Antalya'nın en değerli varlığı Kaleiçi'dir. Bunda hiç bir kuşku yok. Geçmişinden bugününe kentin belleğini en iyi muhafaza etmiş bölge burasıdır. Ancak bir o kadar da kaderine terk edilmiş. Yetki karmaşası denen olgunun en tipik örneği Kaleiçi'dir.
Bu yetki karmaşasından dolayıdır ki, atanmış, seçilmiş hiç fark etmez, her yetkili zaman zaman çıkar beyanatlar verir. Kaleiçi'ni kurtarma sevdasına düşülür. Diz boyu projeler açıklanır ama ufak tefek zabıta önlemlerinden başka hiç bir şey yapılmaz. Kaleiçi kendi kendine orada var olmaya devam eder. Zaman zaman taşları değiştirilir. Lambalar değiştirilir. Küçük bir makyajla gene sahneye çıkartılır.
Her şeyden önce bir konuyu açığa kavuşturmak gerekir. Kaleiçi öyle her turistin ilgisini çekecek, müthiş ve muazzam bir yer değildir. Kaleiçi'ne gelene kadar Avrupa'da onlarca şehir var tarihiyle iç içe yaşayan. Onun için Kaleiçi öncelikle bu kentte yaşayan halkın hak ettiği bir yerdir.
Bu nedenle ben Kaleiçi'nde turistik eşya satan büyük dükkanlara da, her telden şarkı çalan sıralı sıralı dizilmiş eğlence yerlerine de karşıyım. Bunlar elbette olur ama sayıları azalmalıdır. Dedim ya Kaleiçi, bu kentte yaşayan halkın öncelikle istifade edebileceği bir yer haline dönüştürülmelidir.
İçinde daha çok sanat olmalı. Müzeler olmalı. Konserler verilmeli. Bugün canı sıkılan her vatandaş soluğu AVM'lerde alıyor. İşte Kaleiçi güzel bir alternatif olabilmeli. Bu akşam ne yapayım diye düşünen bir Antalya'lının ilk aklına gelen yer orası olmalı.
Ancak bunu gerçekleştirmek çok zor. Yetki karmaşası diyoruz ya. Tipik bir örneği de bu. İşin içinde bir çok devlet kurumu var. Her kurumun yetkili olduğu bir alan var. O kurumların bir araya gelip ortak bir amaç etrafında birleşmesi de çok zor görünüyor.
Benim asıl kızdığım, kimi devlet büyüklerimizin ve STK'larımızın zaman zaman yapmayacakları işler hakkında vaatlerde bulunması. Canları sıkıldıkça çıkıyorlar bir Kaleiçi gümbürtüsü patlatıyorlar. Kimi sıra sıra projeleri diziyor. Kimi de ötekine saldırıyor. İş suçlamaya gelince suçlu çok ama icraat yapan yok. Ben kendimi bildim bileli aynı lafları duyuyoruz.
Onun için ben artık Kaleiçi konusuyla ilgili konuşanları dinlemiyorum. Kim doğru düzgün bir iş yaparsa alkışlar tebrik ederim. Antalya için bir taş üstüne taş koyan her yetkilinin başımızın üstünde yeri var. Ama arada çıkıp da bol keseden konuşulunca insanın gerçekten canı sıkılıyor.
Trend Haberler

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Manavgat Şelalesi’nde şaşırtan görüntü!

Antalya çalkalanıyor... Bu nasıl bir malvarlığı?

Antalyaspor’dan flaş hamle: Mathew Ryan’a resmi teklif

Ataberk Dadakdeniz bu kez Ankara yolcusu

Lüks yaşam, rüşvet, uyuşturucu: Gökhan Böcek soruşturmasında şok tapeler