Önceki akşam Bekir Kumbul’u, dün de Ömer Melli’yi dinledim..
Biri Büyükşehir’e, diğeri Muratpaşa’ya ikisi de CHP’den “aday adayı”..
Ve her aday adayı gibi, “oldukça iddialı”lar..
Yani, olağanüstü bir gelişme olmaz ise, her ikisi de “aday” yapılacaklarından oldukça eminler..

Kumbul’u da Melli’yi de çok iyi tanıdığımı sanıyorum..
Birinin milletvekilliği ve Büyükşehir Başkanlığı, diğerinin de İl Başkanlığı dönemlerinde iletişimimiz oldukça iyiydi..
Hala da iyidir..
Çünkü..
Kumbul da Melli de, asla “kişisel sürtüşme” içine girmezler..
Her ikisini de en az mevcut Büyükşehir Başkanı’nı eleştirdiğim kadar eleştirdim..
Ama, aramızda asla kırgınlık olmadığı gibi, “eleştirilerinden yararlanıyoruz” şeklindeki yaklaşımları takdire değer bir davranıştı..
Hala “takdire değer yaklaşımlar”la aday adaylığı çalışmalarını sürdürüyorlar..
“Konu Antalya olunca, gerisi teferruat” olarak nitelenmek zorundadır..
Bunu bütün siyasetçiler böyle bilmelidir..

Bekir Kumbul, Büyükşehir Başkanlığı’na seçildiğinde, en belirgin seçim vaadi “kent içi ulaşımda kilitleri açmak”la ilgiliydi..
İlginçtir..
Önceki akşam, 14.5 yıl sonra “aynı vaad”le karşımızdaydı..
Mustafa Akaydın’ın aksine, Antalya’da bir “ulaşım sorunu” olduğunu üstüne basa basa söyledi..
Başkanlığı döneminde “kilitleri” açamadı, sorun devam etti..
Ama, şimdi başka düşünüyor..
Antalya artık 5 ilçden meydana gelen bir metropol değil..
657 kilometre sahili olan, 40 bin kilometrekarelik, 19 ilçeyi kapsayan, bütün köylerin birer “mahalle” haline geldiği bir “Bütünşehir”..
Seçilen Büyükşehir Başkanı, bütün bu ilçelerle “mahallelerine” Muratpaşa-Kepez-Konyaaltı-Döşemealtı-Aksu’ya götürdüğü hizmetlerin aynısı götürmek zorunda..
Bu nedenle de Çevre düzeni planları ile buna bağlı imar ve ulaşım planları iyice hesaplanarak yapılmalı..
Bütün bunları yapacak vizyona sahip olmayan biri, Antalya’ya büyük zarar verir..
Bekir Kumbul, “kendimi bütün bu işleri kotaracak biri olarak görüyorum, çünkü yeterli altyapım var” diyor..
Aday yapılır, seçimi de kazanırsa her işi “ortak platformlar” aracılığıyla yapacağını söylüyor..

Ömer Melli’ye gelince..
İl Başkanlığı sıfatını 5 yıl gibi uzun bir süre taşıdı..
Bu nedenle “particilik- parti disiplini” yönü çok ağır basıyor..
Kendi partisinden bir Başkan (Süleyman Evcilmen) varken, “adaylığa” soyunmasını ise şöyle açıklıyor:
“15 yıl bir görevde uzun bir süre..
Artık iktidar körlüğü başlıyor ve her şey sıradan bir hale geliyor..
Ve heyecan büyük oranda bitiyor..
İşte ben, Muratpaşa’nın yeni bir heyecana ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için aday adayı oldum..
Muratpaşa Antalya’nın kalbidir..
Yapılacak çok önemli işler var..
Ve bunu başaracağıma inanıyorum..”
Melli böyle konuşuyorsa, söylediklerine inanarak söylüyordur, buna inanabilirsiniz..

Kumbul’un da Melli’nin de söylediği güzel bir şey daha var..
Eğer “aday gösterilmezler” ise..
“Kim aday gösterilirse, o adayın kazanması için daima yanında olacaklar..”
“Ön seçim” konusunda, “olsa çok iyi olur” diyorlar..
Ama..
Partilerin genel merkezlerinin (çok özel durumlar dışında) asla önseçime sıcak bakmadıklarını da ifade ediyorlar..

Antalya CHP ile ilgili önemli bir bilgi daha verelim..
Kumbul veMelli ile yaptığımız konuşmalardaki satır aralarında şöyle bir gerçek çıkıyor ortaya:
“Antalya’daki adayların belirlenmesinde” Baykal’ın ağırlığı biraz fazla olacak..
Antalya (ve özellikle Akaydın-Kök ekürisi) buna hazırlıklı olsun..