“Anketlerde bile anamuhalefet partisi CHP'nin yarısı kadar oy alıyor, seçimlerde ne değişecek de MHP anamuhalefet olacak, atma o kadar..”
Böyle düşünmekte haklı olabilirdiniz, ama dikkat edin "denge" değişiyor..
1- Bir kere CHP, "altı oklu o CHP" değil artık..
2- "Bu partiyi savaşın ortasında kuran Atatürk"ün çizgisinden saptı, bambaşka cenahlara yol alıyor..
3- Bu ülke halkına hizmeti değil, devleti ele geçirmeyi düşünen ve bunun için her yolu mübah gören "ZÜMRE"nin uydusuna bırakıldı CHP..
Zümre, sadece paralel yapıdan oluşmuyor..
Aynı zamanda, "vahşi kapitalizm"in Türkiye'deki en büyük temsilcisi TÜSİAD'la ortak bir yapı..
Düşünün şimdi..
1- Ak Parti'yi "din partisi" olarak gören CHP seçmeni, daha bağnaz bir dinci grup tarafından ele geçirilen CHP'ye oy verecek..
2- Kendilerini "solcu ve sosyal demokrat" olarak niteleyen CHP seçmeni "vahşi kapitalizm"in temsilcilerinin partilerine el atmasını hazmedecek..
Diyeceğim o ki..
Eğer gözleri iyice kör olmamışsa, CHP seçmeni ile bu ZÜMRE birbiriyle bağdaşabilir mi sizce?
...
Öte yandan..
CHP üst yönetimi, CHP'ye gönül vermiş insanlarla adeta oynuyor..
Ve inanın, CHP'lilerin birçoğu bu "oyun"un farkında..
Nedir bu "oyun"?
51 ilde yapılacak olan "ön seçim"..
"Yahu, adamlara çamur atma, ne güzel bir demokrasi dersi veriyor" diyeceksiniz biliyorum..
Ama, konuyu tartıştığım CHP'lilerin çoğu, bu önseçimle ilgili olarak "benim gibi" düşünüyor..
Biliyorsunuz..
CHP önce Deniz Baykal'la, sonra da Kemal Kılıçdaroğlu'yla girdiği seçimlerin hiçbirinde yüzde 28'i geçemedi..
Referandumda ise, iyice çuvalladı..
Özellikle "ZÜMRE"nin adayını Cumhurbaşkanı yapmak için, "ZÜMRE"nin çabasıyla bütün partiler ittifak yaptı, ama hepsi bir Ak Parti bile olamadı..
Son aylarda yapılan anketlerde ise CHP şok üstüne şok yaşıyor..
Rakamlar, CHP'nin yüzde 20'lere doğru hızla düştüğünü, seçime kadar daha da düşeceğini söylüyor..
Bunu, Kemal Kılıçdaroğlu ile ZÜMRE de görüyor..
Bunlar, bu seçimde de Ak Parti karşısında bir varlık gösteremezse, “parti yönetiminde kalamayacaklarını” çok iyi biliyorlar..
Tek kurtuluşları, seçim yenilgisinin suçunu başkalarının üstüne atmak..
Bunun en kolay yolu da, demokratik(!) bir bahane, yani “ön seçim”..
51 ilde milletvekili adaylarını parti üyeleri belirleyecek.. (Bu da meçhul, bunu da yarın yazacağım..)
Seçimde de bu belirledikleri isimlere oy verecek..
İyi de, giderek eriyen CHP istenilen sayıda milletvekili çıkaramazsa, bu durumda ne olacak?
Bu yenilginin hesabını kim verecek?
Kılıçdaroğlu çıkacak, "ey CHP'liler, adayınızı kendiniz belirlediniz, bu adaylara seçimlerde oyu da siz verdiniz, yeteri kadar çalışmadığınız için de seçimlerde yenildik, bu yenilginin suçlusu sizsiniz" diyecek..
AK Parti'nin seçimlerde hile yaptığını söyleyip, dikkatleri başka yöne çekecek..
CHP'den istifa edenlerin kendilerine ihanet ettiğini falan söyleyecek..
Direk değil belki, ama bu anlama gelen şeyler söyleyip, kendini sıyırmaya çalışacak..
Yani, "siyasi bir uyanıklık" sergileyecek..
...
"Kör ve sağır CHP'liler"den bazıları bu yazdıklarıma dudak bükecek, bazıları da kızacak biliyorum..
Ama..
Aklı başında olan CHP'lilerin çoğu (yukarıda da dediğim gibi) CHP'deki gidişat, Kılıçdaroğlu'nun tutumu ve ön seçim kararı konusunda benimle hemen hemen aynı düşüncedeler..
Yani; ön seçimin, "Kılıçdaroğlu'nun kendini kurtarma operasyonu" olduğunu söylüyorlar..
Bunu sık sık tartışıyoruz..
...
İşte bütün bunları yanyana getirdiğinizde şöyle bir durum çıkıyor karşımıza:
1- CHP, “ZÜMRE”nin oyuncağı olduktan sonra hızla erimeye başladı..
2- Bunu başkalarının değil, CHP için yıllarını vermiş kişilerin istifa gerekçesi olarak ortaya koymaları, CHP'ye oy verecek olan seçmenin kafasını iyici bulandırmış durumda..
3- CHP seçmeninin çoğu, CHP'nin iktidar olmak gibi bir arzusunun ve vizyonunun olmadığını görmeye başladı..
4- Bu nedenle CHP yerine, oylarının boşa gitmeyeceği bir başka partiye oy vermeyi yeğleyecek çok sayıda CHP'li var..
5- Bütün bunlar, CHP'den sonra en çok oy sahibi olan MHP'nin "anamuhalefet partisi" olma şansını arttırıyor bence..
...
Bu yazdıklarım..
Bir komplo teorisi değil, "siyasi bir analiz"dir..
İsteyen inanır, isteyen inanmaz..
Karar sizin..