Birkaç yıl önce yazılmış “gençlerin geleceğini konu alan” bir rapor geçti elime..
Bugün konuyla ilgili yazacaklarım, sadece bu iktidar dönemi için değildir bilesiniz..
Çünkü sağ-sol, merkez, radikal bütün siyasetçileri ve gençleri kapsıyor..
60-70 yıldır süren önemli bir yaradır bu..
Dikkatle okumanızı tavsiye ederim..
……………………
Ne demiş adamlar?
“Türkiye kalkınma yolunda önemli bir dönemeçtedir..
Türkiye için gelecek nesillere yatırım yapmak..
Bu neslin gelişimi ve ülkenin kalkınmasına yapılacak katkılar üzerinde önemli etkiler yaratacaktır..
Eğitim sisteminin güçlendirilmesi..
Ve iş gücü piyasasının işleyişinin geliştirilmesi..
Reform gündeminin temelini oluşturmaktadır..
Ayrıca gençlerin önündeki fırsatları genişletmeyi..
Daha bilgilendirilmiş bir şekilde karar verme olanaklarını artırmayı..
Ve fırsatları kaçırmamaları halinde onlara ikinci bir şans vermeyi..
Hedefleyen politikalar, gençlerin okuldan işe geçiş sürecini kolaylaştıracaktır..
Türkiye'nin büyümesine ve yoksulluğun azaltılmasına da katkı sağlamalarını sağlayacaktır..”
…
Devam ediyorlar..
“Eğer Türkiye'nin gençleri çalışma dünyasına iyi hazırlanmazsa..
Ve iş gücü piyasası da bu gençler için daha fazla iş yaratmazsa..
Büyük genç nüfus grubu sosyal ve ekonomik baskı ve gerilim kaynağı haline gelecektir..”
…
Dahası da var..
“Türkiye'nin 15-24 yaş arası nüfusunun sadece yüzde 30'u istihdam edilebiliyor..
Ve..
Yüzde 40'ı da ne okula gidiyor, ne de çalışıyor..”
……………………
Bu raporu Dünya Bankası İnsani Kalkınma Sektörü hazırlamış..
Konusu da, “Türkiye'nin Gelecek Nesillerine Yatırım Yapmak, Okuldan İşe Geçiş ve Türkiye'nin Kalkınması..”
Raporda, Türkiye'de genç nüfusun istihdam sürecinde yaşadığı zorluklara ve çözüm önerilerine yer veriliyor..
…
Adamlar diyor ki:
“Ülkenizdeki gençlerin ‘faal olmama oranları’ sizi endişelendirmeli..
Onları, üretecek şekilde yetiştirin..
Ve ellerine çalışacakları bir iş verin..
Boş gezdirmeyin..
Bunun için de iyi eğitin, ekonomik politikalar üretin..
Yoksa, hepsi başınızın belası haline gelecektir..”
…
İstisnaları saymıyorum..
Ama..
15-24 yaş arasındaki gençlerimize iş beğendirmek pek mümkün değil..
Kendilerine ait bir oda istiyorlar..
Telefon, faks, bilgisayar elinin altında olsun istiyorlar..
En önemlisi de..
Dolgun maaş istiyorlar..
Yoksa?
Burun kıvırıp gidiyorlar..
…
Eğitmek ve ekonomi politika üretmekle yükümlü olanlar ise..
Siyaset yapıyorlar..
Para babalarının istediklerini yerine getiriyorlar..
Birbirleriyle kavga ediyorlar..
Günlük hesap peşinde koşuyor, gençleri pek düşünmüyorlar..
…
Gün geliyor..
O gençler büyüyor..
Ve kendileri için –gerektiği gibi- eğitim vermeyen, ekonomi politikalar üretmeyenlerin yerini alıyor..
Bakıyorsunuz..
Her şey aynı hamam aynı tas..
Yıllar ve nesiller böyle geçip gidiyor..
…
Şimdi..
Böyle bir manzara karşısında..
Yukarıdaki raporu bir kez daha okumanızı isterim..
Sizce..
Raporda önerilen çözüm yollarını uygulama imkanı var mı yok mu?
Gençlerimizin geleceği parlak mı, karanlık mı?
Hadi söyleyin..
Gelecekte ne bekliyor bizi?