Gitti Engin Korukır, geldi Hami Mandıralı.

Bu geliş ve gidiş Antalyaspor’u çok yıprattı.

Antalyaspor’un Denizlispor karşısında nasıl bir sonuç alacağı merak konusuydu.

Antalyaspor sahadan galip ayrılıp hem kargaşaya hem de bir önceki Altınordu yenilgisini telafi edecek miydi? Yoksa bir süre daha tartışmalarla mı zaman öldürecekti?

İşte böyle bir atmosferde başladı maç.

Antalyaspor maça son derece hızlı başladı, daha 2. dakikada Şahin Aygüneş’in golüyle öne geçti. Ev sahibi ekip golden sonra da oyunun kontrolünü elinde tutan, zaman zaman cılız ataklar geliştiren taraftı. Konuk ekip Denizlispor ise, dakikalar 20’yi gösterdiğinde bir kez olsun Saso Fornezzi’yi rahatsız etmedi. Antalyaspor 27. dakikada Emrah’ın kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çevirebilse belki de maç daha o an kopabilirdi. Zira Denizlispor sahada zaten yoktu, moralmen de çökecekleri. Özlenen o gol 44’te Diarra’dan geldi. Kaleci İsmail ile karşı karşıya kalan siyahi futbolcu, fazla zorlanmadan topu ağlarla buluşturdu, devre de Antalyaspor’un 2-0 üstünlüğüyle sona erdi.

İkinci yarıya da hız başlayan taraf Antalyaspor oldu. Kırmızı beyazlı takım, bu devrede gol aramaktan çok gol yememeği düşündü. Buna rağmen dakikalar 60’ı gösterdiğinde Gökhan ve Diarra’nın yakaladığı pozisyonlar gol olsaydı Antalyaspor farkı yakalamış olurdu. Bunu başaramayınca Denizlispor 65. dakikada Genkov’un attığı golle umutlandı. Maçın sonuna kadar da bu umudunu devam ettiren konuk ekibin bir şutu direkten döndü, yüzde yüzlük bir penaltısı verilmedi. Ayrıca boş kaleye de bir gol atamadılar. Tabi Antalyaspor da Berk İsmail ile bir pozisyondan yararlanamadı. Karşılaşma 2-1Antalyaspor lehine sonuçlanırken ikinci yarıdaki futbol izleyenleri doyurdu.

Bu galibiyet Antalyaspor’a ilaç gibi geldi. Yazımın başında da ifade ettiğim gibi maç hem yönetim hem çiçeği burnunda yeni Teknik Direktör Hami Mandıralı için çok önemliydi. Alınacak kötü bir sonuç gelecek haftalar için umut ışığının sönmesi olabilirdi. Ancak korkulan olmadı, sahadan galip ayrılan taraf Antalyaspor oldu. Bu da şimdilik tartışmaların ötelendiği anlamına geliyor. Bu vesileyle ‘Hoş geldin Hami Hoca’ diyorum.