcunun da bu ücreti cebine indirmesi etik değil. Yani demem o ki prim sistemi kalkmadıkça futbolcu forma aşkı için değil para aşkı için oynar.