Demokrasilerde iktidarı ele geçirmek için kurulan örgütlenmeler, seçmenlerin desteklerini kazanarak bu amaçlarına ulaşabilmektedirler. Artık, siyasal iletişim sürecinde insanları ikna ederek desteklerini kazanmak maksadıyla profesyonelce tasarlanmış seçim kampanyaları ve mesaj stratejileri ile karşılaşılmaktadır. Ülkemizde de son yıllarda siyasi liderlerin konuşmaları üslup noktasında epeyce tartışılır bir hal almıştır.

Hiçbir siyasi partinin bu noktada adından söz etmeyeceğim. Bu günlerde seçimle yatıp seçimle kalkanlar çoğunlukta. Gün içinde siyasi parti liderlerinin toplantı ve mitinglerdeki konuşmaları işitsel ve görsel medya yanı sıra internet ortamında sosyal ağlarda da yakından takip ediliyor. Karşılıklı olarak liderlerin söylemlerini beğenenler var beğenmeyenler de. Beğenilen fazla tercih edilmiyor.

Beğenilmeyen görüntü ve sözler anında kişinin sayfası facebook, twitter vb. diğer sosyal ağlarında. Ne demek istediğimi anlayacaksınız ben onu telaffuz etmeyeceğim ‘Bak bunu demiş.’ Bu sosyal ağları ben de kullanıyorum, her siyasi düşünceden çok yakın arkadaş ve dostlarım, aile, akrabalarım da bulunuyor.

Gün içinde sürekli takip etmem mümkün değil, akşam evimde açıyorum bilgisayarı bakıyorum ne yazmışlar. Okuyorum, şaşırmamak elde değil.

Birisi bir söz söylemiş birisi ona cevap vermiş, verilen cevabı üçüncü kişi beğenmemiş o da yazmış. Korkunç bir yazışma trafiği var. Okuyorum ki çok yakın değer verdiklerim birbirine mi girmiş, seçim sonrası nasıl aralarını eskisi gibi yapar barıştırırız.

Hiç kimse birbirine karşı kırıcı olmasın.

“Dost; acı söyleyen değildir. Acıyı tatlı söyleyebilendir” Hz. Mevlana