Dün sizlere “Halkçı Başkan” Mustafa Akaydın’ın “toplu ulaşım zamları” ile ilgili “hinliğini” anlattım..
Bugün “daha vahim” durumları aktaracağım..
Siz buna “köylü kurnazlığı” da diyebilirsiniz, “hukuksuzluk” da..
Çünkü..
Artık, iş yolundan çıktı..

Dünya-alem biliyor ki..
Bu Halkkart, Büyükşehir’in elinde patladı..
Bugün-yarın bu patlamanın sonuçları ortaya dökülecek..
Artık iş, “Halkkart’ın yüklenici firması A-Kent’i kurtarma operasyonu”na dönüştü..
Bu da yarı, apayrı bir bomba..
Her an bu da patlayabilir..

Bakın..
Dün toplu ulaşıma yapılan zamları yorumlarken şöyle demiştim:
“Halkkart’ınız yoksa in-bin 2.5 lira ödemek zorundasınız..
Bu ne demek?
‘Halkkart al arkadaş’ demek..
Vatandaşı ‘karta zorlamak’ demek..
’A-Kent firmasının deposu dolsun’ demek..”
Burada..
“Çok önemli” olan bir ayrıntıyı bilmek vatandaş olarak hakkınız..

Dün Büyükşehir ‘bülten’ geçti..
Ve gazetelerin hemen hepsi bunu olduğu gibi sayfalarına koydu ve şunu yazdı:
“Halkkart artık ücretsiz”..
Bunu bülten olarak servis etmek bile suç..
Çünkü, gözünün içine baka baka vatandaşa “yalan” beyanda bulunuluyor..
Şartnameye göre..
Temel ürün olması gereken “çipli” kart yerine kağıttan doldurulabilir bir barkodlu bilet tipi çıkartıp adına “tamkart” dediler..
Bedava olan bu işte..
Ayrıca..
Bu durum sadece “tam kartlar” için geçerli..
Yani “indirimli kartlar yine ücret ödeyerek” kart sahibi olacaklar..

Kandırmacayı ve kurnazlığı gördünüz mü?

Gelelim, yapılan zamlara ve Antkart’a tepki gösterenlere..
Yine bir Halkkart-Antkart kıyaslaması yapmak zorundayım..
Evet, Antkart’ta da aşağı-yukarı ücret tarifeleri bu civardaydı..
Ama..
Aradaki fiyat farkı otobüs için 45, minibüs için 35 kuruş idi..
Halkkart’ta farkı 75 kuruşa çıkarmış durumdalar..
Hele indirimli kart sahibi olman gerekirken paranla binersen fark 1.2 TL oluyor..
Ve.
Hatırlarsanız, Antkart zamanında herkes bu farkın “Anayasal hakkın ihlali” olduğunu söylüyordu..
Halkkart olunca “ihlal” olmuyor mu yoksa?
Neden zam yapılıyor peki?
Kimse girdi fiyatları demesin zamanında 1 TL’den 1.3 TL’ye yapılan ve 2 senedir zam alamadıkları ve artan mazot fiyatlarından ölüp bittikleri için verilen zammı herkes Antkart zammı diye yerden yere vuruyordu..
Şimdi bakıyorum da, kimse bu fiyat artışlarına “Halkkart zammı” demiyor..
Bu size de garip gelmiyor mu?

Dün yine demiştim ki:
“Antkart yanlışsa, Halkkart da yanlış..
Dava açıldı, mahkeme Halkkart’a ‘yanlış’ dedi ve iptal etti..
Nerede o Antkart iptal edildiğinde göbek atanlar?”
Burada çok önemli bir “hukuksuzluk” sözkonusu..
Siz isterseniz buna “rezalet” bile diyebilirsiniz..

Bakın Büyükşehir ne yapıyor..
Halkkart ihalesinin “rekabet ve açıklık ilkelerine uyulmadan yapıldığını tescil eden” mahkeme kararından sonra..
En azından Danıştay kararı açıklanana kadar..
Etik olarak sistemi durdurup vatandaşa bilgi vermeleri ve beklemeleri gerekirdi..
Ama Büyükşehir, bunu yapacağına “tam gaz gidiyor”..
Merak ettim..
Danıştay’dan ne sonuç çıkacağını mı biliyorlar acaba?
Hukuk kararları Akaydın’ın canının istediği şekilde mi yorumlanarak uygulanıyor?
Bu mu adalet?
Bir hukuk devletinin Büyükşehir Belediyesi hukuka böyle mi saygı gösteriyor?

İyi de..
Bütün bunlar olurken..
Türel zamanında hiç susmayan o sivil toplum örgütlerinin temsilcileri niye hiç konuşmuyor, niye böyle sus-pus oturuyor acaba?
Nerede bu “Eşgüdüm” falan?

Dün demiştim, tekrar edeyim:
“Antalya halkı da, toplu taşıma esnafı da ‘Halkçı Başkanı’nı buldu..
Kartsız biniş de 2.5 lira oldu..”
Böyle başa böyle tarak..
İyi yolculuklar dilerim..