Biliyorsunuz..

Kısa adı ANTBİRLİK olan “Serik Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifi” ağustos ayının ortalarında, “Komando gölgesinde bir seçim” yaptı..

“Bu seçim niye komando gölgesinde yapıldı” diye soran çok kişi oldu..

Ama..

Asıl soru, “kamuoyuna bu seçimin arkasındaki ve içeriğindeki neler yansımadı” olmalı..

Geç kalınmış gibi görünse de, hala güncelliğini koruyan bu seçime açıklık getirmeye çalışacağım..

Bakın olay nerelere gidiyor..

KONGRENİN İPTALİ İSTENDİ

Önce, “niye komando gölgesinde seçim” sorusuna tarafların verdiği cevaba bakalım..

Mevcut yönetime göre;

“Önceki başkan Abdullah Balaban yönetim kurulunun usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarıyla görevden alınmasının ardından bir kavga çıkabilir, bu ihtimale karşı Jandarma Komando Timi olağanüstü güvenlik tedbirleri aldı..”

Görevden alınan Abdullah Balaban’a göre ise;

“Mevcut yönetim gerçek çiftçileri ve ANTBİRLİK üyelerine oy kullandırtmamak için üyelikten attı, gerçek çiftçi olmayanları üye yaparak seçimi garanti almaya çalıştı, komandolar oraya getirilerek bir gövde gösterisi yapıldı, gözdağı verildi..”

Sonuç?

Balaban görevden alındıktan sonra önce “kayyum” olarak atanan, sonra ANTBİRLİK Başkanı seçilen “mevcut başkan Mustafa Yavuz” yeniden BAŞKAN seçildi..

Genel kurulda, görevden alınan Abdullah Balaban ve ailesi ile yakınları hakkında müfettiş raporu okundu..

Raporda yer alan yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları hakkında yeni yönetime “oy çokluğu ile” dava açma yetkisi verildi..

Seçim için önce aday olan, ama “sağlıklı bir seçim olmayacak” diyerek adaylıktan çekilen Abdullah Balaban da, “mevcut yönetimin seçilmesini sağlayan genel kurulun iptali için” suç duyurusunda bulundu, dava açtı..

ÇİTÇİLER SAF DEĞİŞTİRDİ

Bunlar, hemen herkesin gözünün önünde olan-bitenler..

Şimdi biraz olayın içine girelim..

Kalabalık bir çiftçi grubu “vahim bir iddia”da bulunuyor..

İddialarına göre;

“Abdullah Balaban görevden alındıktan sonra ‘kayyum’ olarak atanan Mustafa Yavuz’un arkasında güçlü bir siyasetçi var..

Yavuz bu siyasetçiye güvenerek ANTBİRLİK’te krallığını ilan etti..

16 Nisan referandumundan önce 250 çiftçinin üyeliğine son verdi..

250 çiftçi ve ailesi zor durumda kaldı, mağdur oldu..

Bu da yetmedi, ‘gerçek çiftçi” olmayanlar, üyelikten atılan bu çiftçilerin yerine üye yapıldı..

Bu kabul edilebilir bir durum değildi..

Recep Tayyip Erdoğan taraftarı olan bu 250 çiftçi ve ailesi, devletin atadığı kayyum Yavuz’un bu icraatı nedeniyle ‘Erdoğan karşıtı’ oldu..

Ve bu kadar çiftçi ve ailesi ile etki ettikleri kişiler HAYIR oyu vererek, referandumda Erdoğan’dan intikam aldılar..”

İddialar bununla sınırlı değil tabii..

Antalya’ya geldiğim 1995 yılından bu yana ANTBİRLİK adı nerede geçse, hep “yolsuzluk, görevi kötüye kullanma iddiaları” duydum..

Son seçim ve öncesi için de değişen bir görüntü yok ortada..

Ancak, son seçim ve öncesinde olanlar için “Ak Parti’liler kendi içlerinde çekişiyor, kim ağır basarsa onun adamı yönetime geliyor” yorumu yapılıyor..

Ama en çok dikkat çekilen olay; “referandumda 7 düvel HAYIR için savaş verirken, EVET için bir oya bile ihtiyaç varken, Erdoğan taraftarı çiftçilerin küstürülmesi”..

“Böyle bir uygulama partiye de Erdoğan’a da ihanettir” yorumu yapılarak, çiftçileri işten çıkartan Mustafa Yavuz ağır bir biçimde eleştiriliyor/suçlanıyor..

DOĞRU ADAMI BULMAK

Evet, ANTBİRLİK’teki son durum bu..

ANTBİRLİK niye bu kadar iştah kabartıyor biliyor musunuz?

Antalya’nın en değerli yerlerinde paha biçilmez gayrimenkulleri var, buralardan alınan kiralar var..

Yani, rantı çok yüksek..

Bu nedenle de herkesin iştahını kabartıyor..

Abdullah Balaban’la ilgili yolsuzluk iddiaları yargıda, suçlu olup olmadığı bu süreçte ortaya çıkacaktır..

Abdullah Yavuz’la ilgili iddiaları da sizlere aktardım..

Gerçeklerin ortaya çıkması ve çiftçilerin mağdur olmaması için burada iş Ak Parti’li yöneticilere düşüyor..

Doğruyu bulup, “doğru adamı” işin başına getirmek artık onların görevi..

Bu görevlerini yaparlar mı, bekleyip göreceğiz..