Antalya’nın etkin gazetelerinden Gazete Bir, önceki gün ses getiren bir habere imza attı.

“Batak kentte değişen yok” diye manşet atan gazete, Kaleiçi’ndeki hoş olmayan olayları gündeme getirdi.

Gazete geçen sene de Kaleiçi ile ilgili benzer bir habere imza atmış ve yetkilileri uyarmıştı. Geçen zaman diliminde bölgede değişen bir şey olmadığını gören gazete haliyle konuyu yeniden gündeme getirdi. Biz buna gazetecilikte fikri takip diyoruz. Yapılan bir haberin sonrasında o konuyla ilgili tüm gelişmeleri de takip etmek manasında kullanılır.

Haber yukarıda da ifade ettiğim gibi gerçekten ses getirdi.

Yetkili yetkisiz neredeyse herkes konuyla ilgili görüş bildirdi.

Eleştiren de oldu, haberin veriliş şeklini beğenmeyen de. Tabii destekleyen ve rezaletin bitmesini isteyenler de gazete ve yönetimine teşekkür etti.

Haberi eleştirenler arasında bazı genç gazeteci arkadaşlarımız da oldu. İsterseniz gelin o arkadaşlara ben değil Gazete’nin başındaki meslektaşım Yunus Erdoğan’ın verdiği yanıta göz atalım. Ne diyor Erdoğan: “Gazetemizin manşetinde, Kaleiçi’nin dar sokaklarında alenen yaşanan bir takım nahoş görüntülere yer verdik. Geçen yıl da gündeme taşıdığımız bu görüntüler, tarihi kentin bir fuhuş ve uyuşturucu bataklığına nasıl döndüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor. Bizim amacımız da bu ciddi soruna yetkililerin dikkatini çekmek ve acil önlem alınmasını sağlamak. Ancak bunu algılayamayan ve daha pişmeden kendini olmuş sayan bir takım genç meslektaşlarımız face üzerinden eleştiriler yapmış. Neymiş efendim özel hayatı ihlal etmişmişiz (!), etik dışı davranmışız filan... Güleyim mi, kızayım mı bilemedim. Gündüz vakti sokak ortasında sevişen, hatta seks yapanların bu durumunun nesi özel ben anlayamadım. Biz sanki gidip yatak odalarını çekmişiz. Ben bu daha pişmemiş toy arkadaşlara sesleniyorum. Saçma sapan eleştirileri bırakın da eğer bu meslekten ekmek yiyecekseniz gazeteciliğin gerçekte ne olduğunu, misyonunu, sorumluluğunu öğrenin sevgili gençler.”

Benim buna ekleyecek bir şeyim yok. Sevgili meslektaşım kısa ve net olarak gerekli cevabı vermiştir. Haberde eğer yanlış veya özel hayat ihlal edilmiş olsaydı Türkiye’nin en büyük ajanslarından Doğan Haber Ajansı abonelerine servis etmezdi. Ajansın abonelerinin neredeyse tamamına yakını da bu haberi sayfalarında, internet sitelerinde, televizyonlarında verdi. Bunlarda mı yanlış yaptı, özel hayatı ihlal etti? Bu arkadaşlara tavsiyem gazetecilik konusunda daha fazla okusunlar, daha fazla araştırsınlar, daha fazla çaba göstersinler.