Büyükşehir Belediyesi?nin son meclis toplantısını takip ettim. O günkü meclis oturumunda, Başkan Mustafa Akaydın ile AK Parti Gurup Sözcüsü Murtaza Tamyürek arasında bir diyalog geçti. O diyalog, Büyükşehir Belediyesi?nin Türel döneminden kalma borcun kısa dönemde ödenecek miktarı.
Akaydın ısrarla 1.4 katrilyondan bahsediyor.
Murtaza Tamyürek ise, ?Sayın Başkan. Biz Büyükşehir Belediyesi?nin borcu yoktur demiyoruz. Ancak kısa vadeli, yani sizin 5 yıllık döneminizde ödemeniz gereken borç, 300 trilyon civarıdır. Lütfen olayı başka yönlere çekmeyin? vurgulamasını yapmıştı.
Mayıs ayında ASAT binasında yapılan basın toplantısında Mustafa Akaydın, Büyükşehir Belediyesi?nin borc miktarı olarak, 1.2 katrilyon rakamını vermişti. Ve o veriş sırasında da, ?Bu borç kısa vadeli yani sizin 5 yıllık döneminizde ödenecek rakam mı, yoksa uzun vadede olan da var mı? sorusunu yöneltmiştik. O gün genel sekreter yardımcısıyla bir ara rakam konusunda ters düşmüştü sayın Akaydın. Ve 700 trilyon civarında kısa vadeli, kalan 500 trilyon için de, uzun vadeli cevabını vermişti.
Akaydın, seçin dönemindeki en büyük destekçisi Hasan Subaşı ile geçtiğimiz gün bir TV programına katılmış. Ve o program sırasında da, ?Büyükşehir Belediyesi?nin bir önceki dönemden kalma 1.4 katrilyon borcu olmasından dolayı, işçilerime 3 aydır maaş ödeyemiyorum. Özür dilerim? demiş.,
Hayret be hayret.
İşçilerinin birikmiş borçlarını ödeme vaadinde bulunan başkan, 3 aydır aynı işçisinin bırakın geçmişe dönük alacağını, maaşlarını ödeyemiyor.
Seçim öncesi, ?Belediye Başkanı seçilmem halinde yapacağım ilk iş, belediye işçisinin alacaklarını ödemektir? diyen kişi Mustafa Akaydın.
?İşçi borcu benim namus borcum? sözlerini sarf eden de Akaydın.
Belediye Başkanı seçilen kişi de Mustafa Akaydın
Ama aynı Akaydın, Hasan Subaşı ile çıktığı ilk TV proğramında, ?Büyükşehir Belediyesi?nin bir önceki dönemden kalma 1.4 katrilyon borcu olmasından dolayı, işçilerime 3 aydır maaş ödeyemiyorum. Özür dilerim? diyor.
Buna hayret edilmez de ya ne yapılır?
Öncelikle namus borcu bir özürle ödenir mi?
O programda gazeteci olarak ben olsaydım, ?Bir dakika hocam. İşçi borçları sizin namus borcunuz değil miydi. Namus borcu pardon ile yada özürle ödenebilir mi. Bu nasıl bir gerekçe? derdim.
Peki o anda denmiş mi?
Kırcami sorularının cevapları, Borçların irdelenmesi, Mülk satışları, Kepez?in tapu sorunu, Başkanlar ile çatışma konuları, Minibüs-otobüs alımları, Antkart namusu ve yanlı medya konusu gibi önemli maddeler varken, kim ilgilenir ki işçi alacaklarıyla?
İşçiye söz verip, o sözünü tutmayan kişi Akaydın.
Ama aynı işçilere borçlarını ödeyememenin ezikliğini üzerinde fazlasıyla hissettiğini ve çok üzüldüğü, bu nedenle özür dilediğini söyleyen de Akaydın.
Geçer arkadaş.,
Bir 5 yıl böyle özürle, bahane ve uydurma gerekçelerle geçer.
Buna görmemek için de kör olmak gerekir.
Acık oturumun bazılarına göre en önemli konuların arasında da şu geliyor:
Hoca kendi hakkında aleyhte yazı yazan gazetecilerle uğraşmayacak, onlara tavır almayacakmış.
Ne yapıp, ne yapmayacağı benim umurumda bile değil.
Zira o tür davranışlar kişiseldir. Ben kendim için bir şey istiyorsam namerttim. Ama işçi alacakları için söz veren kişinin hoca olduğunu, namus borcunu ödemesi gerektiğini, namus borcunun kuru bir özürle ödenemeyeceğini fırsat buldukça yazacağım.
?Antalya?ya hizmet ibadettir? demekten geri durmayacak, ?Seçim öncesi vaatlerinin yer aldığı kitapçık, broşürlerin ve gazete ilanların bende bir poşet içerisinde duruyor. Yeri ve zamanı geldiğinde Antalyalı adına o vaatlerinizi size hatırlatmaktan asla yılmayacağım? diyeceğim.
Çünkü biz de bu işe, yani gazeteciliğe başlarken, namus sözü verdik ve o sözümüzü tutmaya kesinlikle kararlıyız da ondan.