İnsanoğlu kendisini fasulye gibi nimetten saymasa, çatlar da ölürmüş!..
Son söylememiz gerekeni hep önce söyleriz ya.,
Mecburiyetten yazılara biraz ara verdik, meğer bu durum büyük boşluk yaratmış!..
E geldik işte.
Geldik de ne olacak?
Her şeyin ilacı zaman. Neyin ne olacağını herkes gibi zamana bırakıp göreceğiz.
Pekiii.,
İki haftalık yokluğumuzda ne oldu?
Bunu bana soranlara bir örnek verip geçiyorum. O da, “12 Haziran’da genel seçim yapılması gerekiyordu yapıldı. Yapıldı yapılmasına da, Yıldıray Sapan bile bu ülkede milletin vekili oluverdi.
Antalya’dan 14 milletvekili seçildi.
Neden sadece Sapan?
“Çok şeyden” diyeceğim aslında ama demeyeceğim.
Bir tek şeyden.
Yıldıray Sapan’a yakınlığı ile bilinen hatta o yakınlık konusu asla tartışma bile götürmeyen bir gazetenin seçimden bir gün sonraki sayısı.
Başlık: “İşte vekillerimiz.”
Ve öz geçmişleri.
Antalya’dan 6’sı AKP, 5’i CHP ve 3’ü MHP’den olmak üzere toplam 14 Milletvekili’nden 13’ünün öz geçmişi o gazetenin sayfasında var.
Yıldıray Sapan’ın öz geçmiş kutusunun içerisinde, “Eski merkez ilçe başkanı. Şöyle muhalefet etmesi, böyle açıklamalar yapması ile tanınan vs. vs.”
Öz geçmişe bak hizaya gel.
Kimden neyi saklıyorsun?
“Sen artık bu ülkede milletin vekilisin. Öz geçmişinle mi utanıyorsun” diye sormazlar mı?
Benim anlayamadığım Yıldıray Sapan’ı 4’ncü sıraya yerleştiren Deniz Baykal hiç mi merak edip, “Yahu arkadaş. Ben seni her türlü baskılara göğüs gererek seçileceğin yere aday yapıyorum. Sen milletten öz geçmişini neden gizliyorsun ki” diyemez?
Sapan nasıl şu sünnet olayını kafasına taktıysa.
Ben de Sapan’ın öz geçmişini açıklamamasına fena halde taktım.
Onun takıp, takmama hakkı var da, benim yok mu?
Pardon ya.,
Sünnet demişken.,
Nereden aklıma geldi bilmiyorum da, 12 Haziran’da Milletvekili seçilip, TBMM’ne giden erkek vekillerimiz arasında acaba sünnetsiz olanı da var mıdır?
Kimse, “Sana ne be adam” demeye kalkmasın, onları seçen biziz. Liste sıralamasını yapanlar acaba sünnetli, sünnetsiz olmadıklarına baktılar mı ki?
Ey çiçeği burnunda vekillerimiz.
Mazbatanızı alacak, milletvekili olacaksınız.
Sizler için Antalya’ya hizmet farz.
Aynı zamanda seçildiğiniz kente daha çok hizmet getirme gayretinizin adı ise sünnet.
O zaman geriye ne kalıyor?
Sünnetsiz kalmasın.