Önceki gün elektronik posta ile bir “mesaj” geldi..
Mesajı gönderen kişi, Muratpaşa Belediyesi’nde çalışan bir güvenlik görevlisinin yakını olduğunu belirtiyor..
Ve şöyle diyor:
“Abi, özel güvenlikçileri toplayıp, yeni asgari ücrete gelen zamla birlikte artacak olan maaşı zamsız olarak vermek, yani eski maaşla çalıştırmak istiyorlar..
Bunun için herkesten imza almak, imza atmayanları da işten çıkarmakla tehdit ediyorlar..
Yarın (dün) 10.00’da belediyede toplayacaklar..
Güvenlik sendikası üyelere ‘imza atmayın’ mesajı gönderdi..
Ama, güvenlik amiri pozisyonunda çalışan sendika temsilcileri, ‘imza atmayanı işten çıkartacaklar’ diyor..
Zorla ve tehditle imza istiyorlar..
Kimse ne yapacağını bilmiyor..
Asgari ücrete gelen zamla sevinmişlerdi , ama CHP zihniyetine çarpıldılar..
İhale taslağı (güvenlik şirketiyle yapılacak olan anlaşma taslağı) asgari ücret + yüzde 35 + yol + yemek olarak yapılmıştı..
Ama şimdi bunun uygulanmayacağı söyleniyor..
Uygulanmak istenen anlaşmada, “güvenlik görevlilerinin maaşlarında yüzde 25 kayıp” söz konusu..
Ali abi ilgilenirsen çok kişi sevinecek inan..
Şimdiden teşekkürler..”
…
BASINA KAPALI TOPLANTI
Dün..
Mesajı gönderen kişinin (adı bende var) söylediği “o toplantı” söylediği yerde, söylediği o saatte yapıldı..
“BAŞKENT Güvenlik Şirketi elemanları” olan güvenlikçiler bu toplantıya katıldı..
Yalnız, toplantıda bir “ayrıntı” vardı..
Muratpaşa çalışanlarıyla ilgili “zamlı bir sözleşme” için görüşmeler yapılırken bile, bu toplantılar “basına kapalı” yapılmazdı..
Aksine basın bültenleriyle toplantılar ve toplantıların sonuçları medyaya servis edilirdi..
Her nedense dün, güvenlikçilerle şirket ve belediye yetkililerinin “Muratpaşa Belediyesi binasında” yaptığı toplantı “basına kapalı” tutuldu..
48 yılın verdiği tecrübeyle söylüyorum; “eğer bir toplantı basına kapalı yapılıyorsa, o toplantıda kamu ya da çalışanlar yararına bir şey olmayacak” demektir..
Nitekim..
Toplantıda, bana gelen mesajda söylenen ne varsa “aynen” konuşuldu..
Yani..
“Ya zamdan vazgeçeceksiniz, ya da işinizden olacaksınız” denildi..
…
‘İNSAN ODAKLI BELEDİYE’YE BAK
Hani Başkan Ümit Uysal hep, “biz insan odaklı sosyal belediyecilik yapıyoruz” diyor ya..
Buyurun size “insan odaklı sosyal belediyecilik” örneği: “Ya zamdan vazgeçeceksiniz, ya da işinizden olacaksınız..”
Böyle bir dayatmayı, “insan odaklı” anlayışa sığdırabilir misiniz?
…
Peki bu “dayatma” için bir gerekçeleri var mı?
(Kendilerine göre) var..
Efendim, güvenlik elemanlarının maliyeti asgari ücret nedeniyle çok artmış..
Bu nedenle de, “böyle bir uygulama” yapılması gerekiyormuş..
…
KALEİÇİ ALBÜMÜNE YÜKLÜ ÖDEME
Belediye’yi “sıfır borç” ve artı alacaklarla birlikte “15 trilyon lira” ile devralan..
Bir önceki Başkan döneminde yapılanın yarısı kadar iş yapılmadığı halde 1.5 yılda “56 trilyon lira” da borçlanan..
Bu borcu da açıklayamayan..
Üstelik, “insan odaklı” çalıştıklarını iddia eden..
Muratpaşa Belediyesi yetkililerinin, “ya zamdan vazgeçeceksiniz, ya da işinizden olacaksınız” demesini normal karşılamak mümkün mü sizce?
Bir Kaleiçi albümü için bile birkaç gün önce 800 küsür milyar lira ödeyen (buna benzer daha birçok ödeme var) Belediye’nin -“taşeron” da olsa- çalışanlarına “ya işsizlik ya zamsız maaş” demesi olacak şey değil..
…
Beni hep CHP’yi yazmakla suçlayanlar..
Hadi ben suçluyum da..
Halkın parasını bu kadar çar-çur edenlerin, çalışanı da mağdur eden zihniyetin hiç mi suçu yok?
Gördüğünüz gibi..
CHP’lileri yazıyorsam “nedenlerim” var..
Hangi partiden olursa olsun, halkın parasını “babasının parası” gibi harcayanları herkesin bilmeye hakkı var..
Anlayan anlasın artık..