İster Türk, ister Batı olsun..
Klasik müziği severim, severek dinlerim..
Arabamın CD’sinde “Rodrigo” sürekli durur..
Ama..
Biliyorum ki, insanlarımızın çoğu, çocuk yaştakiler dahil gençlerimizin hemen hepsi “senfonik müzik” sevmez, dinlemez..
Bu nedenle de..
“Avrupa Günü Etkinlikleri” çerçevesinde düzenlenen ve cuma günü Muratpaşa Belediyesi ile Terra City AVM arasındaki kent meydanında yapılan “Antalya’da Bahar Konseri”ne pek itibar edileceğini düşünmemiştim..
Yanılmışım..
…
8 yaşındaki torunum Tauna ve kapı komşumuzun 11 yaşındaki oğlu Mert’le birlikte konser alanındaydık..
Çocuklar, bir “pop konseri” bekliyordu..
Onlara, bu konseri “Antalya Devlet Senfoni Orkestrası”nın vereceğini, eğer hoşlanmazlar ise, istedikleri zaman oradan gidebileceğimizi söyledim..
Rahatladılar, oturdular ve konserin başlamasını beklediler..
Ve..
Konseri “sonuna kadar” büyük bir keyifle-neşeyle izlediler..
Benden daha çok onlar alkışladı..
Senfonik bir konserin o akşam verdiği keyif ve neşeyi tahmin edebiliyor musunuz?
…
Antalya Devlet Senfoni Orkestrası bir harika..
Orkestraya eşlik eden “Golden Trambon Orkestrası” da bir harika..
İki “harika” yan yana gelince, sonucu siz düşünün artık..
…
Bahar Konseri, Şef Orhan Şallıel yönetiminde “A Fifth of Beethoven” (Beethoven’in 5. senfonisi) pop versiyonu ile başladı..
Luis Armstrong’un jazz parçalarına geçti..
Özellikle trombon sanatçısı Tuncay Kayış’ın o tok sesiyle Armstrong’un söylediği şarkıyı seslendirmesi dakikalarca alkışlandı..
Melodi Kayış’ın kemanı ile verdiği ses, hala kulaklarımda..
Ardından Tuncay Kayış’ın, orkestranın vokalistleri Beliz Alcan, Beril Yürekli ve Dilara Gürdere’yle birlikte seslendirdiği birbirinden güzel parçalara, Muratpaşa Belediyesi Kent Meydanı’nı dolduran binlerce Antalyalı alkışlarla ve ritimlerle eşlik etti..
Konserin kapanışı ise görülmeye değerdi..
Orkestra ve seyirciler hep birlikte (tekrar tekrar) yakın tarihte kaybettiğimiz ünlü sanatçı Ayten Alpman’ın o unutulmaz “Memleketim” şarkısını söyledi..
…
Konser bitmiş, seyirciler sanatçıları kutlamaya başlamıştı..
Ama Tauna ve Mert hala yerlerinde oturuyordu..
“Hadi gidelim artık çocuklar” dedim..
Yüzüme üzgün ve uykulu gözlerle bakıyorlardı..
“Bitti mi” diye sordular..
“Evet” deyince, “keşke bitmeseydi” diyerek kalkışlarını görmenizi isterdim..
Zevkten dört köşeydiler..
Bana, “böyle bir konserin bir daha ne zaman yapılacağını” soruyorlardı..
Aynı şekilde..
Konserin ardından sanatçıları kutlamak için birbiri ile yarışan Antalyalılar, bu tür organizasyonların daha sık yapılması istiyordu..
…
Öncelikle..
Böyle bir organizasyona katkı koyan Muratpaşa Belediyesi’ne, Gloria Hotels’e ve yapımcı firma TURSET’e teşekkür ederim..
Ve..
Müziğin tadını hissettiren, bizi hayal alemine daldıran Antalya Devlet Senfoni Orkestrası ile Golden Trombon Orkestrası’nı da candan kutlarım..
Senfonik müziğin kapalı alanların dışına çıkmasını sağlayanları ise ayrıca kutlarım..
...
Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, bu meydanda Antalya halkına her ay bir konser vermeyi düşündüklerini söylemişti..
Müzik güzel, ilgi de yoğun..
Arkası gelecektir, bekleyin..