Hayatımızın her anında kredi kartlarını kullanmaktayız. Artık hayatımız kredili. O olmadan nefes alamıyoruz desek yanlış olmaz.

Kredi kartının getirmiş olduğu birçok faydası var. Kullanıcısını para taşıma zahmetinden kurtarması, alışverişleri kayıt altına alması ve fatura ve fiş kaybı halinde ödemenizin ispat kolaylığı, hızlı para temin etmesi ve kart kullanımından dolayı bonus, indirim ve puan gibi ekstra tüketici lehine uygulamaları bulunmaktadır.

Kredi kartına alıştırılmış insanımızın rahatsız olduğu en önemli konu kart faizlerinin yüksekliğinin de ötesinde kart aidatı/üyelik bedeli ödemeleridir. Tüketicimizde kart aidatına yönelik büyük bir tepki var.

Aslında bu tepki hiç de haksız sayılmaz. Çünkü bankalar tüketiciye sağlamış oldukları bu imkân karşısında tüketicinin tabir caizse etinden sütünden yararlanmaktadır. Akdi ve temerrüt faizleri, nakit çekim ücretleri, gönderi ücretleri, evrak ücreti, işletmelerden alınan komisyon ve pos ücretleri vs birçok kazançlar elde etmekte. Kart aidatı ile de karlarına kar katmaktadırlar. Bankaların faiz dışı kazançlarının önemli bir bölümünü kart aidatları oluşturmaktadır.

Bankaların rantı o kadar büyük ki akıllara zarar. Bankalar Türkiye genelinde 2018 itibarıyla toplam 66 milyon 304 bin 603 adete ulaşan kredi kartlarının aidat ücretlerini vazgeçemedikleri gelir kalemi haline getirdiler. Yıllık aidatın ortalama 100 TL civarında olduğu kabul edildiğinde bankaların tüketicilerden haksız yere aldığı para miktarı yıllık 6 milyar lirayı aşmaktadır.

Yıllık alınan milyarlarca liralık kredi kartı aidatları tüketiciyi mağdur etmekte. Bu ise yeni bir düzenleme yapılmasını zorunlu hale getirmektedir. Çünkü yasada kart aidatının yeri olmamasına rağmen getirilen bir yönetmelikle kart aidatı ödenmesi bankaların uygulamalarıyla neredeyse zorunlu hale getirilmiş bulunmaktadır. Nitekim hakem heyetleri kart aidatı iade şikâyetlerini başvuru olarak dahi almamaya başladılar. 

Durum bu haldeyken Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu’ndan çok haklı ve yerinde bir çıkış geldi ve yeni düzenleme yapılmasını talep etti.

Tüketici Kanunu'nun 31. madde 3. fıkrasıyla, tüketicilere aidatsız kart verme zorunluluğu getirildiğini, tüketicilerin bankaların kendilerine bu şekilde kart sunma zorunluluğunu bilerek aidat ödemeyebileceğini anlatan Ağaoğlu, "Bankalar Tüketici Kanunu'nun kendilerine zorunlu olarak yüklediği aidatsız kart sunma işlemini yapmamakta, ağırdan almaktadır. Durumu bilmeyen milyonlarca kart hamili de bankaların çağrı merkezlerini arayarak kart ücretini sildirmek için mücadele ediyor. Bazı bankalar bu dakikadan itibaren tüketiciyle pazarlık yapıyor" şeklinde tespitte bulundu. Gerçekten bakıldığında tüketicinin aidatsız kart alabileceğini dahi bilmediği, bankaların da tüketicinin güvenini kötüye kullanarak bunu hatırlatmadığı, kart aidatı konusunda tüketici ile müzakere etmediği ortadadır.

Kanun incelendiğinde, aidatsız kart vermenin bankaya yüklendiğinin, bankanın tüketici talep etmeden ona aidatsız kart sunması gerekmekte. Şu anda aidatsız kart türü sunulmadan ve tüketici ile müzakere edilmeden yansıtılan tüm aidatlar hukuka aykırıdır.

Yürürlükteki 6502 sayılı Kanun hükümleri gereğince, kart müşterisinin talep etmesi halinde bankalar, normal kredi kartının sahip olduğu limit özelliklerine sahip aidatsız kredi kartını müşterisine vermek zorundadır. Bu açıdan, kart aidatı ödemek istemeyen tüketiciler, bankalarından aidatsız kredi kartı isteyebilirler.

Bankalar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) 3 Ekim 2014 tarihli yönetmelikte tüketicilerden alınabilecek ücretler arasında “kredi kartı aidatı” yazılmış olmasını kendilerine yasal dayanak olarak ileri sürüyorlar. Oysa BDDK o yönetmelikte, tüketiciyle müzakere edilerek, iki taraflı mutabakat sonucunda kart aidatı yansıtılabileceğine işaret etmektedir.

Yönetmelik ile getirilen ve bankalar tarafından tüketicinin aleyhine kullanılan bu hüküm temel hukuk kurallarından normlar hiyerarşisine yani kanunlar, yönetmelikten üstündür kuralına aykırıdır.

Kaldı ki, Tüketici Kanunu da sözleşmelerde tüketici aleyhine tek taraflı hükümleri geçersiz kılmaktadır.

Tüketiciler aidatsız kart talep ettiklerinde tüm bankalar aynı tür cevap veriyorsa bu da 4054 sayılı Rekabet Kanunu'na aykırılık oluşturur. Çünkü burada rekabet yok kartel var. BDDK'nin duruma müdahale edip bireysel tüketicilere kart aidatı yansıtacak bankaların mutlaka tüketicinin rızasını almasını sağlayacak ve aidatsız kart seçeneğinin sunulduğunun ispatının banka tarafından yapıldığını içerir düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.