Bazı Babalar Sessiz Sevgidir

Babası olanlara, olmayanlara, üvey olanlara, hayatta olup olmayanlara ve babalık etmeyenlere…

Her yıl Haziran ayının ortasında bir telaş başlar: “Babalar Günü geliyor!”

Kimi için bu gün sıcacık anılarla doludur; kimi içinse hiç dokunulmamış bir boşlukla. İşte bu yazı, sadece kutlayanlara değil; içinden kutlayamayanlara da…

Babası hâlâ yanında olanlara, onun varlığıyla büyüyenlere…

Sözlerle değil, sessizlikle sevgi gösteren o adamlara minnet borcu olanlara…

O eli hâlâ tutabilen, o sesi hâlâ duyabilenlere; bilsinler ki bu bir şans, üstelik nadir bulunan bir şans.

Ve babası olmayanlara…

Toprağa emanet ettikleri bir özlemi her yıl biraz daha derine gömenlere…

“Keşke”leriyle yaşamayı öğrenen, yokluğa alışır gibi yapan ama her seferinde yüreği burkulanlara… Bu gün onlar için yalnızca bir takvim yaprağı değil, koca bir sessizliktir.

Üvey baba diyenlere…

Zor kabullenmelerin ardından kalpten sevgi geliştirenlere…

Kan bağıyla değil, can bağıyla büyüyen bağlara…

Bazen gerçek bir baba olmak, sadece genetik bir mesele değil; yürekten bir emektir.

Babasını tanımayanlara ya da tanıyıp da hiç tanıyamayanlara…

Aynı çatı altında olup ayrı hayatlar sürenlere, her “baba” sözünde içi burkulanlara…

Kırgınlıkla karışık bir eksiklik taşıyanlara… Sizi en iyi yine siz anlarsınız.

Ve son olarak…

Babalık etmeyen, etmeyi seçmeyen, sevgiyi vermekten uzak duranlara…

Eğer bir gün baba olmanın, bir çocuğun dünyasında neye denk geldiğini hissedebilirseniz; işte o gün geç de olsa başlamış sayılırsınız.

Baba olmak; yüksek sesle konuşmak değil, gerektiğinde hiç konuşmadan yanında olmaktır.

Bir “aferin” bile demese, arkanda olduğunu bildiğin bir dağ gibidir bazı babalar.

Gösteremedikleri sevgileri, içinde kayboldukları yükleri, kelimelere sığmayan suskunlukları vardır.

Bugün Babalar Günü.

Kiminin içi bayram, kiminin kalbi yas.

Ama her kalpte bir baba izinin olduğunu unutmadan…

Bu yazı, herkese bir parça dokunsun diye yazıldı.