Bu yazım tam da meclisten içeri! Hiiç öyle genellemek istemiyorum bazı kişilerden bahsediyorum diyemeyeceğim. Gerçi konu meslektaştan öte insanlığın genel problemi halini aldı ama… Eğitim alanlar da dahil olmasın bu duruma arkadaşım ya!
Beni tanıyanlar yine Başak birilerine sallıyor diyecek. Fakat konu önem arz ediyor.  Şimdi bizim meslekte halk tarafından bilinen bir yanlış kavram var; “değişmek.” Oysa ki biz kimseyi değiştirmek istemiyoruz. Amacımız bu değil. Amacımız kişinin kendini geliştirmesi ile kendi hayatındaki sorun gördüğü noktalara farklı çözümler üretebilmesini sağlamak. Değiştirmek ile arasında baya fark var anlayacağınız.
Tamam bunu meslekten olmayan bilemez bu konuda problem yok ancak bunu neden bir meslektaşım bilmiyor da, başka bir meslektaşını kahve sırasında “sende bunu görüyorum  terapiye gel” diyor.  Bu da bir şiddet (olay benim başıma gelmemiştir.)
Falcı mısın büyücü müsün? Ortada bir taşkınlık yok. Duygu yoğunluğu yok. Hangi ara gördün farkettin de çözüm ürettin? Neye ihtiyacım olduğunu nerden biliyorsun?
Bir kere konu her şeyden önce kişiyi “koşulsuz kabul” etmektir. Neden hata yaptın yapmamalıydın demiyorsak, kişi kendini açmadan yaptıkları yanlışmış gibi de davranılmaz sevgili arkadaşlarım. Az önceki örnek başıma gelmediyse de, birkaç tane benzer örnek ile karşı karşıya kaldım.
Mesela aldığım bir eğitimde (4 yıl önce), eğitimci meslektaşımdı ve ben sesimi çıkarana kadar elli beş kişilik bir ortamda bana çeşitli sınamalarda bulundu. Ben senin konu dışında sorduğun sorulara cevap vermek zorunda mıyım? Bilemezsem sen daha mı iyi bir psikolog olacaktın?  Bu da bir şiddet.
Aslında psikolojik şiddet her an var. Ne yani biz kimseye olumsuz bir şey söyleyemeyecek miyiz diyenler olacaktır şimdi. Elbette söyleyeceksiniz ancak her söylemin yeri ve zamanı var. Zamansız söylenen, açık arar gibi baskı yapılan, kalabalık ortamda yapılan her olumsuz söylem bir küçük düşürme barındırır.
Bunu yalnızca psikologlar yapmıyor aslında, diyetisyenler de birbirleri üzerinden “o iyi olsa önce kendi zayıflar” gibi çirkin ithamlarda bulunuyorlar.
Mühendisler mesela… Diş hekimleri… Bir çok örnek var.
İnsana dair her şeyi normal bulduğumu söylerken, eğitimsiz insanlardan bahsediyorum aslında. İnsan içine karışmayan, gözlem yapmayan, değerlendirmeden uzak, hiç kitap okumayan, bir hayvanın başını okşamayan insanlardan bahsediyordum.  Onlar her şeyi yapabilirler her kötülüğü ya da her iyiliği. Çünkü dünyaya ayak uydurmuyorlar ama sen yapamazsın. Eğitimini aldın. Türlü türlü insan gördün. Belki ailenden uzak belki yakında güvendeydin. Çalışma hayatına girdin, insanlarla temastasın. Sen şiddet gösteremezsin.